Reiji odanıza girer.
*Hışırtı hışırtı*
"...Seni uyandırdım mı? Aah, belki de tam uyumak üzereydin? Mükemmel zamanlama. Peki rahat bir şekilde yatıyor mu?"
Kaşlarını çatıyorsun.
"'Ne şekilde' derken neyi kastediyorsun? Açıkçası yataktan bahsediyorum."
Bir kaşını kaldırıyorsun.
"Söylemesen olmaz mı? Her zamankinden farklı bir durum değil mi? Haah... Sanırım senin gibi geri zekalı bir insana bunları söylemenin bir anlamı yok."
*Hışırtı hışırtı*
"Hm...Anlıyorum. Yüksek kaliteli ürünler gerçekten dünya çapında fark yaratıyor. Elimin verdiği his... Dokunarak bunu hemen anlayabiliyorum. Ama konu size gelince..."
Siz de kumaşa dokunmayı deneyin.
"Aynen. Dünden farklı değil mi? Daha önce sen okuldayken onu yükselttirmiştim. Bu antika yatağın yerine başka bir yatak takımı taktım. Batı'daki tanınmış bir mağazadan ithal edilmiş. Avrupa bu yüzden sizin de değerlendirmenizi almayı umuyordum."
Yavaşça başını sallarsın.
"Yine de hayal kırıklığına uğradım... bana en az duymak istediğim cevabı verdin. Her iki durumda da farklı olduğunu anlayamıyorsan, sanırım yatağını olduğu gibi terk etmem gerekirdi. Diğer kardeşlerimle aynı seviyede görünmen çok rahatsız edici."
Diğerlerinin nasıl tepki verdiğini soruyorsunuz.
"...Ha? Sen ne diyorsun? Açıkçası sadece yatağımızda takas yaptım. O üçüzlerin yatağın ne kadar rahat olup olmadığını umursayacağını sanmıyorum. Subaru'ya gelince, onun yatakta uyuması bile şüpheli olurdu. ...Bu işe yaramaz şeyle neden uğraşmadığımı açıklamama gerek yok, değil mi?"
Garip bir şekilde kıkırdarsın.
"Ne olursa olsun bu yatakta benden başka uyuyacak tek kişi sensin. Bu nedenle ilk önce izlenimlerinizi duymaya geldim ama..."
Reiji yatağa doğru ilerliyor.
*Hışırtı hışırtı*
"İçinde uyuyarak kaliteyi kendim doğrulamaya karar verdim. ...Bunda tuhaf bir şey yok, değil mi? Bu yatak benim. Ve elbette seninki de Yui. Bu nedenle, senin yanında uyuduğum için neden azarlanmam gerektiğini anlamıyorum. Yanlış mıyım? ...Evet, anladığınız sürece. Olduğu söyleniyor... Hayal kırıklığına uğratmıyor. Çok hoş ve dokunuşu da hoş hissettiriyor. Yatağın sertliği de mükemmel...Tam benim tercihim. Peki ya sen?"
Sen cevap ver.
"...Ne kadar belirsiz bir cevap. Biraz daha spesifik olmanızı isterim. Örneğin... Vücudunuz yatağa ne kadar iyi gömülüyor? Eğer yanında yattığım için tam olarak anlayamadığını söylersen, bu telaşlanacak en önemsiz şey olur. (1) ...Sonuçta bu kesinlikle birlikte uyuduğumuz son sefer olmayacak."
Biraz şaşırmış görünüyorsun.
"Lütfen sözlerimin ardındaki anlamı kendiniz düşünün...Fufu. Ne düşünüyorsun? İkimizin de aynı anda uzanmasının verdiği hissin çok hoş olduğunu düşünmüyor musun? Vücudu destekleyen sağlamlık ve bu sımsıkı sarılma hissi... Mükemmel bir dengede değil mi?"
Kaşlarını çatıyorsun.
"Söyleyemiyor musun? Haah... Bu oldukça rahatsız edici. Yatağınızı yenilemek için neden çabaladığımın farkındasınız, değil mi?"
Ona teşekkür ediyorsun.
"Bana teşekkür etmene gerek yok. Haah... Anlaması uzun zaman alan insanlara her şeyi açıklamak zorunda olmak öyle bir angarya ki. Kendi konumunuzun daha fazla farkına varmalısınız."
Bir kaşını kaldırıyorsun.
"Sen avsın, değil mi? Bu nedenle, iyi bir gece uykusu çekmenizi, iyi ve sağlıklı kalmanızı sağlamalıyım. Bu harika ortamda kendi bedeninize iyi bakmak sizin görevinizdir."
Sen protesto et.
"...Fufu. Sağlığınız konusunda endişelenmiyorum. ...Peki ama benim uygun olmayan bir vücuttan kan emmemi mi istiyorsun? Kanınızın durumu bellidir ama aynı zamanda cildiniz de çok önemlidir. Yaralar daha yavaş iyileşirse, kesinlikle vücudunuza zarar vermeye başlayacaktır. Ve sonuçta bu, vücudunuzun genel olarak kötüleşmesine yol açacaktır. Bunu herkesten daha iyi bildiğine eminim?"
