Bölüm 1

14 2 2
                                    

Evet, bugün okulun ilk günü. Heyecanlı mıyım? Asla. Okuldan oldum olası nefret etmişimdir,şimdi birde yeni kişilerle tanışmak benim için daha zor olacaktı. Oflayarak yatağımdan kalktım.

"Günaydın anne!" dedim ve merdivenlerden inmeye başladım. Annem hemen lafa atladı ve bugün okul için heyecanlı olup olmadığımı sordu. Hayır dersem bunun hakkında konusacağını bildiğim için evet demek zorunda kalmıştım.

Neden heyecanlı olayım ki dedim içimden ve anneme baktım çünkü bunu dışımdan demediğimden emin değildim.

Ağzıma 1 parça çikolatalı ekmek attım ve otobüse yetişmek için evden ayrıldım, okulun ilk gününden geç kalmak istemiyorum.

***
Hay aksi, dedim ve içimden bir küfür savurdum, kulaklığımı evde unutmuşum. Okulda genellikle tek takıldığım için kulaklığım her şeyimdi. Bunu ilgi için demiyorum, ama öyle, umarım bu sene aynı şekilde geçmez ve arkadaş edinebilirim her ne kadar bu konuda kötü olsam da.

***

Eveet, okula geldim bayağı büyük bir okul ama önce sınıfımı bulmam lazım çünkü büyük ihtimalle bahcedeyimm hiçkimse olmadıgını göre geç kaldım.
Hemen sınıfımı bulmaya koyuldum, kapıyı tıklayıp içeriye girdim ve boş bir sıra bulmaya çalıştım. Ama beni gören herkes cantasını yanına koyuyor geçmeme engel oluyordu, çok fazla dizi izlemişler sanırım. Ben tam ayakta kaldığımı söylerken bir çocuk "Burası boş gelebilirsin." diyerek çantasını oturmam için çekti. Herkes bize bakıyordu çünkü okulun ilk gününden tipiyle dikkat çeken bu çocuğun bana yer vermesini garipsemişlerdi, bunun nesi garipti ki? Teşekkür ederek yanına oturdum ardından çantamdan eşyalarımı çıkardım. Dersimiz Edebiyattı. Derste herkes beni izliyordu, aptala mısınız ne var bende? Diye bağırmak istesemde bunu yapmadım, yapamazdım. Aradan biraz zaman geçti ders bitmişti. Çocukla tanışmak istediğimden o gitmeden adını öğrenecektim. Cesaretimi topladım, abartılacak bir sey yok ama birileriyle konusurken degişik hissettiğimden cesaretimi toplayıp adını sordum.
"Selam,ben Gece, sen?"
Ne kadar berbat bir konuşma başlangıcı diyerek ekledim "Buarada bana yer verdiğin için teşekkür ederim." Çocuk ilk sırıttı," Ne sırıtıyorsun be komik bir sey mi dedim?" demek istesemde demedim.  Ardından çocuk devam etti "Selam,
Ekin ben tanıştığıma memnun oldum. Ayrıca rica ederim." dedi ve benim konuşmama imkan vermeden defterlerini ve kalem kutusunu çantasına yerleştirip sınıftan ayrıldı. Bu neydi şimdi? Önce umut verip sonra geri almak mıydı? Çocuğa yani ismini demek gerekirse Ekin'e sinir oldum ve bende çantamı toparlayıp eve gitmek için sınıftan çıktım. Eve gitmeden önce okulun lavabosuna girmem lazımdı. O yüzden önce lavaboya girdim, işim bitince çıkmak için lavabonun kilidini açtım ama açılmıyordu? "Hey, kimse var mı?Yardım edin tuvalette kilitli kaldım! " diye bağırarak kapıyı yumrukladım ve durdum. Durduğum anda kıkırdaşma sesleri geliyordu ve onlarda farkettikleri anda gülmeyi kestiler. Aptallar benim panik olmamı istiyormuş belli ki. Bu yüzden ses çıkarmadım ve çantamdan telefonumu çıkartıp bu anları kayıt altına aldım.
"Hey, ne oldu küçük pisicik, yoksa panik atağın tuttu ve bayılıp kaldın mı?" panik atağımın olabileceğini dışarıdan birisi rahatlıkla anlayabilirdi bu yüzden aldırış etmedim ve ses çıkartmadım çünkü dedikleri her şeyi kayıt altına alıyordum o yüzden sıkıntı yoktu. Onlar gülmeye , ben ise çekmeye devam ettim. Sonunda hiç ses çıkarmadığımdan mıdır bilmiyorum ama bir anda kapıyı açtılar ve benim onları çektiğimi gördüler. Yani bu da demek oluyor ki artık beni tuvalete kilitleyenlerin bu kızlar olduğunu herkes bilebilecekti çünkü yüzleri gözükmüştü..

