oha gay misin || minsung

bölüm 15

Kantine geri gitmiştik. Her şeyi anlatmıştım. Chae ve Tzuyu, Mina'ya söverken ben ve Soobin olanları geçiştirmeye çalışıyorduk.

Zil çaldığında herkes sınıfa gitmişti ben ise su alicam diyip kantin kısmına geçtim. Suyumu alıp sınıfa çıkarken birden duvar kenarına çekilmemle sendeledim.

"Jisung, konuşalım mi?" Dedi. Minhoydu, ne hakkinda konuşacağımızı az çok tahmin edebiliyordum. "Olur." Dedim sadece.

"Sürekli geçiştirdik farkındayım. Bugün konuşsak iyi olur. Hem ders boşmuş." Dersin boş olmasına sevinmek isterdim ama sanırım şuan olmaz.

"Anladım." Dedim ve Minho'yu dinlemeye başladım.

"Ben soru soracağım sen ise kısa ve net cevaplar vereceksin. Tamam mi?" Dedi. Başımı sallayarak onayladım.

"O gün.. beni neden öptün?" Sorduğu soruyla biraz tedergin oldum. Ve cevap vereceğimi bende bilmiyordum. 'Çok öpülesi duruyordun.' Bir cevap mi? Her neyse.

"Sanırım bilmiyorum." Dedim. İstemsizce sesim titrek çıkmıştı.

"Pekala. Ben karşılık verince ne hissettin?" Dedi. Biri beni bu sorgudan kurtarsın diye bağırmak istiyordum. Felix gelsin diye dua ediyorum içimden.

Belki duam tutar diye biraz mırıldandım ve düşünüyormuş gibi yaptım. Sanırım gelmeyecekti. Umudumu keserek soruyu yanıtlasam iyi olur diye düşündüm.

"Tam olarak nasıl tanımlayacağımı bilmiyorum. Midem kasıldı ve..."
Devamını nasıl getireceğimi bilmiyordum. Duraksadım, düşündüm, taradım fakat ne hissettiğimi anlatan bi kelime sanırım yoktu.

"Hani derler ya 'karnımda bir şey oldu' diye. Öyle bir şey işte." Aptal Jisung 'bir sey' ne ya of çok rezilim.

"Filler tepindi." Arkamızdan bir ses gelmişti. Duam tuttuğu için şükür namazı bile kılıcaktım.

Arkamı döndüm. Sana'nın ne işi var burda aminakoyim.

"Filler tepindi?" Diyip tek kaşını kaldırarak Sana'ya baktı Minho.

"Karnımda filler tepindi diyorum otistik." Dedi Sana. Minho da bende jeton düştü dercesine bi 'haaa' sesi çıkarttık. Normalde olsa filler gibi tepinerek gülerdim. Sanırım ortamın bu ciddi havası gülme hormonlarımı emmiş.

Kendi kendime düşünürken fark etmeden kıkırdadığım da ikisi de bana döndü. Anlamaz bakışlarla bana bakıyorlardı. Bıraksanız şuana kahkaha bile atardım ama "yok bir sey" diyip geçiştirme kararı aldım.

"Ne konuşuyordunuz siz bakayım. Dökülün hemen." Dedi Sana. Ellerini beline götürdü hamile kadın edasıyla.

"Ya yok bir şey ya. Vedalaşıyorduk sincabımla." Dedi Minho. Sincabım kelimesini duyunca yüzümün kızardığını hissettim. Umarım fark etmemişlerdir.

"Ya salak mısın aminakoyim. Sanki okuldan gidecek. 1 hafta sonra tekrar görüşücez zaten abartma." Diyip göz devirdi Sana. Bu sefer gülebilirdim işte.

"Neyse hadi yürüyün sınıfa. Bir başkan olarak sınıfımı düzenli tutmak görevimdir!" Diyerek bi parmağını kaldırıp ileriyi işaret etti Sana. Hafifçe kıkırdadım ve sınıfa çıktık.

Yine konuşma bölünmüştü ama bu sefer devamını getirecek miydi? Belki daha sormadığı çok soru vardı. Acaba direkt "senden hoşlanıyorum" diyip geçiştirse miydim? Of Jisung sen harbi salaksın.