YOONGİ
Yine ve yeniden o mutsuz olduğum okula gitmek zorundaydım aslında okulla bir sorunum yoktu severdim okulumu gitmek istmememin sorunu hoseoktu dört seneden beri öyleydik onla düşman gibi gibi az gider aslında resmen düşmandık herşey ilk sene başlamıştı seule nakille gelmiştim ailemin işinden dolayı ve bu koca şehirde kimseyi tanımıyordum hiç arkadaşımda yoktu sınıfa ilk girdiğimde bütün gözler bana dönmüştü çünkü geç kalmıştım hocadan özür dileyip boş bir yere oturmuştum o yerde hoseokun yanına aitti utangaç bir şekilde baş selamı vermiş ve yerime kurulmuştum o günün ardından sadece birkez konuşmuştuk ama onu gördüğüm heryerde hayran bakışlarımı ondan çekemiyordum daha sonra bu bakışlarımı farketmiş gibi bana ve yeni edindiğim arkadaşlarıma düşman kesilmişti arkadaşlarıyla beraber bize bulaşmaktan durmuyorlardı ama bunların hepsi laf dalaşlarımızdan ileriye gitmemişti taki geçen haftadaki olaya kadar o gün kantinde jungkookla beraber oturuken karşıki sandalyelerdede hoseok ve arkadaşları oturuyordu bana ne kadar kötülük yapmasa ondan bakışlarımı çekemiyordum yaptığı herşeye karşı ona aşık olmuştum yine ona bakarken oda benden kötü bakışlarını benden çekmiyordu zil çalınca sınıfa gitmek için ayaklanmıştık ki hoseokda o anda ayağa kalkmıştı ben çıkış kapısına ilerliyorken gelip bir anda bana çelme takmış ve herkesin içinde düşüp kalmıştım herkes bana bakarken ağlamamaya çalışıyordum ama gözlerim bana inat gözyaşlarımı akıtmaya başlamıştı jungkook hızlıca yanıma gelip yerden beni kaldırırken aynı anda hoseokla kavga ediyordu onu durdurup gitmemizi zorla söyleyip jungkookun yardımıyla ayağa kalkıp o gün okulu terketmiştim.
Bugünde bütün mutsuzluğumla bir okul gününe başlamıştım okulun kapısında çifte kumruları görünce koşarak yanlarına gitmiş ve üstlerine atlamıştım onlarda olmasa bu okul hiç çekilmezdi "yaa yoongi korkuttun beni" "sizde okulda çiftleşmeyin jimin" "hiçde bile biz aşkımızı paylaşıyoruz demi jungkook" diyip ellerini birleştirip sevgilisine bakınca jungkookda onu onalayıp kantine doğru gitmeye başlamışlardı dersimizin başlamasıana daha bir saat vardı ve bizde deli gibi her zaman erken gelip kantinde vakit geçiriyorduk sabah daha erken olduğundan çok kalabalık da değildi boş bir köşeye oturunca karşımada jimingil oturup birbirlerine sırnaşmaya başlamışlardı onlara gözlerimi devirip etrafa göz gezdirmiştim tam elimdeki telefona bakarken gözlerim kapının girişinden tek başına giren hoseoka girmişti üç masa kadar uzağımıza oturmuş elindeki telefona bakmaya başlamıştı etrafına bakmıyordu bile bende bakmamaya çalışıyordum ama her seferinde gözlerim onda tutulu kalıyordu taki elimdeki telefon titreyene kadar bakmıştım ona
hoseok: ben geçen gün seni uyardım diye hatırlıyorum
yoongi: ?
hoseok: bu ne şimdi
anlamamazlıktan mı geliyorsun
yoongi: noldu
hoseok: nolmuş olabilir
bakma dememe rağmen
yarım saatten beri bana bakıyorsun
(bu güzel bakışlarına dayanamıyorum artık)
yoongi: yok öyle birşey
saçmalama
hoseok:
eminmisin
(çok güzelsin saçlarınla)
yoongi: neden fotoğrafımı çekiyorsun
hoseok: sen neden bana bakıyorsun
yoongi: başka yere bakıyorum ben
şimdi sen söyle
hoseok: (galerimde bu fotoğrafı özenle saklayacağım)
bende kanıtlamak için çektim
hem yalan söyleme arkam boşboş
seni bir daha uyarmayacağım bana bakma
ciddiyim
yoongi: ne yoksa tekrar herkesin içinde düşürüp canımı mı yakarsın
-görüldü-
İLHAM GELMİYOR YA
BU KADAR BEKLETTİĞİM İÇİN DÜZYAZIYLA TELAFİ ETMEYE ÇALIŞTIM GİBİ
DEVAMI NASIL OLUR BİLMİYORUM
YORUM YAPMAYI VE OYLAMAYI UNUTMAYIN
BU HİKAYENİN SOPESİ