Depresyon

17 1 0
                                    

Medyadaki kocam ve HyunJin'in kardeşi

✮✮✮✮✮

"Abi girebilir miyim?" Hyunjin'den cevap gelmeyince direkt içeri girdi küçük çocuk. "Yemek yemeyecek misin?" Hyunjin yine cevap vermiyordu. Sadece yatağında uzanmış boş gözlerle duvara bakıyordu. "Annemgil gelecekmiş ablam aradı istemediğini söyleyip kızıyor ama dinlemiyorlar." Hyunjin göz devirdi ve ayaklanıp ablasının bağışlarının geldiği odaya girdi.

"Size gelmeyin di-" telefonu ablasının elinden çekip aldı. "Eğer bu eve gelirseniz hakkınızda soruşma başlatırım ve bırakın aramayı o demirliklerin ardında çürürsünüz."

Sinirle telefonu kapattı ve ablasına döndü. "Sen hala numaranı değiştirmedin mi?!" Sınırı, stresi, hüznü her şey üst üste gelmişti ve 2 günde atlatamamıştı. Şuanda da kime patladığının farkında değildi.

Aradıklarında niye açıyorsun?! Neden numaranı değiştirmedin?! Niye abla niye!? Biz neden kurtulamıyoruz onlardan?!?! Hayatımızı mahfettikleri yetmiyor mu? Gelmesinler, gelmesinler, nolur gelmesinler..."

Hyunjin transa girmiş gibi sayıklarken bir anda bayıldı. Onun bayılmasıyla birlikte Yeji büyük bir çığlık attı. Başlarına ilk defa böyle bir şey geliyordu. Riki saklandığı kapının arkasından çıktı ve koşarak bayılmış abisinin yanına gitti. Şoktan ne yapacağını bilemeyen ablasına döndü ve konuşmaya başladı. "Abla! Abla ambulansı ara çabuk! Bekleme ve ara!" Yeji şaşkınlıkla telefonu aldı ve ambulansı aradı.

☆☆☆☆☆

"Fazla bir şeyi yok sadece büyük ihtimal girdiği depresyon ve üstüne yaşadığı üzücü olay yüzünden vücudu yorgun düştü ve dayanamadı. Bu durumda yanında olmanız iyi olur, yemek yemesine elinizden geldiğince yardım edin en azından bol su içmeli. Geçmiş olsun."

Yeji derin bir nefes aldı ve saate baktı. Kahretsin ki işe geç kalmıştı fakat kardeşini de böyle bırakamazdı. Yeni girdiği işin ilk gününden de gitmemek ayrı bir ironiydi açıkçası.

Doktorun zaten bildikleri şeyleri söylemesiyle derin bir nefes verdi Riki. Diğer bir yandan da Felix'in durumunu merak ediyordu. Ne de olsa Felix ona her konuda yardım ediyordu.

"Abla, Felix hyungu arar mısın? Nasıl olduğunu merak ediyorum." Riki 15 yaşında olmasına rağmen çoğu yaşıtının aksine kendine ait bir telefonu yoktu. Yeji Almanya'da çalışıyordu ve her ay kardeşlerine bir miktar para gönderiyordu. Hyunjin'de Kore'den part-time işlerde çalışıyordu. İkisininde ortak amacı Riki'ye güzel bir hayat sunmaktı.

Yeni reşit olana kadar beklemişlerdi. Reşit olduğu an biriktirdikleri parayla 1+1 küçük bir ev tutmuş ve taşınmışlardı. İlk ay yerde ki kartonlarda uyumuşlardı ve sonucunda Hyunjin çok kötü bir şekilde hastalanmıştı. İlerleyen zamanlarda ise bu durum düzelmişti 7 yıldırda ortalama bir maddi duruma gelmişlerdi.

☆☆☆☆☆

"Abla saat kaç?"

"12.40 ablacım."

"Eve gidelim."

"Tamam siz bekleyin beni çıkış işlemlerini halledip gelirim yanınıza." Hyunjin onu onayladı. Tüm işlemler bittiğinde eve varmış ve salonda oturmuşlardı. Yeji mutfaktan çıkıp Minho'yu aradı. Yeji'nin varlığından 2-3 kişi hariç kimsenin haberi yoktu ve Minho'da haberi olmayan kesimdeydi.

"Alo?"

"Merhaba Minho, değil mi?"

"Evet, benim." ...

Yeji her şeyi açıkladı Minho her birinde şoka giriyordu. Uzun zamandır. Tanıdığı oğlanın böyle bir hayat yaşadığını yeni öğrenmek onun canını yakmıştı.

"Pekala yani bu çocuklar bu yüzden ayrıldı ve sende beni Felix'in durumunu öğrenmek ve onları geri barıştırmak istediğin için aradın doğru muyum?"

"Aynen öyle ben kardeşimin daha da çok mahvolmasını istemiyorum."

"Ben de istemiyorum zaten. Evimizin neşe kaynağı artık ağzını bile açmıyor."

"İşte bu durumu düzeltmek bize kalıyor."

"Peki ne yapıyoruz?"

☆☆☆☆☆

Hyunjin tüm moral bozukluğuyla oturuyordu

"Abi konuşabilir miyiz?"

"Evet, ne oldu birtanem? Bir eksiğin mi var?"

"Hayır, sadece... sadece Felix hyungu özledim."

"Peki benden tam olarak istediğin ne?"

"Senin telefonundan arayabilir miyim? Biliyorsun ablam şuan çalışıyor ve evdeki tek iletişim aracı da sende-"

"Tamam abicim açıklama yapmana gerek yok. İstediğin zaman telefonumu alıp arayabilirsin Felix hyungunu."

"Teşekkür ederim abimm."

"Bir şey değil abicim hadi al."

Riki kilidi olmayan telefonu alıp açtı ve Felix'i aradı. "Alo, Felix hyung, benim, Riki. Şey acaba bugün müsaitsen buluşabilir miyiz? Seni özledim de."

"Tabii birtanem ben bir saate gelmiş olurum arayınca evin önüne çık tamam mı?"

"Tamam hyung bekliyorum, görüşürüzz."

"Görüşürüzz."

Zaman geçmişti ve Felix, Riki'ye haber vermiş arabasında Hyunjinlerin evine gidiyordu. Bir tık huzursuzdu, Hyunjin'i görmek istemiyordu ama bir yandan da istiyordu.

Eve vardığında Riki kapının önünde bekliyordu ve yanındaysa Hyunjin ona bir şeyler söylüyordu. Gözlerinin dolduğunu ve ağlamak üzere olduğunu fark etti. Gözlerini sıkıca yumup yaşların geri gitmesini sağlamaya çalıştı çünkü göz altlarını ve yüzündeki o çöküklüğü makyajla zor kapatmıştı. Ağlarsa hepsi akacaktı ve o bunu istemiyordu.

Kendini bir tık daha iyi hissedince kornaya bastı ve geldiğini belirtti. O sırada da Hyunjin kardeşini öpüp hızlıca eve girdi. Felix ve Riki'de, Felix'in arabasıyla bir kafeye gittiler.

✮✮✮✮✮

Oncelikle gec geldigi icin ozur dilerim gec geldi cunku biraz yogundum ve su bolumu ben aslinda ta ne zaman yazdim ama okulda bir deftere yazdigim icin wattye gecirmek asiri zor oluyo heleki kaydetmeyi unutmussaniz tum yazma hevesiniz kacio ayrica wattpad bizim yazdigimiz ilk gozagrimiz canımız cigerimiz guzelimiz smutshotsimizi kaldirmis cok sinirlendik uzulduk bide cok emek verdik ona ben o kitap icin benle dalga gecilmesine izin verdim beh kendine gel wattpad senin karsinda rain var neyse iyi okumalarrr
~rain

ikigai𓆩♡𓆪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin