taehyun:
hazır mısın hayatım, 10 dakikaya ordayımbeomgyu:
evet, yeonjunu aradın mı ben ulaşamadımtaehyun:
ah benim telefonlarımı da açmadı. ben ona uğrayayım o zaman, gelmek ister o da sanırımbeomgyu:
tamam canım, gelirken bir buket alır mısıntaehyun:
beyaz frezya alıyorum her zaman ki gibibeomgyu:
hmhm olurflashback...
"24 haziran 2023 sabah saatlerindeyiz. Doğrudan konuya gireyim; bu bir intihar notudur."
hoparlörden yükselen sesle birlikte ortamda ki sessizliği bir kaç acı çığlık bozmuştu.insanlar ne yapmaları gerektiği konusunda tartışırken yeonjun korkudan titremeye başlamıştı bile.o kişinin soobin olma ihtimali bile onu kahretmeye yetiyordu.zar zor ağzını açabilmişti:
"taehyun çatıdaki kişinin kim olduğunu görebiliyor musun?"
"hayır göstermiyor ki kendini"o sırada hoparlörden tekrar bir ses yükseldi:
"bu notu en değerlim olan ama onun en değerlisi olamadığım kişiye bırakacağım.ölümümün bu şekilde herkesin önünde gerçekleşmesini inanın bende istemezdim ama başka türlü beni görmeye gelir miydi bilmiyorum, işimi ihtimallere bırakamazdım sonuçta.pantolonumun sağ cebindeki notu üstünde ismi yazılı kişiye ulaştırın tek temennim bu.dünya benim kaldırabileceğimden daha ağır bir yermiş bu 19 yıllık hayatımda bunu öğrendim ve bu dünyanında artık beni isteyeceğini sanmıyorum.arkamdan kimse ağlamasın çünkü ben olabildiğince mutlu ölüyorum ve gittiğim yerde de burdan daha mutlu olacağımı biliyorum, bu yaz ayında sizi ufak bir hüzünle baş başa bırakıyorum."
bu uzun konuşmanın ardında kimseden ses çıkmıyordu.bazılarının ağlama sesi geliyordu,çatıdakinin kim olduğunu bilmeselerde üzülen insanlar vardı.
yeonjun'un adı yankılandı kocaman bahçede.arkasına baktı yeonjun, beomgyu'ydu gelen.beomgyu'nun bağırmasıyla ona dönen gözler birkaç kemik kırılma sesiyle önlerine döndü.
ortada kanlar içinde yatan beyaz pantolon,beyaz gömlekli ve siyah saçlı uzun bir beden uzanıyordu.herkes çığlık çığlığa koşuşturmaya başlamıştı.yeonjun ise titreyen bacakları ve dolan gözleriyle ortada duran cansız bedene doğru yaklaştı yavaşça.eğildi ve yüz üstü düşen bedeni temkinli bir şekilde kendine çevirdi.gördüğü yüz resmen tanınmayacak halde de olsa o dudakları ve gözleri tanımaması imkansızdı.bu sefer bir çığlıkta yeonjun'dan koptu.
yeonjun'un çığlığıyla onun soobin olduğunu anlayan beomgyu'da koştuğu yolun yarısında dizlerinin üstüne çöküp ağlamaya, yakınmaya başlamıştı.insanlar hala bir kaos içindeydi bazıları ambulansı, bazıları ise polisi arıyordu.yeonjun soobinin cansız bedenine inkar edercesine sarılıyor ve sarsıyordu.
yaklaşık 15 dakika geçmişti.insanlar yavaştan okul bahçesini terk etmeye başlamışlardı.taehyun ağlamaktan harap olmuş beomgyu'nun yanında ona destek olmaya çalışıyordu.ne polis ne de ambulans gelmişti henüz.yeonjun'da hiç kıpırdamadan sanki soobin'in rahatı bozulcakmışçasına açısını bozmamıştı hiç.bir yandan notunda söylediği şeyler beyninde tekrar ediyordu, bir not.sağ cebinde olan bir nottan bahsetmişti.yavaşça kafasını yere bırakarak sağ cebini kontrol etti.gerçekten de bir not vardı.üstünde ise kendi ismi yazıyordu choi yeonjun.o andan itibaren zaten titreyen elleri kağıdı bile tutamayacak kadar titremeye başlamıştı.zor da olsa açabildiği kağıdı derin bir nefes alarak okumaya başladı:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᝰ 𝙧𝙤𝙨𝙨𝙯 𝙚𝙢𝙗𝙚𝙧 // yeonbin
Fanfictionyeonjun: merak ediyordum da neden galerinde arkadaşının eski sevgilisinin fotoğrafları var.d? start:020522 end:191123 | angst fan fiction 𝐫𝐨𝐬𝐬𝐳 𝐞𝐦𝐛𝐞𝐫, 𝗒𝖺𝗇𝗅ı𝗌̧ 𝗂𝗇𝗌𝖺𝗇 𝖺𝗇𝗅𝖺𝗆ı𝗇𝖺 𝗀𝖾𝗅𝗂𝗋.𝖻𝖺𝗓𝖾𝗇 𝗄𝖺𝗋𝗌̧ı𝗇𝖽𝖺𝗄𝗂 𝖽𝗈�...