Gök.

88 18 31
                                    

0.6

-Bilinmezlikler-

Pişman olursun fayda vermez! İş işten geçer zaman geri gelmez. Sakın kırma kimsenin kalbini. Kırılan kalpler kolay düzelmez!

♪' Sezen Aksu - Son bakış

♪'Seksendört - kendime yalan söyledim

.

.

.

III. Kişi'

Ambulans olay yerine yaklaşmaktaydı siren sesinden çok bariz belliydi. Kafe de ki bazı kişiler ve sokakta gezen bazı kişiler Leya'nın başındaydılar, bunların arasında mavi gözleri ve sarışın kıvırcık saçlarıyla doktor Özgür de vardı.

"Açılın! Açılın! Nefes almasına izin verin!"

O sırada Tuana tam kahvesinden bir yudum alacakken dışarıda olanlar dikkatini çekmişti.

"Dışarıda bir şey olmuş sanırım."

Demesiyle Yağız ve Çağan'ın bakışları cama döndü, Yağız arkası dönük olduğu için kafasını yan çevirdi ve ağzından şunlar döküldü;

"Kaza olmuş sanırım da araba yok."

Bu sefer konuşan Çağan oldu.

"Ne olacak çarpıp kaçmışlar, şerefsizler."

Bunları konuştuktan sonra ikiside önüne geri dönmüştü ama Tuana'nın aklı hâlâ kazadaydı.

"Ya gidip baksam ben iki dakikaya, belki ne bileyim bir şeye ihtiyaçları vardır."

Demesiyle ikiside kafasını saklanmıştı, Tuana da ayaklanıp kafeden çıkmıştı ama onu hiç düşünmediği hatta aklının ucundan geçmediği şeyler bekliyordu.

Tuana kalabalığı biraz daha kenara itip yeşillerin sahibiyle buluşmuştu.

Leya'nın gözleri hâlâ açıktı ama ne konuşuyor ne de hareket ediyordu.

"Leya!"

Koşup hemen kuzeninin bedeninin yanına çökmüştü.

"Hayır, hayır bu bir kabus, kesinlikle bir kabus. Ne oldu sana böyle?"

Demiş kuzeninin yüzünü eliyle okşamıştı.

"Yorma lütfen, tanıyor musun?"

Bu sefer ses mavi gözlerden çıktı.

"Ben, ben tanıyorum kuzenim, ne oldu böyle ya. Birisi bir şey yapsın! Hareket etmiyor konuşmuyor! Ya bu ambulans nerde? Ya nasıl oldu bu ya?"

"Sakin ol, araba vurup kaçmış."

Tuana başını olumsuz anlamda sallayıp kafasını Leya'nın bedenine koyup şiddetli bir şekilde ağlamaya başlamıştı, Yağız ve Çağan da meraktan oraya gelmişlerdi.

KAHVE ÇEKİRDEĞİM | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin