Levi'nin bakış açısı
Keşke (yn) ile bir gün yalnız kalabilseydim.
Keşke bir günlüğüne onun ellerini tutabilseydim, ona sarılsaydım, onu sevebilseydim.
Titanların istila ettiği dünyayı unutabilseydik, sadece bir günlüğüne her şeyi unutabilirdik.
Sadece (yn) ve benim olacağı yerde...
Onu kollarımda, onun tatlı kokusundan
sarhoş olarak huzur içinde uykuya dalmak istiyorum. Onu dışarı çıkaracağım ve ay ışığı altında ona dürüstçe aşkımı itiraf edeceğim.
Keşke bir gün olsaydı.
"(Yn)! Kaldır kıçını!" Birisi seni
sertçe sarstı.
İnledin ve yüzünü yastığa daha da
gömdün. Bütün gece antrenman yaparak ve muhtemelen sürüklendiğiniz
formasyonları ezberleyerek uyanık kalmıştınız.
Kişi seni tekrar sarstı ama işe
yaramadı. Sonraki hatırladığınız
şey düşme hissidir. Yere düştün ve kıçının üstüne düştün.
"Ah. Ne oluyor?" Uykunu
bölen kişiye yumruk atmaya hazırlanırken homurdanıyorsun.
Levi'nin sırıtan yüzünü görünce
arkanı döndün.
"Leviiii," diye sızlandın. "Ne
istiyorsun? Uyuyordum."
"Tch. Saat zaten 11:30. Şanslısın ki bugün boş bir gün. Şimdi acele et ve bir palto al. Dışarı çıkıyoruz," diye emretti.
Survey Corps ceketini alıp Levi'yi
takip edersin. Sizi, serdiği battaniyenin
üzerine oturmanız için çiçeklerin ve
hareketlerin en güzel yoluna bakan
bir tepenin üzerindeki çimenlik
bir alana götürüyor.
Battaniyenin üstüne oturuyorsun ve elini yavaşça sallanan çimenlerin arasında gezdiriyorsun. Muhteşem rengarenk çiçeklere bakıyorsunuz.
Kesinlikle çok güzeldi.
"Bundan hoşlandın mı?" Levi dudakları bir gülümsemeyle seğirerek soruyor.
"Muhteşem" diye cevap veriyorsun.
Levi, "Senin kadar muhteşem değil," diye fısıldadı.
Öfkeyle kızarırsın ama misilleme yapmaya karar verirsin. "Bir erkek arkadaşım var biliyorsun.
Peki ne zaman bu kadar romantik oldun?"
Levi cevap vermiyor ve onun yerine elini yakalayıp parmaklarını seninkine kenetliyor.
Bu eylemi bir dostluk belirtisi olarak görmezden geldiniz.
"Jean'den flört dersleri mi aldın?" dalga
geçiyorsun.
Levi, "O aptal velede bunu sormaktansa ölmeyi tercih ederim" diye homurdandı.
Yavaşça kıkırdarsın.
İkiniz de gözlerinizin önünde parıldayan
renklerin büyüsüne kapılmış halde bakarken üzerinize rahat bir sessizlik çöküyor.
Levi, "Seni seviyorum," dedi.
Levi hiçbir yanıt alamayınca sana doğru
döndüğünde senin yeniden uykuya
daldığını, başının onun omzuna
yaslandığını gördü.
"Tch, seni baş belası velet. Üzerimde uyuyakalıyorsun,"
diye mırıldanıyor Levi ama dudaklarında bir gülümseme var.
Levi, ay ışığının altında güzelliğinize
hayranlıkla bakarken kollarını korumacı bir tavırla belinize doluyor.
Levi alnına yumuşak bir öpücük
vermeden ve Survey Corps ceketini sana
sarmadan önce "Benimle kal" diye fısıldıyor.
Seni gelin usulü yurtlarına taşıdı ve
dudaklarına hızlı bir öpücük kondurdu.
Sıcak güneş ışığı şeffaf pencereden
parladığında sersemlemiş bir şekilde uyandın. Saatine baktın. öğleden sonra 2.00 Pekala lanet olsun.
Vücuduna bir ceket sarılmıştı.
Kolonya ve... temizlik malzemeleri mi kokuyordu?
Gülümsedin ve onu vücuduna daha sıkı
sardın. Bunun kime ait olduğu konusunda iyi bir his vardı.
"Ceket için teşekkürler Levi," diye
fısıldadın.
