"Sizi sadece öğretmenim olarak görmem gerektiğinin ve size karşı aptal hislerimin olmaması gerektiğinin farkındayım ama yapamıyorum."
O gün sanki hayatımın en farklı, en soyutlaşmış hislerinin somutlaşacağını bilmeden yine okula gitmiştim, büyük bir heyecanla matematik öğretmenimin dersinin gelmesini beklemiştim.
O gün hem hayatımın en nefret ettiğim günü hem de geri dönmeyi en çok istediğim gündü.
En ön sırada otururken duruşumu, saçlarımı ve yüzümü kontrol ettim olabileceğim en mükemmel görünüşle öğretmenimin sınıfa girmesini bekledim.
Birden o sınıfa girdi, tam anlamıyla mükemmel ütülenmiş siyah bir pantolon ve beyaz bir gömlek ve dağınık bir topuz.
Ayağa kalktım sanki dersle ilgileniyormuşum gibi yaptım, yoklamayı aldı ve sınıfa döndü.
Matemiği asla anlamam ve yine hiçbir şekilde anlamadığım şeylerden bahsetmeye başladı.
Geto
Hey y/n dersten sonra yanıma gelebilir misin? Sana ihtiyacım var.İşte bu yine yapıyordu, sadece göz ucuyla bana bakması bile bana ümit verirken bunu söylemesi.
Y/n
Ah, tabiki hocam.Acaba bu sefer ne söyleyecekti? Bu dosyaları kontrol eder misin? Veya şu yazılı kağıtlarını tekrar kontrol eder misin? Yoksa sadece bana bir çay yapar mısın? Benimle sadece oynuyor mu yoksa başka bir şeyler mi var bilmeyi o kadar istiyorum ki.
Zil çaldı önce hocam arkasından da ben çıktım, odasına girdikten 2 dakika sonra kapıyı çalıp bana onay vermesini bekledim "gir" sesini duyunca kapıyı araladım.
Geto
Oh evet bana bir kahve yapar mısın y/n?Y/n
Tabiki.Bu sefer yanlış tahmin çay değil kahve istemişti, her zamanki gibi yapıp ona fincanı uzattım, o sırada eli elime değmişti.
Y/n
Bay Geto beni sadece kahve için çağırdıysanız eğer, ben şimdi çıkıyorum.Geto
Evet, ama biraz sohbet etmek güzel olmaz mıydı?Y/n
Benimle neden sohbet etmek istiyorsunuz?Geto
Derse karşı bu kadar ilgili olmana rağmen neden hiç matematik yapamadığını merak ediyorum?Kastettiği şeyin ders değil 'dersi' yani kendisi olduğunu ikimiz de çok iyi biliyorduk.
Y/n
Haklısınız fakat ben matematiği çözemiyorum her şey çok karışık.Onun da bu cümleden söylemek istediğimin ne olduğunu bildiğini biliyordum.
Geto
Daha çok gayret göstermelisin, yakında üniversite sınavına gireceksin sonuçta, bana bir peçete getirir misin?Başımla onayladıktan sonra ona bir peçete getirdim olmaması gereken bir derecede birbirimize yakındık.
Peçeteyi verdim, yüzüne baktım o ise peçeteyi bir kenara bıraktı elimi tuttu ve okşamaya başladı kendimi tam anlamıyla bırakmıştım aramızda çok garip bir şey yaşanmadan oradan çıkmak istedim.
Y/n
Ben şimdi izninizle çıkıyorum.Geto
Peki peki, çık bakalım.Arkamdan gülümseyerek bakarken ben akşam olacaklardan zerre habersiz bir halde odadan çıktım.
Kalan 3 derse de girdikten sonra eve döndüm.