BİRİNCİ BÖLÜM!
Sabah erkenden kalıp hazırlandım ve fakülteye doğru yola çıktım arabamda çalan müzik sayesinde içim kıpır kıpırdı sıkışık trafiğe rağmen derse geç kalıcak gibiydim bir kaç dakika sonra trafik yavaş yavaş açıldı ve bende fakülteye ulaşabildim hızlı adımlarla kendi sınıfıma gittim ve ders öğretmeninin izinli olduğunu ögrendim ilk başta eve gitmeyi düsündüm ama hemen bu fikirden vazgeçtim ve üniversitenin kafeteryasına inip bir bardak kahve aldım. Dışarıdaki boş bir banka oturdum ve telefonumdan keyifli bir müzik açıp bluetoothlu kulaklığıma baglayarak müzik dinlemeye başladım ayağımla şarkıya uygun bir şekilde ritim tutuyor ara ara kahvemden küçük yudumlar alıyordum. Yanıma birinin oturduğunu görünce bankın diğer ucuna doğru kaydım ve kahvemden küçük bir yudum daha alarak tadını çıkardım ancak yanıma gelen kişi kulaklığımı enseme indirip bütün dikkatimi dağıttı hızla bakışlarımı ona çevirdim çatık kaşlarla onu inceledim. Kahverengi küçük gözlerinden yorgunluk akıyordu pürüzlü bir burnu vardı dolgun pembe dudakları solgun görünüyordu kumral bir ten rengine sahipti bence gayet yakışıklıydı yakısıklı erkeklere bayılırım! Bu yüzden ona kızmıycaktım yüz hatları gayet doğaldı ve yüzü pürüzsüzdü görünüse göre yapılı bir vücuda sahipti ve boyu uzundu tanrım bu çocuk gerçekten yakışıklı! Onu süzdüğümü fark edince çapkınca gülümseyip "ne o beğendi mi beni?" Diye sordu "ne münasebet tanışıp tanışmadığımızı sorguluyorum" dedim. Cevabımı kabullenmiş gibi görünüyordu. Gözlerine bilinmez bir hüzün doldu gözlerini benden ayırdı ve önüne döndü ayırmasın istedim bakışları ve gülüşü bana o kadar çok tanıdık ve hoş hissettiriyordu ki hep bana baksın istedim bir kaç saniye sonra tekrar bana dönüp konuştu"Adınızı-" boğazını temizledi"adınızı bana bahşeder misiniz?"gülümseyerek ve alaycı bir sekilde söylemişti bunu bende farkında olmadan tebessüm ederek ona adımı söyledim"Eliz" boğazıma bir yumru oturdu"Bu kadar mı Eliz?" Dedi adıma vurgu yapmıştı sadece gözlerine baktım o kadar benziyordu ki bir kez daha şüphe ettim o olduğundan. Neden söyliycektim ki diğer ismimi .Artık ismimden bile nefret ediyordum hem söylesem ne olacaktı ikinci adımın anlamını kullanarak cennetim diye sevecekmiydi beni hayır bir tek o beni bu şekilde severdi beni bir tek cennetim diyerek seven kişi isminin anlamı sevinçli ,mutlu ve keyifli olan kişi severdi. Bu yüzden Adin derdim soranlara benim adım Adin derdim devamı gelmezdi. Tek kaşını kaldırınca göz temasını kesip önüme döndüm ve boğazımı temizleyip kahvemden büyük bir yudum daha aldım."Sen? Peki ya sen bana adını bahşeder misin?" Diye sorunca kaşları düz bir çizgi halini aldı tembelce tebessüm etti " Batu " demekle yetindi sonrada "memnun oldum Eliz"dedi hâlâ adıma vurgu yapıyordu yüzümü tamamen ona dönerek kaşlarımı çatdım bu onun gözlerini benden kaçırmasına neden oldu. "Bende Batu"dedim bu seferde ben onun adına baskı yapmıştım ve bu onun kaşlarını çatmasına neden oldu "gitsem iyi olucak" diyerek ayağa kalktım "Eliz" dedi özlem dolu bir sesle nedeni merak ettim ama sormiycaktım olduğum yerde durdum ve sorunun ne olduğunu söylemesini bekledim ancak sadece"yüzüme balar mısın?" sorusuyla karşı karşıya geldim yavaşça arkama döndüm ve ona baktım ve sanki bana bir şeyler anlatmak istiyor gibi baktığını fark ettim bakıslarında özlem vardı bir kaç saniye öylece bekledim ve tebessüm edip tekrar arkamı dönerek yürümeye başladım. İçime koca bir hüzün çökmüş boğazım düğümlenmişti sanki ,derin bir iç çekerek fakültenin içerisine girip sınıfa ulaştım daha fazla yüzüne bakamazdım çünkü kaldıramiycağım şeyler vardı canım yanıyordu başıma ağrı girmişti. Eşyalarımı toplayıp fakülteden ayrıldım eve gidicetim. Arabamı çalıştırdım ve hızla eve ulaştım. Tek ihtiyacım sıcak suydu uzun bir duş aldım ve mutfağıma gidip bir ağrı kesici içtim yavaş adımlarla odama çıkıp yatağıma uzandım rahatça sonrada gözlerini kapatıp uyudum. Çalan telefonun sesiyle uyanıp aramayı cevapladım arayan Alper'di ."Efendim" aramada uykulu bir sesle dediğim ilk şey bu olmuştu "akşam için bir planın varmı? Varsa iptal etsen iyi olur çünkü seni bu gece ödünç istiyorum bebeğim" dediğinde "Alper ne kadar yavsaksın kiminle nerede buluşmalıyım ve gerekli bilgiler neler?" Diyerek sorularımı pespeşe sıraladım."akşam 17.00 da atacağım konumda buluşalım ciddi bir iş olucak " dedi "pekâlâ görüşürüz" diyerek kısa bir veda ettim ve telefonu kapattım. Yataktan çıkıp küçük giyinme odasına gittim odada iş için ayırdığım giysilerin yanıda durup elimi gezdirmeye başladım. Siyah plazzo pantalonla beyaz bir gömlek alıp koluma astım ve üzerimede siyah bir ceket buldum son olarak beyaz spor ayakkabılar alıp odadan çıktım . Saati kontrol ettim ve fazla vaktim olmadığını fark ettim hızlıca giyinip makyaj masama oturdum yüzüme önce fondöten sürüp kusurları kapattım sonrada göz kapaklarıma kahverengi tonlarda far sürüp eyeliner çektim kirpiklerimi kıvırıp maskara sürerek mükemmel bir görüntü çıkarmıştım ortaya dudaklarımı dudak kalemiyle çerçeveleyip içinide seçtiğim bej renkte bir ruj sürüp makyajımı tamamlamış oldum. Saclarımı tarayıp sıkı bir at kuyruğu yaparak tamamen hazırlanmış oldum . Cantamı ve ceketimi alarak boy aynasındaki görünüşüme baktım mükemmeldim aynadaki görüntüme bir öpücük attım ve evden çıktım.Aramabama binerek yola çıktım önce Alper ile buluştum ve gerekli bütün bilgileri öğrendim, buluşma alanına gittim yarım bırakılmış bir inaşaattaydı buluşma beton merdivenleri çıkmaya basladım...
Merhabalar güzel okurlar umarım beğenebileceğiniz bir bölüm yazabilmişimdir. Yazım hataları yada benzeri hatalarım varsa her birinizden çok özür dilerim okuma sayısına göre yeni bir bölüm atacağım okuduğunuz için teşekkür ederim iyi günlerr💜🙋♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutkunun İntikamı
Ficção GeralAda hiç ummadığı bir şekilde intikam ateşi ile yanıp tutşan Umut Bozkır ile tanışıyo Umut Ada'yı öldürmek için hayatına girmesine rağmen Ada'ya aşık oluyor ancak intikamından vazgeçemiyor ...