1 유

77 12 34
                                    

Riki hyung ile sonunda, Jay ile birbirimize sataşarak, buluşabilmiştik. Riki hyung çoktan okulunu bitirmiş meslek hayatına atılmış bir bireydi. Jay ile, evet ona sadece işim düştüğünde hyung derdim, ortak dersleri sayesinde üniversitede tanışmışlar halende görüşmeyi sürdürüyorlar. Jay'in de son senesiydi birkaç ay sonra o da mezun oluyordu ben gibi. Tek fark o üniversitesinden mezun olup iyi bir aşçı olarak çalışmaya devam edecekken ben sadece liseden mezun olacaktım ve eminim ki bir yere de yerleşemeyip evde kalacaktım.

Riki hyung oturduğu açık alandaki masadan bize el sallamış yanına adımlamamızı sağlamıştı. Bugün hafta içiydi ve Riki hyungun okul çıkışı yanımıza gelebiliyor olması bile bir mucizeydi. Riki hyung bir öğretim görevlisiydi liselerde eğitim veriyordu. Hoş bende okuldan çıkıp gelmiştim ama o Jay istediği için gelmişti bunu biliyordum. Yoksa kim neden yorgunluğu ile evde dinlenmek varken burada vakit öldürürdü ki?

Bizde yanına geldiğimizde Jay karşısında kalan sandalyeye oturduğu için bende onun yanına oturmuştum. Her türlü Riki hyung ile karşı karşıya oturmak istediğim için sorun olmamıştı, böylelikle yüzünü görebilirdim. Havalar henüz yeni yeni serinlemeye başlamıştı ama çok fazla esmediğinden Riki hyung, kafenin balkonuna oturmuştu.

"Heeseung, sende gelmişsin?"

İlk defa hiçbir konuşma zahmetine girmeme gerek kalmadan benim ile konuşmaya başlamıştı. Gelmem onu rahatsız etmemişti değil mi? Ne vardı yani Jay ile olan 'çok önemli buluşmalarına' kendimi zorla davet ettirdiysem?

"Evet öyle oldu, Jay'i buna ikna etmem gerekti. Ama tatlı yüzüme kıyamadan izin verdi neyse ki."

Yan göz ile Jay'e baktığımda bana gözlerini devirdiğini gördüm. Üşümüş olduğundan kaynaklı cebinde tuttuğu elini kaldırıp kafama sert olamayan bir şekilde 'nazikçe' dokundurdu.

"İzin vermem tatlı yüzüne değil aptal sesini daha fazla çekmek istemediğimdendi."

Bende ona göz devirmiştim. Riki hyung varken neden böyle davranıyordu Tanrım rezil oluyordum. Hayır neden kafama vururdu ki ayrıca oydu aptal olan ben değil. Yalancı bir tebessüm ile elim başıma giderken devam ettim konuşmama.

"Hayır ya fena mı oldu bak, bende hava almış oldum."

Ona sabitlenen gözlerimi üzerinden çektim ve Riki hyunga odakladım bu sefer.

"Hem bak Riki hyung ne güzel bir yer seçmiş tam kafa dinlemelik sakin sessiz bir yer."

Bu sefer derin bir iç çekti ve hâlâ çekmediğimi fark ettiğim elimi başımdan alıp kendisi yavaşça okşarken konuştu. Ne de olsa kıyamıyordu bana(!)

"Son senen bu sene evde derslerini neden yapmıyorsun? Sonra pişman olursun."

Neredeyse varlığını unuttuğumuz Riki hyung arkasına yaslandı ve o devraldı bu sefer sözü.

"Çok fazla gitme üzerine, belli ki çıkıp hava almak istemiş. O kadar çok sıkma kendi çalışmak istemedikten sonra çalışamaz zaten."

Jay yine duramamış bir şeyler diyecekken devam etmişti Riki hyung.

"Eminim onu evde de darlıyorsundur. Sen üzerine gitme eminim o kendisi çalışacaktır."

Bana göz kırpmış ve yeniden öne eğilerek saçlarımı karıştırmıştı. Benim kalbim buna çok az(!) hızlanırken Jay yine bir şey diyecekti ki Riki hyung yeniden susturdu onu. Hayır adam eğitmendi Jay'e ne oluyordu?

Yüzümün bile kızarmaya başladığını hissederken Riki hyungun masada ki menülere yönelmesi ile konu dağılmıştı.

"Ee ne sipariş veriyoruz?"




My Brother's Friend | HeekiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin