125 23 133
                                    

Original Universe !~
"Neredeyse üç aydır her yağmurlu gün için bir manzara edinmişti Yukichi Fukuzawa. Ve Yokohama'ya her yıl, sekiz ay yağmur yağardı"

⸝⸝₊˚⑅ ༘➴ ˖ °。⊹🪼⊹。°˖➴ ༘༘⑅˚₊⸝

Yağmur altında delicesine koşuşturuyordu sadece. Sarı uzun saçları ıslandıkça rengi koyulaşıyor, yağmurun altında dans ettikçe elbisesi üzerine yapışıyordu o kadar. Parkın önündeki küçük boş alanda etrafında dönüyor, yerlere kadar eğiliyor, zıplayıp çıplak ayakları ile suları etrafına tekmeliyordu. Tüm Yokohamalıların çıkmaya karşı olduğu soğuk ve sağanak günlerde o zarif sesiyle sokakları dolduruyordu. Ciğerleri ağrıyana kadar şarkılarını fısıldıyordu geceye. Ve her gün, penceresinin önüne bir bardak yeşil çay ile oturup onu seyrediyordu Yukichi Fukuzawa. Şarkılarını kapalı minik camdan bile duyuyor, sanki partneri ile vals yapıyormuş gibi hareket eden kızı seyrediyordu. Her gün, saatlerce, sarışın yorulup kahkahalar atarak sokak köşelerine koşup kaybolana kadar, seyrediyordu. Üç aydır, gözlerini ayırmadan, saf bir huzur ve mutlulukla seyrediyordu. Sevgilisinin ince dansını seyrediyordu, sadece seyrediyordu...

Neredeyse üç aydır her yağmurlu gün için bir manzara edinmişti Yukichi Fukuzawa. Hatta o kadar seviyordu ki seyrettiğini; henüz geçen ayın başında yağmurun hiç görülmediği kadar koyu yağmasıyla endişelenmişti bile onun için. Yanına kadar koşup haorisini teklif etmişti ona ve bir bardak da sıcak çayı. Babacan ve hiç bir kötü ima taşımadan, umutla sorduğu sorusunda alabildiği tek cevap; heyecanlı ve masum bir hayır olmuştu.

"Neden yağmurun altında bekliyorsun ?"

"Yağmuru seviyorum, efendim."

Yukichi elleriyle başının üstünde işe yaramayan bir barikat kurmuştu şaşkınlıkla ona bakarken.

"Siz sevmiyorsunuz değil mi ? Kendinizi sakınmaya çalışıyorsunuz, efendim."

Pluviofil, yağmuru, yağmurun yağmasını, yağmuru seyretmeyi yada altında ıslanmayı sevenlere deniyor. O gün aldığı hayır cevabının yanında bunu da öğrenmişti Yukichi.

"Adın ne ?"

"Adım yok benim ama Pluvio diyebilirsiniz"

"Adın mı yok ?"

Kız biraz düşündü ve yüzünü ekşitti

"İstemiyorum bir ismim olmasını çünkü."

"Peki Pluvio ne demek oluyor ?"

"Pluviofil'i türetmiş bir isim, ne demek biliyor musunuz ? Yağmur demek."

Gülümsedi

"Ben de yağmur olmak istiyorum zaten, bir gün nehirlerden biriyle birleşip ben de onunla bütün olmak istiyorum, göklere kadar süzülüp yeryüzüne yağmak istiyorum! Görüyorsunuz, yağmur ne güzel, ne ilahi!"

Pluvio'nun sesini ve gülümseyişini asla unutamayacaktı. Zaten, üzerini giyinip onun yanına koşarken anlamıştı bundan sonra ne olacağını. Beşinci ayın sonlarına doğru, yağmur seyrekleşmişti nedense ve Yukichi dışarıya çıkarken hâlâ şemsiye kullanıyordu. Islanmaya, cesaret edemiyordu Pluvio gibi.

Yağmurun az yağdığı, çiselediği, zamanlarda Pluvio gelmiyordu. Yine de Yukichi uykusuna yenik düşene kadar cam kenarında oturup onu bekliyordu. Bir hafta sonra, altıncı ay başlarken yağmur eski kuvvetini kazanmış, Yukichi'nin Pluvio'sunu da geri getirmişti. Yine de yanına gidip, bu seferki dansına eşlik etmeyi hiç teklif etmemişti.

Pluvio | Yukichi Fukuzawa ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin