lonely boy, minsung

35

.

"çok gerçek dışı geliyor"

jisung bana yan bir bakış atıp konuşmaya başladı

"çıkmaya başladığımızdan beri bunu yüze yakın kadar kez söyledin minho"

omzuma yaslanan bedene daha çok yaklaştım

"ama öyle geliyor"
"sen ne anlayacaksın ki! yıllar boyu sana platonik olan bendim!"

"şunu söyleyip durma ya tamam anladık platoniktin bana!"

"sus ya!"
"sen onca yıl friendzone yedirip durdun bana!"

"boğazında kalsın o friendzone tamam mı?!"

"ya uf tamam ilk günden kavga etmeyelim"

"tamam ya"
"ya bide şimdi biz sevgiliyiz ama evde böyle boş boş oturmak yerine randevuya falan çıkmamız gerekmiyo mu?"

"boş  boş oturmuyoruz ki"
"bak sarılıyoruz"

"boş boş sarılıyoruz o zaman işte ya!"

yüzümü yüzüne yaklaştırdım

"randevuya mı çıkmak istiyosun sen?"

"tabiki de!"

gülümseyerek ayağa kalktım

"çıkalım o zaman"

elinden tutup onu da kaldırdım

"nereye gideceğiz peki?"

"hm..."
"lunaparka?"

"lunaparka geçen gün gittik ya!"

"ama o zaman sevgili değildik"
"şimdi sevgiliyiz daha farklı olacak"

diyerek göz kırptım

jisung ne demek istediğimi anlamıştı

"banane ya olmaz!"
"başka biyere gidelim!"

"karaokeye?"

"tamam o olur"
"ama önce yemek yemeye gidelim"

"okulun yanlarında bi kafe vardı ya oraya gidelim onun biraz ilerisinde de karaoke var bişeyler yiyip oraya gideriz"

"tamam"
"hadi gidelim o zaman"

"ama cüzdanım yanımda değil"
"evden alıp gelmem lazım"

"gidip alalım o zaman"
"evin o kadar da uzak değil zaten"

"tamam gidelim"

(♡)

suanki bulusmalarini 3 bolume ayirdim hepsini tek yazarsam cok uzun olur diye

bunu atip kaciyorum diger iki bolumu de yarin atarim