ingilisceden nasil gecilir hyunlix

biri annene söylemiş

parti düşündüğümden daha eğlenceliydi özellikle mumya olmaya çalışırken bütün peçeteleri dans pistinin ortasında yere düşüren kişi aşırı komikti

"bakıyorum da keyfin yerinde"

"evet evet şu çocuk aşırı komikmiş hahahaha"

"ona çok baktın biraz da bana mı baksan hm"

Felix'in yüzüne iki saniye falan bakıp bakışlarımı tekrardan çevirdim onu sinir etmek gerçekten hoşuma gidiyor

"oha hyunjin şu çocuğa bak tek boynuzlu at olmuş"

kafamı hızlıca Felixin olduğu tarafa çevirince dudağıma değen yumuşaklıkla aslında orda bir tek boynuzlu at olmadığını anladım

sadece beni öpüşüne karşılık verdim

"ama ben tek boynuzlu at görmek istiyordum offf Felix"

"eve gidince gösteririm ben sana tek boynuzlu atı"

"sapikk"

ikimizde gülüştük sadece

bir süre sonra Felix biraz içecek almak için yanımdan ayrıldı bende pistte dans eden kişileri izleyip gülüyordum gerçekten eğlenceliydi

"hyunjin? sen de mi buradaydın"

yanımdan gelen sesle kafamı çevirdim

"Kaiii"

sevinçle omzuna atladığım beden de bana sarıldı

bana çok uzunmuş gibi gelen bir süredir görüşememi

"özlemişim seni ya"

"bende seni özledim spiderman hyunjin"

ahh o gün aklıma gelince bile canım acıyor ve istemsizce biyerlerim de hâlâ diken varmı diye kontrol ediyorum

"ahahaha unutmamış ya"

"nasıl unutabilirim onu ya çok eğlenceliydi"

bir süre havadan sudan falan konuştuk geçen günkü konuyu hiç açmamıştı bunun için ona çok minnettarım

"bi ara buluşalım sana sormak istediğim çok şey varr"

"oluurr biliyorsun ben her zaman boşum İngilisce çalışmaktan başka yaptığım bişey yok"

biz daha konuşurken Felix yanımıza geldi

"aaa sende mi buradaydın ismin neydi yaa"

"Kai"

"heh Kai kusura bakma tamamen unutmuşum"

Kai ortadaki kıskançlığı anlamış olcak ki gülümsedi

"sorun değil gitmem gerekiyor benim, hyunjin kesinlikle bana ulaş size iyi eğlenceler hoşçakalın"

Kai gidince Felix onun taklidini yaptı

"hyinjin kisinlikli bini ilis hiç sevmiyorum şu çocuğu"

"sen kıskandın mı yoksa haahhaa"

"kıskandım ne var bunda aaa şu çocukla kurduğun samimiyeti benimle kurmuyorsun ayıp ya"

normalde yüksek sesten bağırarak konuşuyorduk ama bu sefer Felix'in kulağına yaklaşıp sessizce konuştum

"emin ol seninle kurduğum samimiyeti kai yi geç annemle bile kurmuyorum Felix kıskanma o yüzden"

"ben neden görmüyorum bu samimiyeti acaba"

ondan uzaklaşıp konuşmama yüksek sesle devam ettim

"çünkü açgözlüsün"