dusanla konuşmamızın üzerinden yaklaşık yarım saat geçmişti ama ben hala yataktan çıkamamıştım. kafamın içindeki sesleri bi türlü susturamıyordum. buluşsak ne değişecekti veya cidden biz ne konuşacaktık?ben hala yarını düşünürken kapımın açılıp yanıma Una nın koşması bir oldu "hala hadi artık babam da geldi annem sana seslendi ama sen cevap vermedin" bana tatlı tatlı bakarken yerimden kalkarak önce onu öptüm " emrinize amadeyim Una hanım, hadi bakalım gidelim" Una önden koşarak giderken ben de arkasından yavaşça gidiyordum
bahçeye çıktığımızda tam takım masa da oturuyorduk, tabi biz hariç. Edin beni görünce yüzünde kocaman bir gülümseme ile "nerde kaldın abicim yemekler soğudu" demişti. sandalyemi çekip sol tarafına oturmadan yanağından öpmeyi ihmal etmedim "dalmışım, dün biraz geç yatmıştım" Edin elleriyle saçlarımı karıştırırken "kim dedi sana o saat'e kadar uyuma diye" babasının yaptığı hareket komiğine gitmiş olacak ki Dalia "hala hani bana da o güzel eteklerden çizecektin, baba bak görüyor musun beni hiç sevmiyor" gülerek Dalia döndüm ve ona bi öpücük yolladım " eteğin hazır bile, yemekten sonra beraber bakarız" Dalia bu dediğimi onaylayarak artık yemek yemeye başlamıştık
yemekten sonra Amra ile kahvelerimiz alıp tekrar bahçeye çıkmıştık
" sana ne oldu diana, edin ve çocuklar yanımızda olduğu için sormaya fırsatım olmadı ama bir şeylerin ters gittiği belli" derin bir iç çekip "dusan yazdı" diyebilmiştim kahve finacıma bakarak "en son sen onu engellemedin mi, bana öyle söylemiştin" demişti şaşırmış bir şekilde "evet ama birkaç gün önce geri açtım"
kahvemden bir yudum alarak Amraya dönmüştüm, biraz düşündükten sonra "tabi ya! doğum gününü kutlamak için ona yazdın dimi sen" hızlıca söylediği sözle gülerek başımı olumlu yönde salladım "dayanamadım, çok özledim onu Amra" kupasını sehpaya koyarak boşta kalan eli ile omzumu okşadı "güzelim biliyorum onu çok özlediğini ama dusan ile birlikte daha nasıl olacaksınız" düşünceli bir şekilde sormuştu bu soruyu
"daha olmayız biliyorum ama onsuz yapamıyorum" aklına gelen şey ile birden ellerimden tutarak "sana söylemeyi unuttum Tucu buraya geliyor" hadi ama tam zamanıydı gerçekten
"ne, neden" balkon kapısının açılma sesi ile ikimizde kapı tarafına dönmüştük, içeri giren Edindi "bilmem onu da abine sor" Edin meraklı bir şekilde karşımıza oturdu "neyi bana soracaksınız hanımlar" Amra kocasına gülerek döndü "Tucu dan bahsediyordum" Edin bana döndü "gelmesinde bir sıkıntı var mı güzelim, en son arkadaş olarak devam ettiğinizi biliyordum"
Edin' in bu ifadesi beni güldürmüştü "hayır, hayır bir sıkıntı yok. hatta çok iyi bir arkadaşız" eski sevgilim ve ben kocaman bir aileyiz
"ben izniniz ile odama geçiyorum, yapmam gereken çizimler var daha" bu tabi ki kocaman bir yalandı, çizmem gereken şeyler yoktu ayağa kalkıp ikisine de uzaktan bir öpücük göndermiştim
evet cidden çok güzel hem tucu geliyor hem de dusan meydan da
odama geçip üstüme rahat bir şeyler geçirdikten sonra yatağıma uzandım, ışıklarımı kapatmadan elim komidinin üstünde olan telefona kaydı ama bir mesaj yoktu, içten bir küfür ettikten sonra uykuya bıraktım kendimi
✦⤷ KESTİİİİKKKKKK
⤷ geçiş bölümü gibi bir şey oldu, diğer bölüm de buluşturacağım bizimkileri (umarım) 🥹🫶🏼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Petite Chérie | Dušan Tadić
RomanceDušan Tadić ff. ★ korkak bir adam olmasaydın sonumuz böyle olmazdı.