"Gerçek Yüzler"

122 13 1
                                    

Her şey her zaman güzel olucak diye bir şey yoktur.Bazen işler istediğimiz gibi gitmez.Bi bakarsın her şey yolundadır,Bi bakarsın işler kötüye gitmiştir.Aslında en önemliside sevdiklerimizin değerini bilmek.Değer bilmezsek,sevdiğimiz insanları kaybedebiliriz.Bazen kötü günlerimizde onları,Tıpkı bir oyuncak bebek gibi önemsiz,yapay bir robot gibi görürüz.Bu sebepten dolayı insanların değerini bilmek gerekir.Çünkü kimse kalıcı değildir.

Yürüyordum.Durmadan,koşarak gidiyordum.Yüzüme gelen yağmur,saçlarımı ıslatıyordu.Esen rüzgârdan yanaklarım kızarmıştı.Hava ne kadar soğuk olsa da umrumda değildi.

Fazla koşmaktan boğazım yanıyordu koşmayı bırakıp,Hırıltılı çıkan nefesimi düzelttim.Nefes alış verişlerimi kontrol ederken bir anda çığlık sesleri ile silah sesleri duymuştum.Olduğum yerde gözlerimle saklanacak yer aradım.Hızlıca saklandım ve beklemeye başladım.

Hızlıca gelen adamları gördüm ve onların ne yaptığını anlamak için olduğum yerde kıpırdamadan bekledim.Belliydi adamların bir şey karıştırdıkları.Onları dinliyordum ki sokağa siyah araba gelene kadar.Bakışlarım siyah arabanın kapısına kaymıştı.

Kimdi bunlar,Neler oluyordu ?

Arabadan siyah takım elbiseli  bir adam inmişti.Belliydi ki patrondu.Üstündeki takım elbisenin ceketini düzeltip inmesiyle onu incelemeye başladım.Bir seksen dokuz boylarında bir tık iri yapılı,karizmatik bir adamdı.Gerçekten ilk görüşümle ondan etkilenmiştim.

Arabadan inen patronun adamları arabadan bir torba çıkarıp,buraya getiriyolardı.Torba ne yalan söyliyeyim fazla büyüktü.

Acaba onun içinde ne vardı ?

Bir anda adamlar torbayı açtı.Gördüklerimin karşısında şok içinde bakıyordum.Torbanın içinde erkek cesedi vardı.İrislerim büyümüş,korkudan çığlık atmıştım.

Evet çığlık atmıştım.

Adamların bakışı,sesin geldiği yere doğru gitmişti.Patronun gözleri,benim gözlerimi bulmuştu. Ben ona, O bana bakıyordu. Kalbime ağrı girmişti. Elimi kalbime götürdüm. Nefes alamıyordum. Gerçekten korkmuştum.

Beni de öldürürselerdi ?

Arkamı dönüp koşmam bir olmuştu.Arkama bakmadan koşuyordum.Adamın yakınımda olduğu belliydi. Adamın kuru sıkı sıkmasıyla kulaklarımı tıkadım,ve olduğum yerde kaldım.

Bacaklarım,ellerim,bütün bedenim korkudan titriyordu. Çok korkuyordum ama sakin kalmalıydım.Yoksa kalbim acıdan dayanamayıp,ölücekti.

"Nereye gittiğini sanıyorsun sen ? "
Bu şiddetli ses o adana aitti.

Olduğum yerde kala kaldım. Arkamı dönüp ona bakamıyordum hala bedenim titriyordu.Durduramıyordum,Kalbimdeki acı giderek şiddetleniyordu.

Elimi kalbime götürmüştüm ve derin derin nefes almaya çalışıyordum.Ancak bunu yapamıyor,bedenim yapmakta zorlanıyordu.

"Sakin ol ufaklık, sana zarar vermeyeceğim"
Bu ses beni sakinleştiremiyordu.Daha çok,kalp atışlarım hızlanıyordu.

Bir anda kendimi yerde buldum.Titriyordum ama bu titreme fazlaydı. Nefes almakta zorlanıyordum.
Astım ilacım yanımda olmadığını fark ettim.

Astım ilacı yanımda değildi.

"A-Astım i-ilacı-"
Devamını getirememiştim.

"Sikeyim !" Bu adam benim için korkmuş muydu ? Yoksa ben mi yanlış anlıyordum ?

"Şimdi derin derin nefes al ver ve sakin ol."

Dediklerini sınırlı duyuyordum.Gözlerim kapanıyordu ama sabit tutmaya çalışıyordum.Ancak bu durum, pekte mümkün değildi.

"N-Nefes a-alamıyoru-"

Boğazımı tutuyordum.Fazla sıkı tuttuğum için boğazımın olduğu yer kızarmıştı.

Yavaş yavaş bedenim bu acıya dayanamayıp, gözlerimin kararması bir olmuştu. Bünyem kapanmadan önce en son o adamın konuşmasını duymuştum.

"Asu'yu alıyorum gidiyoruz arabayı hazırlayın" Bu ses onun sesiydi.

Bi dakika ! bu adam beni nereden tanıyor,ismimi nereden biliyordu?

Bunları duyduktan sonra belimde bir el hissetmiştim.

𝘚𝘢𝘱𝘭𝘢𝘯𝘵𝚤𝘭𝚤 𝘈𝖈𝛊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin