Bu binaya getirildiğimde yedi yaşındaydım yaklaşık on yıldır buradayım. Belirli saat aralıkların da yemek yiyordum ve üstümde sadece iç çamaşırım vardı. Çok kez psikolojik çöküş yaşadım bu yüzden kendimi öldürmek istedim ama odada kendimi öldürebileceğim pek bir şey yoktu.
Bir anda odanın kapısı açıldı bakışlarımı o tarafa çevirince benden kan almaya geldiklerini anladım. Ellerinde kemer , şok cihazı ve iğnelerle bana doğru yaklaştılar üç kişilerdi yüzlerinde tek bir duygu belirtisi yoktu. Bu beni çoğunlukla olduğu gibi ürpertmişti, ikisi bana doğru yaklaşınca korkuyla geri çekildim ama nafile . Biri ayaklarımdan diğeri kollarımdan beni hızla kaldırdılar ve yatağa yatırdılar , ellerindeki kemerlerle belimi bacakları ve ellerini bağladılar. Elinde iğne olan kız, bana doğru yürümeye başladı yüzünde ki acımasızlık beni korkuttuğu için kaçmaya çalışıyordum ama kemerleri o kadar sıkı bağlamışlardı ki kaçamıyordum. Yanıma geldiğinde iğneyi koluma batırdı , iğne kemiğime baskı uygulayınca acıyla çığlık atmaya başladım elinde ki şok cihazını hızla belinden çıkardı göz bebeklerimin büyüdüğünü hissettim , hiç acımadan şok cihazını boynuma bastırdı çığlığım daha da büyüdü . Şokun etkisiyle gözlerim kapanıyorken kapının yanında bana sırıtan üvey babamı gürdüm ve her şey karardı.
***
Uyandığımda hala yatağa bağlıydım ve ışıklar kapalıydı , karanlık korkumu ne yapsam da yenemedim. Şimdiden korkmaya başlamıştım sanki tam dibimde birisi vardı korkuyla çığlık attım ne kadar kalkmaya çalışsam da kalkamıyordum , nefessiz kalmaya başlamıştım tam ne yapacağımı düşünürken ışıklar açıldı etrafa baktığımda kimse yoktu büyük ihtimalle otomatik olarak açmışlardı . Kalkmaya çalıştım ama kalkamıyordum kemerle bağlı olduğumu hatırlayınca odamda ki kameraya sinirle baktım ve çırpınmaya başladım. Odanın kapısı açılınca , içeri işe yeni başladığını düşündüğüm sarı saçlı güzel bir kız girdi . Yanıma yaklaşınca yüzünü yere eğip kemerleri çözdü benim böyle olmama üzülüyordu çünkü yüzü odaya ilk girdiğinden daha fazla düşmüştü . Tekrar bana baktı zorda olsa ona gülümsemek istedim sanki bu kızı yıllaradır tanıyor gibiydim şimdiden ısınmıştım o da bana tebessüm ettiği sırada birileri gelip üvey babamın onu çağırdığını ve hemen gitmesi gerektiğini söyledi , hepsi birlikte kapıdan çıkıp gittiler. Odam da tek kaldığımda üvey babamın yüzüme yaptığı yaraya dokundum canımın yandığını hissedince elimi geri çekip yatağa uzandım ve birazda olsa uyumak için gözlerimi kapadım.
***
Uyandığımda bana yemek getirildiğini fark ettim , hiç iştahım yoktu tuvaletimin geldiğini hissedince yatağımın yanında ki düğmeye bastım çok gecikmeden bir çalışan kız odanın kapısını açtı. Ben ayağa kalkıp onun yanına giderken kız tedbirli bir şekilde bana bakıyordu, yanına gittiğimde onun önünden yürümeye başladım. Arkamda yürüyordu ama onun bakışlarını üzerimde hissediyordum, tuvalete geldiğimizde " Seni burada bekliyorum hızlı ol !" diye bağırdı. Hızla tuvaletin kapısını açıp içeri girdim işimi hallettikten sonra kapıyı açtığımda üvey babamı gördüm. Ondan nefret ediyorum, eliyle yürümemi işaret edince hızla yürümeye başladım. O da hızlanıp yanımda yürümeye başladı çekici bir yüzü vardı, saçları ve gözleri simsiyahtı yaşını hiç göstermiyordu. Derin bir nefes aldı ve kafasını bana çevirdi "Bir kaç saat sonra on sekiz yaşına gireceksin." dedi ve yutkundu "Senin uygun beyin tipine sahip olduğuna karar verildi." dedi ve ağzım açık kaldı, ben bu şoku atlatamadan konuşmaya devam etti "Artık yaşını doldurduğuna göre senin hayatına bir son vereceğim , beyin ameliyatı olacaksın." sinirle ona döndüğümde "Annemin senle evlenmesi çok büyük bir hata olmuş, sen iğrenç bir adamsın!" diye bağırmaya başlayınca çalışanların bir kısmı etrafımızda toplandı konuşmaya devam ettim . " Ben o ameliyata girmeyeceğim ,bunu o aptal beyninin içine sok ve eğer beni buna zorlarsan seni buna pişman ederim!" ben konuştukça sinirleniyordu . Eliyle çalışanlarına bir hareket yaptı ve şok cihazı olan iki adam bana doğru gelmeye başlayınca kaçmaya yeltendim ama önümü adamlardan biri kesti ,üvey babam bana bakıp " O ameliyata girmeme gibi bir şansın yok Derin! " dedi ve adamlar şok cihazını boynuma bastırdı gözlerim karardı.
Gözlerimi açtığımda bilincim yerine geliyordu bana söyledi o şeyler beynimin içinde yüzlerce defa tekrarlanıyordu . Boynumun acısı ve ameliyat olma düşüncesi beni ağlatmaya başladı. bir çözüm bulup buradan çıkmalıydım, hızla ayağa kalkıp kapıya doğru koştum kapının kulpunu tuttuğumda kapının kilitli olmadığına şükrettim. Kapıyı açtığımda kafamı dışarıya doğru uzattım etrafta kimse yoktu , sesiz bir şekilde yürümeye başladım kimsenin olmadığına dikkat etmeliydim. Koridorun sonuna geldiğimde yol ikiye ayrılıyordu , iki yöne de dikkatli bir şekilde baktım ama çok garipti ki etrafta hiç kimse yoktu. Şansımı kullanarak sağ tarafı seçtim, hızla yürümeye başladım sonunda karşıma bir merdiven çıkmıştı . Arkama baktığımda kimse yoktu , merdiveni indiğimde duvarda asılı olan bu binanın kuş bakışı çizimi çıktı . İki çıkış kapısı vardı , ön kapıdan çıkmam çok riskli olduğu için arka çıkışa doğru yürümeye başladım . arkamdan bir ses geldiğini duyduğum an koşmaya başladım , biraz ileride çıkış kapısının olduğunu gördüm daha da hızlanıp çıkışın önüne geldim . Son kez arkama baktım ve kapıyı açtım.
Temiz hava yüzümü hafifçe okşamıştı , mutluluktan ağlamaya başladım ,göz yaşlarımı elimin tersiyle sildikten sonra etrafı incelemeye başladım biraz yürüdükten sonra yaklaşık on beş metre ilerideki kasası olan bir ilaç arabası dikkatimi çekti. Hızlıca arabaya doğru koşmaya başladım , arabaya ulaştığımda hızla kasasına bindikten bir kaç dakika sonra araba hareket etti. Korkuyordum, şoförün beni görmemesi için iyice yere eğildim yaklaşık yarım saatlik bir yolculuktan sonra araba durduğunda kafamı hafifçe yukarı kaldırıp etrafa baktım , çok fazla ilaç şişesi olan ormanlık bir alanda durdu . Adam arabadan indiğinde bir fermuar sesi duydum ona baktım arkası dönük bir şekilde çişini yapıyordu , çiş sesi kulaklarımı doldururken bu fırsatla kasadan inip şişelerin olduğu yere doğru yürüdüm ve şişelerden birini alıp sessizce adama doğru yaklaştım şişeyi havaya kaldırıp adamın kafasına vurdum yere düştü, bayılmıştı . Hızla ormanlık alana yönelip koşmaya başladım, arkama baktığımda adam ayılıyordu daha da hızlandım hiç durmayacak gibi koşuyordum . Akşam olduğunda korkmaya başlamıştım, arkamı döndüğümde baya bir uzaklaştığımı fark ettim. O sırada ayağıma taş takıldı ve yüz üstü yere düştüm, saatlerdir koşuyordum . Ama karşıma bir yol ,ev bile çıkmıyordu yere uzanmış ağlıyordum her yanım morarmış ve kanamıştı üstüne üstlük karanlıktan da korkuyordum. Ama mutluydum kurtulmuştum , ayağa kalktığımda etraf iyice kararmıştı kendime güvenli bir yer bulmalıydım, yavaşça etrafı dolaşmaya başladım ağaçlar dışında hiç bir şey yoktu. Yürümeye devam ettim karşıma büyük bir ağaç çıktı ve ağacın altına oturdum bacaklarımı kendime çektim böcek sesleri duyuyordum kafamı yukarı kaldırıp gökyüzüne baktığımda, yıldızları izlemeye başladım ve uykuya daldım.
Gözlerimi açtığımda güneş ışığı her tarafı aydınlatmıştı. O kadar yorulmuştum ki uyanmak hiç istemiyordum , gözlerimi tekrar kapatıp uyumaya çalıştım , bir köpeğin yanımda havlama sesiyle gözlerimi açtım. Ayağa kalktığımda köpeği kendimden uzaklaştırmak için bir şeyler arıyordum , birisi "Çiko buraya gel !" dediğinde garip bir şekilde bana bakan genç bir erkek gördüm. Bana doğru yaklaşınca kaçmak için arkamı döndüm ama kolumdan canımı yakmayacak şekilde tutup beni kendisine döndürdü . Tedirgin bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu ağzından tek bir cümle çıktı "Sana ne yaptılar ? " ...
İlk bölüm çok heyecanlı değil mi ➳
Üvey babası Derin in peşini bırakacak mı ?
Arkadaşalar yorum yazmayı beğenmeyi unutmayalım 🤍
Bana biraz daha destek olmak isterseniz kitabı yaymayı unutmayalım ....
Sonraki bölümde görüşmek dileğiyle ....
♡ SİZİ SEVİYORUM ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİNLERDE YUVARLANMAK
Novela JuvenilOn yıldır bir binaya üvey babası tarafından hapsedilen kız önemli bir beyine sahipti on sekiz yaşına gireceği gün ameliyat olmamak için kaçar ve kurtulur ama gerçekten kurtulmuş mudur yoksa beyninin ona oynadığı bir oyun mudur ?