1. Bölüm

21 3 0
                                    

DEFNE'NİN AĞZINDAN

Simge beni sabahın 7'sinde kaldırdığı için sinirliydim, ama benim aksime Simge çok mutluydu "Ooo Simge hanım bu mutluluğunuzu neye borçluyuz" diye sordum, ve bana "Eee bu gün Kaan Boşnak konseri var ya ondan, hem Cenk de geliyor" bu gün Kaan Boşnak konseri mi var, benim bundan sabahın 7'sinde haberim oluyor. "NEEEE" diye bir bağırma sesi duyuldu odada. "Ne bağrıyosun kızım salak mısın, hem kalk hadi okula geç kalıcaz" "Tamam kalkıyorum kalkmasına da konser kaçta" "Akşam 9 da" "Tamam, bu gün alışverişe gidiyoruz" "Tamam gideriz, hadi kalk geç kaldık" diye söylenerek odadan çıktı bende yataktan kalktım ve gardolabın kapağını açtım, okul formamı giydim, çantamı koluma taktım, ayakabılarımı giydim, telefonumu elime aldım ve otobüs durağına yürümeye başladım.

12 dakika geç kalmıştım, umarım yok yazmamışlardır diye dua ede ede duraktan okula koşuyordum, keşke Simge dediği zaman çıksaydım. "Offf sikicem ama ha" diye saydırırken okula gelmiştim, evet o sıkıcı olan saatin geçmediği o okula gelmiştim, bi an önce mezun olup kurtulmak istiyordum, sınıfın kapısını çaldım, geç kaldığım için özür diledim ve yerime oturdum, sanki deja vu yaşamışım gibi hissetim, çünü dünde aynısı olmuştu her gün aynıydı, ama bu günün gecesi farklıydı bu günün gecesinde konser vardı, aşırı mutluydum bu yüzden, sonunda farklı bi gece.

Son ders matematik olduğundan çok mıyışmıştım, hamur kıvamına gelmiştim, bi esnedim ve kendime geldim, çantamı topladım ve zil çaldı, sınıftan çıkıp 12/B'ye gittim Simge'yi sınıftan alıp çıktım.

"Simge direkt AVM'ye gidelim" dedim durağın direğine yaslanırken "Kanka abartma istersen bi konser ya illa giyicek bir şeyin vardır bi eve gidelim, soluklanalım" "Öylemi diyosun, peki tamam eve gidelim" dedim ve telefonumu çıkardım, biletleri aldım ve azcık sosyal medyada dolaştım, bi 5 dakika sonrada otobüs geldi ve bindik.

Eve geldik ve üslerimizi değiştirdik, konsere daha 3 saat vardı bir filim açtık, filim bitti ve 2 saat kalmıştı, kalktım ve dolabın kapağını açtım, bir tane mavi elbise vardı, askı ile elime alıp Simge'ye döndüm. "Kanka, elibese güzel mi" "Oooo yakıyosunuz hanımefendi, çok güzel" "Yaaa teşekkür ederim, o zaman bunu giyiyorum" "Kesinlikle" elbiseyi dolaba geri koydum, dolabın kapağını kapatım, telefona bakmaya başladım.

Aradan 1 saat geçti ve konserede 1 saat kaldı, telaşla yerimden kalktım ve dolaba yöneldim, kapağı açtım, elbiseyi aldım ve giydim "Simge hala oturuyo musun cidden, kalksana son 1 saat kaldı" dedim ve "Kalktım sakin ol" dedi dolaptan siyah bir elibse çıkardı ve giyinmeye başladı, bende o sıra makyajımı yapıyordum.

Makyajım bittiğinde saçıma geçtim, sadece düzleştirdim ve harika gözüküyordum, Simge ile hazırdık çantalarımızı aldık ve dışarı çıktık. Dışarda beklerken Simge'nin sevgilisi Cenk arabayla önümüzde durdu, Simge öne bende arkaya oturdum, yol boyu sohbet etik ve konser alanına geldik.

Konserde çok eğleniyordum, Simge ve Cenk'te çok eğleniyolardı, Simge'ye "Kanka ben su almaya gidiyorum, gelirim" dedim ve Simgenin yanından ayrıldım. Bar gibi bir yer vardı oraya geçtim ve bir su istedim, sesten de biraz uzaklaşmıştım kafamı dinliyordum. Suyum geldi ve telefonuma bakarak içmeye başladım.

İçim yanmıştı gerçekten, bir su bir su derken suları bitirmiştim ve karnımda çok ağrıyordu. Biraz daha telefonuma baktım ve kalkıp yerime gittim, ama gidiyordum, gidiyordum Simge'yi bulamıyordum, "SİMGEE SİMGEEE" "Hay sıçıcam, ama nerdesin kızım, telefonlarıma cevap ver bari" Simge'yi birsürü kez aradım ama sürekli -aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor-  diyordu ve bu beni daha sinir ediyordu, 2 dakikalığına su içmeye gittim nereye kaybolmuş olabilirdi ki.

Hala Simge'yi arıyordum, sağıma bakarken biri ile çarpıştım, telefonum yere düştü, ve karışmdaki kişinin de telefonu yere düştü, yere eğildim telefonumu aldım o da eğlip kendi telefonunu aldı. Kalktığım zaman özür dilemek için yüzüne baktım ve çok yakışıklıydı, yüzünde sakal yoktu, üstünde siyah deri ceket, içinde beyaz tshirt giyiyordu, bi an duraksadım ve yüzüne bakıp "Çok özür dilerim bilerek olmadı, acelem var" dedim ve karşı taraftan da bir özür beklemeye başladım. "Asıl ben özür dilerim önüme bakmıyordum, benim de acelem var kusura bakmayın" "Önemli değil, ikimizin de acelesi varsa görüşürüz o zaman" dedim ve çocuğun yanından hızlı adımlarla uzaklaştım, ve ilerlemeye devam etim.

Telefonumdan hala Simge'yi arıyordum, "SİMGEE NERDESİN YA, ADAMI TELAŞTA BIRAKIYOSUN" büyük ihtimale diyer insanlar bana deli gözü ile bakıyordu, ama umrumda değildi, tek derdim Simge'yi bulmaktı, ve öylede olucaktı.

Acayip yorulmuştum çünkü sürekli Simge diye bağırıp o yana bu yana koşturuyordum, su içtiğim bara geri geldim ve sıcak bir şeyler istedim, burdan ya hasta ya da deli çıkıcaktım bu kız yüzünden, sipariş verdiğim sıcak çikolata'yı içerken çarpıştığım çocuğu düşünüyordum, düşünmemin sebebi Simge'nin bana "Aşk tesadüf sever" lafı geldi, ve bu da bir tesadüftü ya da bana öyle geliyordu, acaba aşık mı oldum diye düşünürken sıcak çikolata'yı bitirdiğimi fark etim, parayı ödeyip ordan ayrıldım ve sağa sola bakmaya devam etim, Simge'yi bulucaktım.

Herkese bu kızı gördünüz mü diye sormaktan, sorucak insan kalmadı, hala telefonlarımı açmıyordu, deli çıkıcağım kesinleşmişti artık, yere oturup bağırmak istiyordum, gerçekten artık sabrım taşmıştı her şeyi siktir edip sadece Simge'ye odaklanmıştım, yani onu bulmaya. Artık sabrım taşmıştı, yere oturdum ve ağlamaya başladım, ağlamamın sebebi de Simge'yi bulamamak.

Yerde otururken iki çift bacağın bana doğru geldiğini gördüm, ve birde bir el. Kafamı kaldırdım ve eli uzatan çocuk o çocuktu, o da beni görünce şaşırdı ve benim gibi yere oturdu, "Yine sen, bu sefer acelen yok da üzgün gibisin, ne oldu çok özel değilse anlatabilirsin" anlamaz gözlerle baktığım için cümleni sonuna "İstersen?" dedi ve bende olumlu manada kafamı saladım. "Ben buraya bi arkadaşımla geldim ve 2 dakika su içmeye gittim, geldiğimde yoktu, kaç saaten beri arıyorum, bulamadım bir şey olmasından korkuyorum" "Eminim bir şey olmamıştır, kötü düşünme ve yerde oturma, hasta olusun kalk bar taburelerine oturalım" başımı saladım ve kalktım bar taburelerinin oraya gittik bu gün buraya 3. gelişim, garson benim sayemde iş yaptı.

"Sen neden burdasın, yani kimi arıyorsun" "Aslında benimki de seninle aynı 2 dakika yanından ayrıldım, gitmiş" dedi ve bir çay söyledi, bende bir çay söyledim. Doğruldu "Kimi arıyorsun sorusuna da cevap vermem gerekirse, bir arkadaşımı" "İyimiş" güldü, gülüşü çok hoştu, o gülünce benimde gülesim geldi ve güldüm. Çayları içtik ve "Neyse, herkesin arkadaşını araması konusunda başarılar" dedim ve elimi çak yapıcak şekilde uzatım, ilk bi duraksadı ama sonra o da aynısını yaptı ve "Başarılar, umarum bulursun" dedi ve sırıtı "Bu arada" durdum "Adın ne?" "Defne, senin" "Demir" "Güzel isim" "Sağol, seninkide" dedi ve sırıtı, bende sırıtım, döndü tam giderken "Demir" dedim, bana baktı ve "Efendim?" dedi "Başarılar"  dedim ve sırıtım "Sağol" dedi ve sırıtı.

Kalktım ve tekrar aramaya başladım ama çok tuvaletim geldiği için tuvaletler kısmına gittim. ve giderken duvarda öpüşen bir çift gördüm, ve duvara yaslanmış olanın suratını biraz gördüm, Simge.

"SİMGEE, nerdeydin seni aradım full" koştum ve sarıldım. ben Simge'ye sarılırken, tanıdık bir ses geldi. "Abi, nerdeydin" bu, bu, bu Demir'in sesiydi.


TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin