İSKENDER'DEN
fikri hocanını yanına yürüyorduk vardığımızda mete bize döndü ve
mete* elif , sinan siz girişleri tutun ;bora ve arda sizde arka kapıyı koruyun gölgenin adamına benzeyen kimseyi almayın asya iskender siz içeri gireceksiniz kalanlar benle gelecek ve gölgenin adamlarını izleyeceğiz*dedi hızla dağıldık girişe varıp kapıyı açtım içeri geçtik
asya*bunca şey içinde taşı nasıl bulacağız iskender* dedi ona döndüm
*taşı en gizli değil en açık yere koymuş olmalılar saklamanın en kolay yolu* dedim hızla etrafı aramaya koyulduk ama dikkatimi veremiyordum en son sandığı bulduk ve taşı alıyorduk ki görevli kadına yakalanıp bize
görevli kadın * çocuklar hadi sizi bekliyoruz* dedi
*ne neden* dedim
görevli kadın * siz dans ekibi değil misiniz* dedi ve bizi dışarı çıkarttı ve sahneye getirdi cenk ceren, sinan elif, biz vardık asyanın kulağına yaklaşıp
*asya ben dans etmeyi bilmiyorum*dedim bana baktı ve
asya*ileri geri o kadar zor değil dikkat et dans edenlerin ayaklarına* dedi ve çevredeki dans edenlere baktım o kadar zor değil gibiydi müzik çalınca elimi asyaya uzattım elimi tuttu ve dans etmeye başladık elleri boynumdaydı benim ellerim belindeydi elleri anca yetişiyordu ve kısık kısık gülüyordum
asya* gülme iskender valla şakam yok topuklunun ucuyla basarım* dedi
*sustum ama sende çok kısasın * dedim dememle asya koşmaya başladı peşine düştüm asya elinde sandıkla kaçmaya çalışan kadını yakalamış etrafındaydı o topukluyla nasıl koşmuştu
asya *lütfen nazikçe kutuyu bana verin* dedi kadın kabul etmeyince asya yumruğu indirdi kadın bayıldı galiba kutuyu aldı bende motosikletlinin peşine düştüm etraftaki insanalar yüzünden koşamıyordum en son yakaladığımda sancağı suya attı sancak için suya atladım o sırada diğerleri de gelmişti en derinlere inerek sancağı aldım yüzeye çıktığımda hepsi budaydı asyaya baktım gözleri dolmuştu mete yardım etti o sayede çıktım çıktığım gibi bana sarıldılar ilk asya sarıldığ için en yakınımda o vardı kokusu burnuma doldu o sırada adamın kaçtığını gördük cenk koştu ama yakalayamadı yere çöktüm ve
yapamadım sancağı kurtardım ama taşı kaybettim* dedim ve gözyaşları döktüm ve kısa süre sonra tozkoya binip akademiye vardık cenk bana kızıyordu
cenk* iskender anlayamıyorum bir sancak için taşı kaybettin* dedi sinirle
asya*cenk yeter artık o sancak da taş kadar değerli ama sen bunu anlayamayacak kadar taşla kafayı bozmuşsun*dedi beni koruması gülümsetti ve pençe gitti ardından mavi ayda gitti ama asya geri dönmüştü ve yanıma oturdu
asya* iskender kendini hırpalama *dedi gözlerim dolmuştu
*asya cenk haklı 1 taş kaldı sadece ve ben taşların 2 sinide kaybettim ben sadece bana zarar verip beni bıraksa kabülümde size zarar verecek asya ben hiç gelmesem siz mutlu olacaktınız* dedim
asya *öyle düşünme iyiki geldin iskender düşün sen olmasan o turnuvaları nasıl kazanalım salih hocayı bir daha görelim, seninle tanışmak bizim için çok büyük bir şans hayatında kaç kişi tozkoparan iskenderi görebilir biz senin sayende gülüyoruz sen bize zarar da vermiyorsun çünkü sen her zaman hepimiz için en iyisini düşünürsün*dedi ve ellerini boynuma dolayıp sarıldı şu an tüm dertlerimin yok olduğuna eminim bende ellerimi beline sardım ve kafamı boynuna gömdüm güldü