4-Bölüm

23 4 0
                                    

Kareli banyonun zemininde, neredeyse yatar bir pozisyonda, gözlerini bembeyaz tavana dikmiş, düşünüyordu. Tam yerinden kalkmaya calışırken bir kere daha öğürdü ve zaten boş olan midesini bir kez daha boşalttı. Bir daha alkole dokunmayacaktı bile, klüplere de gitmeyecekti. Kendisine bu konuda söz verdi. Başının döndüğünü hissetti ama daha fazla burada kalmak istemediği için yerinden kalktı. Ellerini ve yüzünü güzelce yıkadı, salona doğru yürümeye başladı. Belki uyku ona iyi gelirdi. Koltuğa uzandığında düşündü, benim yaşadığımın daha kötüsünü yaşayan insanlar var, ben böyle hissediyorsam, kim bilir onlar nasıl hissediyordur? Acaba o adam bir daha onu rahatsız eder miydi? Adamın o an ölmesini diledi. Bütün gece banyo zemininde uyumadan sabahlamanın etkisi ile çok geçmeden uykuya daldı.

Uyandığında Hoseok ve Jimin akşam yemeğini hazirliyorlardı. Başının ağrısı önemli ölçüde azalmıştı. Daha iyi hissediyordu kendini.

"Bu ne uyku be kook, görende sanıcak sabaha kadar dans ettin. Ha bu arada sen niye erkenden gittin lan sen?"

Onlara söyleyip söylememekte kararsız kaldı. Eğer söylerse neden o anda yanlarına gelmediklerini soracaklardı. Söylemez ise bu tartışmaların olmayacağını biliyordu. Bu yüzden söylememeye karar verdi.

"Migrenim tuttu gene uyutmadı da zaten. Kafayı yiyecektim, evde depar at-."

Tam tekrar ağzını açmışken , Jimin'in televizyonun sesini açmasıyla oraya kitlendik.

"Pocheon, Gyeonggi'de 11.04.2025 tarihinde yani bugün sabah saatlerinde Sangjeonghosu gölünde meydana gelen trajik bir olayda, bir kişinin cansız bedeni ve Tata vista 2008 marka arabası birlikte bulundu. Yetkililer, olayın detayları hakkında soruşturmanın devam ettiğini belirtti.

K. T. adlı şahsın ölümü, çevre sakinleri arasında endişe ve şaşkınlık yaratırken, polis ekipleri olay yerinde geniş çaplı bir inceleme başlattı. Henüz kesin ölüm nedeni belirlenmemiş olsa da, polisin edindiği bilgiler üzerine K.T.'nın dün gece gittiği Secret Barda birine saldırdığı ortaya çıktı.

Yetkililer bu olayla bir bağlantısı olduğundan şüphelenirken olayın üzerindeki sis perdesi aralanmaya çalışılıyor."

Siktir bu düşündüğüm kişi olamazdı değil mi. Dün gece bana saldıran adam... İmkanı yok. Ama bana saldırmasıyla ölmesinin bi alakası yoktur. Muhtemelen sadece bir tesadüftü...evet öyleydi.

Dün gece ona vurduktan sonra etrafta gözlerimi gezdirmiştim, şüpheli bir şeyler görmüş müydüm ki? Tanrım beynim bomboş gibiydi. Niye hiç bir şey hatırlamıyordum ki.

"SANA DİYORUM BE KOOK BAKSANA SAĞIR MISIN??"

"Kulağımın dibinde bağırmasana ya noldu?"

"Niye far görmüş tavşan gibi bakıyorsun lan sen."

Hoseok elindeki salatayı masaya bırakarak, Jungkook'a doğru yürüyüp, bir yandan kaş göz yapıyordu. Anlaşılan Jungkook bazen küçük yalanlarını beraber uydurduklarını unutabiliyordu. Şuan bununla uğraşmak istemedi ama eğer Jimin burda kalırsa yarına kadar kesin unuturdu.

"Oyy oyy kıyamam ben sana, keşke bize söyleseymişsin. Bay Kim olmasaydı, şuan bile seni arıyordum. Bir daha olmasın, yolda düşçen müşcen başıma kalcan sonra." dedi Hoseok çok da yalancı olmayan bir ses tonuyla.

"TAMAM AN-" Sözünü bitiremeden Hoseok'tan ensesine bir şamar yedi.

"HEY, ZEKAMI AZALTIYORSUN ŞUAN." Hoseok birşey demeden yaptığını tekrarladı.

Jungkook son kozunu kullandı... Hoseok'un tikiyle oynamak. Hızlıca ayağa kalkıp, Hoseok'un tikiyle oynamaya başladı. Hoseok beklenmeyen bu atağa bir anlığına savunmasız kaldı. Kendini toparladığı anda Jungkook'un karnını gıdıklamaya başladı. İkili sanki üniversiteye gitmiyorlamış da bir kreşte oyun saatinde birbirine giren iki çocuk gibi davranıyorlardı.

Jimin onların bu haline garipseyerek baktı. Daha fazla birbirini gıdıklayan ikiliye dayanamayıp, koşarak onları ayırmaya çalıştı. Sadece çalıştı, bunu denemenin bir hata olduğunu Jimin'i de aralarına alıp gıdıklamaya başladıklarında fark etti.

"Tamam-tamam-tamam çocuklar ÇOCUKLAR AÇIM BEN" Bu bağırış ile birbirlerini gıdıklamayı bırakmış ve çeşit çeşit pizzayla dolu masaya oturdular.

En sevdiğim bbq tavuklu pizzadan büyük bir ısırık almışken aklıma bir şey dank etti.

"Hyung Bay Kim olmasaydı şuan bile seni arıyordum derken?"

"Aaa evet hep gözlerini üzerinden alamadığın profesörümüzde ordaymış. Senin dışarı çıktığını görmüş. Bizim de etrafta seni aradığımızı görünce gelip çıktığını söyledi."

Çıktığımı mı görmüştü? Of bu da demektir ki adamla olan kavgamı görmüştü. Neden gelip bir şey demedi ki acaba? Hem niye bana bakıyordu ki? Saçmalık.

"Kes sesini gözlerimi alamadığım falan yok."

"Onu falan boşverin de yarın saçma salak bir proje için bir müzeye gitmem lazımmış, benle gelir misiniz?"

"Ben gelemem ya birkaç dersim var ama belki Jungkook gelebilir."

"Hm hm gelirim yarın hiç bir işim yok. Tüm günümü sana ayırabilirim bile tatlım."

___________

Kelime : 653

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The Sinful Deal | TkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin