Okulun bittiğine dair zil çalınca derin bir nefes alıp eşyalarını toplamaya başlamıştı Taehyung. Neden bu kadar kırgın hissettiğini anlamlandıramıyordu aslında. Tüm öğleden sonra morali bozuk dolaşmış ve derslere odaklanamamıştı. Bu sebeple de akşam daha çok çalışması gerekecekti. Uyuşukça çantasını topladıktan sonra montunu giymiş ve sırt çantasını takarak sınıftan çıkmıştı. Jimin ve Yoongi sınıfının önünde bir şeyler hakkında konuşuyordu.''Hadi gidelim.''
''Akşam bizimkilerle buluşacağız hatırlıyorsun değil mi?'' hatırlamıyordu ama bunu belli etmek istemedi.
''Hatırlıyorum tabii,'' diyebildi sadece.
''Ben de geliyorum,'' dedi Yoongi.
''Sen ne alaka ezik? Bilim takımında mısın sen?'' dedi Jimin gülerek. Yoongi onun omzuna yumruk atmıştı.
''Ne var lan hepsiyle iyi anlaşıyorum, seviyorlar beni.''
''Senin bizden başka arkadaşın mı yok acaba?'' diyerek oyunlarına dahil oldu Taehyung'ta. Elbette ki Yoongi'nin bir çok arkadaşı vardı. Okulun popüler kategorisindeydi ama o bunu önemsemez herkesle arkadaş olmaya, herkese iyi davranmaya özen gösterirdi.
Bahçeden çıkarken seslenen kişi yüzünden durmuşlardı.
''Taehyung?'' seslenen kişi Jeon Jeongguk'tu üçü de şaşırmıştı. Kızarık yanakları ve mahçup bakışlarıyla yanlarına gelmişti Jeongguk.
''Biraz konuşabilir miyiz acaba?''
''Biz gidiyoruz Taehyung, gelirsin sende,'' diyip Jimin'i sürüklemeye başladı Yoongi. Konuşmasını engellemek için de ağzını kapatmıştı. Taehyung utançla arkadaşlarına baksa da başka çaresi kalmadığı için onayladı Jeongguk'u.
''Pekala, dinliyorum seni.'' derin bir nefes aldı Jeongguk.
''B-ben, bugün için özür dilerim. Ben sizinle yemek yemek için geldim ama çok gerildim Taehyung sen el sallayınca.'' özür dilemesiyle affedilmesi bir olmuştu aslında ama bunu belli etmeyecekti.
''Bizi görmen ve yanımıza gelmen içindi o.''
''Biliyorum, ama çok gerildim. İnsanlarla ilk iletişimimde her zaman sorun yaşıyorum ve kaçınmaya çalışıyorum. O yüzden okuldan arkadaşım yok.'' sevimlice gülümsedi Taehyung. Bunu fark etmişti ve bu yüzden karşısındaki çocuğun üzerine gitmeyecekti.
''Pekala, Jeon Jeongguk seni affediyorum.'' rahat bir nefes aldı Jeongguk.
''Eğer hala teklifin geçerliyse yarın sizinle öğle yemeği yemek isterim.'' kocaman gülümsedi Taehyung. Gülümseyince dünyanın sevimli insanı oluyor, diye düşündü Jeongguk.
''Elbette! Bizden kaçmadığın sürece hep gelebilirsin. Genelde üçümüz oluyoruz zaten. Bazenleri bilim takımı da oluyor ama.''
''Sanırım o kadarı aşar beni,'' dedi gülerek Jeongguk. Onun gülüşünü ilk defa görmüştü Taehyung ve çok hoşuna gitmişti. Karşısındaki çocuk cidden çok bambaşka bir şeydi.
''Pekala, gitsem iyi olacak.'' elini ensesine attı Jeongguk ve cesaretini topladı.
''İstersen seni evine bırakabilirim.'' şaşkınlıkla ağzı açıldı Taehyung'un.
''Araban mı var?'' şaşkın ifadesi güldürmüştü Jeongguk'u.
''Hayır, ama motorum var. İstersen böyle dikilmek yerine otoparka gidelim.'' konuştukları süre boyunca ayakta dikilmişlerdi cidden.
''Pekala.'' kısa bir süre sonra otoparka motorun önüne geldiklerinde şaşkınlıkla Jeongguk'a döndü Taehyung.
''Yuh! Jeon Jeongguk sen serseri misin acaba?'' kahkaha atmıştı buna Jeongguk.
''Ne? Hayır. Nerden çıktı bu?'' elleriyle motoru gösterdi Taehyung.
''Baksana şu motora! Eminim ki sen sokak yarışlarına da katılıyorsundur.''
''Hayır katılmıyorum. Yani son zamanlarda.'' gözleri kocaman oldu Taehyung'un.
''Serseri Jeon Jeongguk seni.'' Yedek kaskı çıkarırken cevapladı onu Jeongguk.
''Hayır Taehyung. Motor kullanmam ya da arada yarışlara katılmam beni serseri yapmaz. Babamın 18. doğum günü hediyesi.'' konuşurken bir yandan da kaskı Taehyung'un kafasından geçirmişti bile.
''Babanda serseri Jeon Jeongguk.'' Bugün Taehyung gerçekten onu güldürüyordu. Kendi kaskını taktı ve motora bindi.
''Babam oto tamirci. Araba-motor hepsinden anlar ve ben de anlarım. İlgim var diye derslerim de iyi diye aldı. Hadi bin arkama.'' dediğini yaparken korkusunu gizlemeye çalıştı Taehyung.
''Korkma, oldukça dikkatli kullanacağım. İstersen sarılabilirsin. Sadece evi tarif ederken bağırman gerekiyor tamam mı?''
''Tamam, sana güveniyorum.'' bu cümle Jeongguk'a müthiş bir keyif ve özgüven vermişti.
''Güvenini boşa çıkarmayacağım.'' yola çıktıklarında Taehyung'un korkusu azalmıştı. Motora binmek onu çok özgür hissettirmişti. Cesaret ederek ellerini çözmüş ve iki yana açmıştı. Bunu fark eden Jeongguk gülmüştü. Cidden bu çocuk onu güldürüyordu ve bu durumu sevmişti.
--
Ben ve 1 okuyucum mrb
Resmen 3. bölüme 0 tane oy gelmiş...
Ama bu işin peşini bırakmayacağım, okunmasa bile davamızdan vazgeçmek yok!!!!
