İSKENDER'DEN
sabah uyandığımda başım ağrıyordu zar zor aşağıya indim asya beni görünce yanıma koştu ve elini alnıma koydu ve
asya* iskender sen yanıyorsun duş al* dedi ve kolumu omzuna attı ve odaya getirdi
*gerek yok iyiyim ben* dedim
asya*ne gerek yok ayakta durabildiğin yok hala gerek yok diyor* dedi
*tamam gidiyorum*dedim ve duşa girdim soğuk bir duşun ardından geri yatağıma uzandım yorganı kafama kadar çektim kapı açıldı ama bakmadım
asya *iskender bu ne yorganla uyunur mu bu havada ve ateşin de var havale geçireceksin* dedi ve yorganı çekti bende çektim sonra bıraktım asya yere düştü ve yorgan da üstüne düştü hızla ayaklandım
*kurtarmaya geliyorum bekle* dedim kafasını çıkarıp
asya*bekliyorum * dedi yorganı üzerinden aldım ve yatağa attım asyayı kaldırdım
asya *teşekkür ederim tozkoparan bey*dedi ve yorganı katlayıp yataktan indirdi tepsiyi bana uzattı aldım
asya* bu tepsi bitecek *dedi ve ateşime baktı
*gölgeyle ilgili bir gelişme varmı* dedim
asya *şu anlık yok yemeğini ye dışarı çıkalım* dedi ve çıktı o bana dışarı ağğğhhh benle dolaşmak istediğini söyledi hemen yemeğimi yedim ve üzerime baktım kızın karşısına ayıcıklı pijama ile mi çıkmıştım elimi alnıma vurdum ve dolabımı açtım ne giysem gri eşofmanımı ve siyah bir t shirtimü giydim ve dışarı çıktım ceren cenk ve asya oturuyordu ne onlar da mı gelecekti onlara yaklaştım
*selam * dedim
cenk * geçmiş olsun kardeşim * dedi başımı salladım
asya* ayağa kalktı ve biz gidelim* dedi ve ilerledik gölün orda durduk ve oturduk
asya * ee nasılsın savaşımız için hazır mısın* dedi
*bilmiyorum şu an kafam o kadar karışık ki anlatamam*dedim ve ayağa kalktı ve
asya* iskender beyaz bir şey geçti * dedi o tarafa baktım ormandı
*hadi* dedim ve ilerledim asyada peşimden geliyordu ormanın derinliklerine girdik havlama sesiyle asya beni kenara itti ve koştu ve köpeği kucakladı cesurdu
asya* oğluşummm sen beni mi özledin yerim ben seni *dedi ve okşadı ve bana dönüp
asya *tanıdın mı oğlum* dedi cesur elimi yaladı güldük o sırada etrafımızı sardılar ve asyayı arkama aldım ve okumu çektim 25 kişiye yakındılar
asya* iskender *dedi ve cesuru yere bıraktı ve o da okunu çekti adamlar yaklaştı ve yumruk savurdu kavga başladı herkesi yere serdim son adamla kapışırken
adam*asyaydı demi çok değer verip üzerine titrediğin kız gölge onu istiyor*dedi yumruğu yüzüe geçirdim yere düştü asyaya yardıma koştum 2 adamla birden kapışıyordu adamın kapşonundan tutup kendime çevirip kafa attım asyanın önündeki adam asyanın cebine bir not bıraktı ve kaçtı asya öylece kaldı bana baktı göz göze geldik ve notu açtı bende yaına geçtim
notta yazanlar
selam asya ben gölge bu not sana ulaştıktan sonra 12 saat içinde benim yanıma geçmezsen arkadaşların ve o çok sevdiğin çocuk ölür onlar için değmez mi
asyaya baktım gözleri dolmuştu kahretsin zaafımın asya olduğunu öğrenmiş ve beni onla tehdit edip taşı ve güçleri isteyecekti
*asya sakın aklına gitmek gibi düşünceler gelmesin* dedim
asya*ben gitmezsem zarar göreceksiniz size zarar veriyorum yine*dedi gözleri dolmuştu yere çöktü ve ağlamaya başladı o ağladıkça kalbim parçalanıyordu yanına çöktüm ve onu kendime çektim sarıldık saçlarını kokladım
asya *iskender ben git* dedi
*ASYA SUS GİDEMEZSİN*dedim kulaklarını kapattı ve
asya *bağırma bana* dedi önüne gittim ve
*tamam bağırmıyorum* dedim ve saçlarını öptüm cesur ağzında telefonla geldi ve elime verdi ekranı açtım mesajlara tıkladım ve ilk mesaja tıkladım
"o asyayı istiyorum iskenderin zaafı o onu bana getirin anlaşıldı mı " yazıyordu asya bana baktı ve göğsüme yaslandı ve ağlamaya devam etti
*güzelim ağlama ama dayanamam* dedim ne dedim ben güzelim dedim
isko iç ses= hah olacağı buydu salak iskender azıcık dikkat etsene bi ayıcıklı pijamayla çıkarsın bi güzelim dersin kızın sevdiği var aptal
sussana sen nerden geldin yine en son asyaya aşık olduğumu anladığımda gelmiştin
isko iç ses= benle konuşacağına kıza bak
asyaya döndüm bana bakıyordu
asya * hadi gidelim* dedi ve ayağa kalktık susarak ilerledik cesur peşimizden yürüyordu asya onu kucakladı ve akademiye geldik olanları anlattık sonra ayrıldık asya bahçeye gitti bende balkondan onu izliyordum o sırada mete geldi
ASYA'DAN
mete yanıma geldi ve kahveyi uzattı ona baktım
*sence gölge öğrendi mi * dedim
mete* düşünmüyorum elifin üzerine çip yerleştirdim o sürede uyuyordu*dedi
*ne yapacağım sizin zarar görmenizi istemem *dedim
mete * bunu düşünme de asya eliften ne haber * dedi
*aynı sürekli taş hakkında konuşuyor* dedim
mete *iskenderle nasıl *dedi
*ne nasıl *dedim
mete * of safsın cidden kızım aranızda olanlar nasıl * dedi
*arkadaşız mete* dedim
mete* yedim bende * dedi o sırada sinan geldi
sinan *gençeler muhabbet koyu gördüm geldim* dedi
*gel ikiz gel ve şunu al başımdan * dedim
sinan *ne oldu * dedi ve meteye döndü
mete*hanımefendinin aşk meseleleri hakkında konuşuyorduk ona sinirli* dedi
sinan*iskenderden bahsediyoz desene * dedi ve yanıma oturdu
*sinan sende mi * dedim
sinan *bende evet hem çok yakışıyonuz boy farkı falan*dedi omzuna vurdum
mete *demi demi bi de bu kız sabah iskender halsizdi ona bakmış * dedi
sinan *ooo aman aman gelecekteki sevdiğini ne de düşünürmüş* dedi
mete* hayalimiz ne sinan* dedi sinan kalkıp önüme geldi ve aynı anda
sinan, mete*evlii mutlu çocukluu* dedi kızarmaktan domates oldum
mete* şimdi bize bunların çocukları ne diyecek dayımı amcamı *dedi
sinan * valla bilemedim daca ya da amyı bak birleşimleri bile anlamlı oldu* dedi
*yeter gerçekten aa * dedim ve gittim
mete *utanma kız ben biliyom olacakları zaten* diye bağırdı yeden aldığım çakıl taşlarını onlara attım ve gittim odamın kapısına derin bir nefes aldım elif yok ceren telefonuyla ilgileniyordu beni görünce gülümsedi ve kahkaha attı
ceren * asya domates olmuşsun ne bu hal* dedi aynanın karşısına geçtim gerçekten kırmızıydım cerenin yatağına oturdum
*hep sinan ve mete yüzünden* dedim
ceren*ne yaptılar* dedi
*utandırdılar neymiş iskenderle çocuklarımız olara ne diyecekmiş* dedim ceren güldü
ceren *utanma hep iskender bunu duysa havalara uçar* dedi
*ceren * dedim güldü