2-Bölüm

49 7 1
                                    

Jeon Jungkook, soğuğun etkisiyle titreyen bedeniyle ve boynunun güçlü sızısıyla gözlerini açtı. Çevresi, donmuş bir karanlıkla sarılıydı ve ilk hissettiği şey kalbinin hızlı atışı oldu.

Yaşadığı korku dolu anılar, kabuslarının gerçeklikle karışmış hali gibiydi. Babasıyla olan kavga, evden atılması, ardından sokakta gördüğü karaltı ve peşinden gelen anlaşılamayan bir sessizlik...

Gözleri, etrafındaki sisli manzarayı geçirerek çevresini algılamaya çalıştı. Soğuk bank demirinin üzerinde yatıyordu ve üstünde kendini nane kokusuyla belli eden bir ceket vardı. Her şey çok garipti.

Başı şimdiden zihnini dolduran düşüncelerle ağrımaya başlamıştı. "Neden bayıldım?, Kimdi o karaltı?, Bu cekette nereden gelmişti?" diye düşündü. Gerçeği kavramak için olanları düşünmeye çalıştı ama zihninde her şeyi engelleyen puslu bir perde vardı.

Tamam ne olduğunu sonra düşünebilirdim sanırım, ilk önce yattığım sokaktan kurtulmam gerekiyordu. Yattığım bankta dikleşip arayabilceğim iki kişinden mantıklı olanı aramak için elimi cebime attım. Neyseki telefonum yanımdaydı da Hoseok'u çağırabiliyordum. Çalınmaması ilginçti.

Onu aramadan önce gözlerim saate takıldı 1.23'tü. Çok düşünmeden arama tuşuna bastım, iki çalmadan sonra açtı. Birçok soru sormak istedi fakat sadece sorgulamadan buraya gelmesini istedim.

Bu sürede sanki hava dahada soğumuş gibiydi. Beklerken, kendimi daha iyi hissettiğimde geri dönüp araştırmayı aklıma not ettim.

_

Kesik kesik, derin nefeslerinden buraya koşarak geldiğini anlabiliyordum. Ee bi de ayıcıklı pijamasından...

"Gerizekali gecenin bu saatinde bu sokakta ne bok yiyorsun?" Diyip kafama vurmuştu. Bende o sırada üşüdüğüm için ona sokuldum. Bu genellikle işe yarardı, bu sefer hariç. Beni kendinden ayırıp ellerini omuzlarıma koyup sallamaya başladı.

"İlk başta soruma cevap ver." diyince başımdan geçenleri ona anlattım. Yarısında ağlamaya başlayınca kızgın ebeveyn tavrı kaybolup bana sarılmıştı. Daha fazla burda durursak sabahına hep incelediğimiz mumyalardan biri olabileceğimiz aklımıza dank edince hızlı adımlarla Hoseok'un evine doğru gitmiştik. Kafamda daha birçok soru işareti vardı, ama şimdilik sadece gerçek bir yatağa yatıp uyumak istedim. Parktaki olayları hatırlamaya çalıştım, ama her şey bulanıklaşıyordu. Eve vardığımızda, dolabımızdan pijama alıp giydim. Evet dolabımız çünkü kendi evimden çok burda kalıyorum.

"Hyung bu gece de küçüklüğümüzdeki gibi sarılarak yatabilir miyiz?"

Yatakta kollarını açarak "Tabiki de kook bir de soruyor musun?" Dediğinde hemen koşarak yanına yatmıştım.

Onun sıcak kollarında yatarken gördüğüm karaltıyı anlatmak istedim fakat nedense içimdeki bir ses beni durdurdu, bende uykunun bedenimi ele geçirmesine izin verdim.

_

Hyungumun bağırışı ve üstüme birtakım kıyafet atmasıyla uyanmak hiç hoş değildi.

"Salak geç kaldık işte, Kalk artık!"

"Üniversitedeyiz artık siktir etsene okulu." Diye mırıldanıp geri gözlerimi kapattım.

"Gösteririm ben sana şimdi!" Diyip üstümde hayvan gibi bir ağırlık hissetmem bir oldu.

"Hyung kaburgalarımı ezdin ya of." Gerçekten kırılıp kırılmadığını kontrol etmem gerekicekti galiba.

"Sus ve kalk artık. Birdaha tekrarlamıyacağım, geç kaldık." Demesiyle tek gözümü açıp, elimi beline atmıştım. Hyungumu susturmak için küçüklüğümden beri kullandığım bir yöntem vardı: Tikiyle oynamak.

"Jungkook yemin ederim yapar-" Cümlesini bitiremeden kahkahalara boğulmuştu. Gülüşlerinin içinden zar zor dur artık demesini seçebilmiştim.

Elime attığı kıyafetleri alıp o bişey diyemeden banyoya koşup kaçmıştım. Arkamdan çıktığımda beni dövüceğiyle ilgili bişeyler çığırıyordu, sadece gülüp hızlıca banyodaki işlerimi halledip giyindim.

Benim giyindiğim sürede Hoseok hyung da giyinmişti. Daha fazla oyalanmadan okula doğru koşmaya başlamıştık, şükür ki Hoseok'un evi okulumuza yakındı.

Bugün gıcık bir hocanın dersi vardı. Ne slaytlarını veriyordu ne de yazmamız için doğru dürüst bekliyordu, vize zamanı gelince de göt gibi kalıyoduk işte. Neyseki derse yetişmiştik bugün şanslı günümüzdeydik galiba.

_

Kelime:542

Bu bölüm geçiş bölümü olduğu için bir tık kısa oldu sorryyy oy verip yorum atmayı unutmayın

The Sinful Deal | TkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin