Tören için tüm sınıflar aşağıya iniyordu ama arkadaşım hala sınıfından çıkmamıştı..Rana ile onu beklerken sınıflarından Alp çıktı.."Napıyorsun burda naz?".."Nuru bekliyorum".."Niye burda bekliyorsun? içeri geç"..başımlan onaylayıp içeri girdim.. Nur,Nazlı,Saudade ve sınıflarından bir kaç kişi hocaları ile konuşuyordu aslında bu yüzden girmek istememiştim çünkü Saudade'nin bir kaç gündür benden şüphelendiğini düşünüyordum bu yüzden mümkün olmadıkça sınıflarına gitmiyordum ama şimdi sınıflarının ortasında kalmıştım direk gibi..Nur beni görünce Nazlıya "gidiyorum ben" diyip vedalaşıcakken Nazlı onu durdurmuş kendisini beklemesini söylemişti..Nur,"Naz bekliyor beni"diyincede hocanın başında dikilen herkes dönüp birden bana bakmıştı..ne bakıyorsunuz olm sanki ne dedi kız..ama bu bakanların arasında Saudade'de vardı ve bakışı değişikti..ne bileyim iğreniyor gibi mi.. beğenmemiş gibi mi.. şüphelenmiş gibi mi.. nasıl bakıyordu çözememiştim bu yüzden bende kaşlarımı havalandırarak ve çatarak ona bakmaya başlamıştım..kim olursa olsun sevdiğim insan bile olsa bana bu şekilde bakamazdı..kimdi o!? tamam kalbimin sahibi olabilir ama o bunu bilmiyor ve hâlâ bir yabancıyım onun gözünde..bir yabancı bana bu şekilde bakamaz..
.
Nur ve sınıftaki diğer kalanlarla aşağıya iniyorduk tabi Saudade'de vardı yanımızda o an sanki arkadaşmışız gibi hissettim garip bir andı ama etkisi bozulsun istemezdim...
.
Tören bitmişti ama biz bahçede kalabalığın azalmasını bekliyorduk daha rahat içeriye girebilmek için.. bahçede gözlerimi gezdirirken bankta tek başına oturmuş Saudade gözüme çarptı..az önce sınıfta cidden sinir olmuştum ama neden şimdi tek başına burada oturuyordu??tüm arkadaşları sınıfa gitmişti ama o tekti??..biraz zaman geçince o'da okulun içine girmişti bizde zil çalınca içeri geçtik.
.
.
Okul çıkışı Nurlan dışarıda geziyorduk ona bugün Saudade'nin yüz ifadesini anlatmak ve yorumunu almak istiyordum çünkü Nur,Saudade'yi sevdiğimi bilmiyordu ve onun en yakın arkadaşlarındandı hem dışarıdan bir göz iyi olurdu..'Bugün sizin sınıftaki çocuk adını hatırlamıyorum ama soru çözmüştük bir kere hatta-"
"*******'**?"ben konuşurken lafımı kesip Saudade'nin adını söylemişti.. başımı evet anlamında aşağı yukarı salladım ve lafıma devam ettim..'Evet o..ona bugün aşırı sinirlendim,seni almaya geldiğimde bana çok değişik küçümsüyormuş gibi baktı.. dövücem bir gün o çocuğu' diye anlattım..Nur bana iyi bir insan olduğunu bakışını yanlış yorumladığımı söyledi vede belkide tip tip bakmasının sebebi ona selam vermemem olabilirmiş..'Ne alaka olm çocuklan tanışmıyoruz bile niye selam vereyim?'
"Naz nasıl tanışmıyorsunuz?kaç kere birlikte soru çözdünüz..o'da böyle düşünmüştür,kaç kere soru çözdük ama selam bile vermiyor bana,diye düşünmüştür.."kaşlarımı çatarak konuşmaya başladım,
'Sadece soru çözdük,soru çözünce tanışmış mı oluyoruz yada arkadaş mı oluyoruz?'
"Naz senin tanışıyoruz,arkadaş olduk demen için ne yaşaman gerekiyor?"
'Bilmem tek bildiğim bir soru çözdük diye tanışıyor olmayaşımız..'
.
.
Ben boşa ümitlenmek istemedikçe etrafımda ki herkes beni bu yola itiyordu..:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saudade
Non-FictionGerçek hayattan kesitler Sonunun nasıl biteceğini bende bilmiyorum yaşayıp göreceğim galiba:)