Hocadan izin alıp dışarıya çıktım karnımın ağrıma sebebini öğrenmek için.Lavobaya doğru uzun koridorda yürüyordum.Koridorun tam karşısındaki pencereden yağmur yağdığı belliydi.Bu yüzden karanlık bir ortam oluşturuyordu.Bir alt kata inen merdivenlerin bitimine geldim.Tam sola dönüyordumki birinin kolunu belime dolayıp ağzımı kapatmasıyla olduğum yerde kaldım.Bir kaç saniye öylece durdum.Beyin hücrelerim tekrar çalışmaya başladığındaysa belime dolanan kolu itmeye çalıştım.Ama olmadı.Çok cılızdım.Güç adına bir şey yoktu bende.Güçsüz olduğum içinde her olayda,her başarısızlıkta ağlardım.Yine göz yaşlarıma sığındım.Bu sırada arkamdaki kişi kulağıma doğru yaklaştı ve:
"Ağlama miniğim.Bu kadar güçsüz olma.Sana zarar vermek için gelmedim.Sadece içimde büyüttüğüm özlem artık dayanılmaz oldu.Bende sana geldim."
Gözlerimden yaşlar hızla akıyordu.Ağzımdaki elini çekti ve elini çekti ve göz yaşlarımı sildi.Sonrada elini kalbimin üzerine koydu.
"Kalbin...Çok hızlı atıyor miniğim. Keşke korkudan değil de benim için atsaydı."
Bunları söyledikten sonra ben ne olduğunu anlamadan beni kendisine çevirip başımı göğsüne yasladı.Uzun uzun sarıldı.Nefesini saçlarımın arasında hissediyordum.Derin bir iç çekti.
"Dersinin bitmesine 2 dakika var.Zil çalmadan gitmeliyim.Sana doyamıyorum.Ama gitmek zorundayım.Şimdi arkanı dön ve yürü.Sakın bu tarafa bakma.Zamanı geldiğinde zaten karşına çıkacağım.O vakte kadar kimseyi sevme miniğim."Şaşkındım.Ne diyeceğimi,ne yapacağımı bilmiyordum.Ama yüzünü görmediğim bu kişin emirlerine kulak veriyordu beynim.Arkamı döndüğüm zaman neyle karşılaşacağımı,beni herhengi bir tehlikenin bekleyip beklemediğini kestiremiyordum. Başıma birşey gelmesini de istemiyordum.Merakımı bir kenara bırakarak sınıfıma doğru ilerledim.Ben giderken ayak sesleri zıt yönde koşuyordu.Tam sınıfa girmek için kapı kolunu tutmuştumki tenefüs zili çaldı.Sınıfa girdim aklıma lavobaya gideceğim gelince girdiğim gibi çıktım.Elim ayağım birbirindeydi.Musluğu açtım.Yüzüme bir kaç kez soğuk su çarptım.Kalp atışlarımın normal düzenine kavuşmasıyla musluğu kapattım.
Gün boyu hiç bir ders aklıma girmedi. Ne zaman odaklanmayı denesem elimi kalbime götürüyordum ve istemsizce aklıma o geliyordu.Kimdi?Nerden çıkmıştı birden bire?Ayrıca söylediği sözlerde neydi?Kimseyi sevme ne demek?Söylediği cümleler bir bir aklımdaydı.Hepsini ele alıyor ve düşünüyordum.Sözleri hem kalbimi buruk bir hale sokuyor hem emir cümleleriyle sinirlendiriyor hem korkutuyor...Daha sıralayabileceğim bütün duyguları aynı anda yaşatıyordu bana.Aaah!Bunları düşünmemin bana ne faydası olacakki?Belkide Ela yaptırdı.Dersde Yeşimle kıkırdamaları bu yüzden miydi acaba?Şuan saçmalıyorum bir an evvle kendime gelmeliyim.Eğer Ela yaptıysa ağzı durmaz söyler.O yapmadıysada herhangi bir yabancıydı oldu ve bitti.Üzerine düşünmemeliyim.
Dersler biter bitmez evin yolunu tuttum.Adımlarıma bu sefer yansıyan duygu bayağı değişikti.Yani anlamlandıramıyordum yada tek bir duyguyu seçemiyor,karmaşaya giriyordum.Ama hızlıydım.Arkamdan her an birisi çıkacak gibi geliyordu.