Ben ne olduğunu anlamadan birisi beni kendine doğru çekti ve aynı anda üçüde bana vurmaya başladı.
"O görüntüyü bize vericeksin yoksa seni burada öldürürüz!" 
"Anca rüyanızda görürsünüz, neden size bu görüntüyü vereyim? Bu görüntüyü vereceğim tek kişi okul müdürü olacak!"
Burnumdan kan akmaya başladı, dudağım ve kaşımda patlamıştı. Sadece telefonu ve yüzümü korumaya başladım başım dönüyordu, bayılacakmışım gibi hissediyordum ama asla o görüntüyü vermedim, ve kapı açma sesi duyuldu. Lavaboya bir kız girdi,her şeyi görmüştü." YARDIM ET!"
Kız bir anda diğerlerinin üstüne atladı ve bende aradan kaçmayı başardım ardından kızda kendisini kurtardı ve ikimizde birbirimize teşekkür eder gibi bakarak iki yana dağıldık. Ardıma bakmadan koştum,sadece ve sadece koştum. Yaklaşık 5 dakika kadar koştuktan sonra durdum ve bir kafe gördüm, bu halimde kafeye gitmek oradaki kişileri tedirgin edebilirdi ama şuan da en güvenli yer burasıydı, en azından yüzümdeki kanları silebilmek için. Eşyalarımı bir masaya bıraktım ve kasaya doğru giderek peçete almaya yeltendim "Bu peçeteyi alabilir miyim lütfen?" dedim ve kafamı kaldırdım, NE? Ekin burada mı çalışıyordu?
"Gece? Sen iyi misin ne oldu?!"

"Sorun yok, sadece bana peçete verir misin yüzümü temizlemem lazım." dedim ve yüzüne baktım.

Bir yandan peçeteyi ararken bir yandan da "Sana yardım edeceğim ama bana her şeyi anlatacaksın, tamam mı?"

"Tamam öyle olsun." dedim ve acıyla inledim. Dudağım patladığı için konuşurken çok acıyordu.

"Sen otur ben geleceğim şimdi."

Dediğini yaptım ve çantamı koyduğum masayı bulup oturarak bekledim. Çok geçmeden Ekin elinde bir bardak su ve pansuman eşyaları ile yanıma geldi. "Oturabilir miyim?"
"Tabii ki." dedim, ve oturduktan sonra suyu bana uzattı. Aldım ve içmeye başladım ama kan tadı ağzımı kaplamıştı bu yüzden midem bulandığı için suyu bırakmak durumunda kaldım. Ekin bir yandan pansuman malzemelerini çıkartırken bir yandan da bana "Anlat bakalım ne oldu, kim yaptı bunu sana?" dedi ve kanı temizlemeye başladı. Elin kanı temizlerken bende telefonumdan çektiğim videoyu açtım.

"Lavaboya gittim çıkışta, işim bitince çıkmak için kapıyı açmaya calıştım ama açamadım sonra kızların gülme sesini duyunca susup videosunu çekmeye karar verdim. Bu videoyu okul müdürüne vereceğim ve bak, sonda kızların yüzü var. Daha sonra kapıyı açtılar ve videoya çektiğimi görünce bana vurmaya başladılar, bir kız geldi ve beni kurtardı bende koştum ve burası güvenli diye buraya geldim. "dedim. Ekin videoyu izledi ve sonra kızların yüzünü görünce konuşmaya başladı.

" Şu kız müdürün kızı sanırım, eğer müdür iyi birisiyse şanslısın ki kızına kızar ve disiplin hatta okuldan uzaklaştırma cezası verir ama eğer diğer türlüyse kızı ne yaparsa yapsın atmaz veya ceza vermez."

Bunu duyunca yüzüm asıldı ama yinede "Yarın bunun hesabını onlara soracağım!" diye çıkıştım.
"Sakin ol." diye beni uyardı ve malzemeleri tekrar cantaya koydu. Kanı temizlemişti ama hâlâ canım çok yanıyordu.
"Sen ne zamandır burada çalışıyorsun?" dedim kendimi tutamayarak. Evet bugün okulun ilk günü ve daha yeni tanışmıştık ama merak etmiştim.
"Annem öldüğünden beridir." diyerek yanıtladı ve gözlerinin dolduğunu görmemem için gözlerini kapattı, biraz durdu ve tekrar açtı. "Ben çok özür dilerim, gerçekten bilmiyordum. Çok ama çok özür dile-" daha sözümü bitiremeden beni susturdu ve "Sorun değil,alışığım." dedi. Ona sarılmayı çok istemiştim, tam da şuan da ama  belkide bunu istemeyeceğini düşündüm ve açtığım kollarımı yavaşça geri kapattım..

Karanlık Gözler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin