KAHVE ÇEKİRDEĞİM | Texting

Kaza.

0.5

-Kırmızı-

Hayatımızdaki her olay büyük bir planın parçası! Kaza yok, sadece kaderdir!

.

.

.

Tuana Naz Tiryaki'

"Sayın yolcular, kemerinizin bağlı olduğundan emin olun inişe geçiyoruz."

Bu sesi duymamla kemerimi kontrol edip Leyaya dönmüştüm.

"Tatilin kısası makbul demişler."

Leya bunun üzerine, kafasını kitaptan kaldırmış, yakın gözlüğünün altından tek kaşını kaldırarak bakarken.

"Kim demiş? Çağan mı?"

Bunu demesine göz devirmiş.

"Ne alakası var tanışacağız sadece hem istediğin zaman Diyarbakıra gidersin Allahalla onu da mı ben diyeceğim."

"Leya beraber gitmemiz lazım diyende dayımdı zaten."

"Bi' kere o söz öyle değil anamdı zaten olacak."

Deyişimle biraz morali bozulmuştu aklına halam gelmişti herhalde, dilimi eşek arısı soksaydı da demeseydim.

"İstanbula inmiş bulunmaktayız, herkese iyi günler."

...

"Tuana şoför mü gelip alacak?"

Demesiyle telefonuma baktım herhangi bir mesaj gelmemişti.

"Bilmiyorum aşkım ya şurada bi' oturalım sorayım bi'."

"Tamam."

Leyanın bir yere oturmasıyla telefonumu açıp konuşmaya başlamıştım.

...

Konuşma bitmişti, taxiyle gidecektik tam Leyaya dönecektim ki içtiği kahvesini bi anda ağzından püskürtmüştü.

"N'oldu kız?"

"Seninkini gördüm de."

"Benimki kim ya?"

Dedikten sonra Leyanın baktığı yere döndüm. Evet oradaydı kahve alıyordu.

"Ben geliyorum hemen."

Deyip koşar adımlarla yanına gitmeye başladım, belki böyle bir başlangış ikimiz içinde daha iyi olacaktır.

Yanına iyice yaklaşıp arkasından gözlerini kapattım.

"Bil bakalım ben kimim?"

"Elif bi' git işine ya yeter artık! Ben Tuanayı seviyorum!"

Bu çocuk cidden aptaldı, bir türlü kestirememiştim. Ya çok şerefsiz ya çok aptal ortası yoktu.

Daha fazla zaman kaybetmeden gözlerinden elimi çektim ve bana döndü.

Tepkisini izlemek bile komikti.

"Tuana?"

"Kahve çekirdeğime ne oldu?"

"Şaşırdım ya, kusura bakma."

"Bir sorun mu var?"

Diye sorduktan sonra yanına kısa cılız bi adam koşarak geldi.

"İş tamamdır abi tereyağından kıl çeker gibi tuzağa düşüreceğiz."