2. Bölüm

60 11 98
                                    

----------------------------------------------------

Arkadaşlar sınav dönemim başlıyo o yüzden pek yazamıyorum hakkınızı helal edin! Aslında, kitabın bir okuyucu kitlesi olmadığı için pek bir değişiklik olmuyor.

Neyse, iyi okumalarr!

----------------------------------------------------

[bakugo]

"k-kacchan y-yapma canım acıyo.."

Benden 5-6 santim küçük, tatlı, yeşil saçlı çocuk. Yerde oturmuş kanayan kolunu tutuyordu. onu yere doğru itip düşürmüştüm ve yanımdaki çocuklar beni sanki çok iyi bir iş yapmışım gibi övüyordu. Bu benim hoşuma gidiyordu ve bana böyle davranmaları için birilerinin canını yakmam gerekiyordu. İşte hayat hep böyledir. arkasında saklanabilecek birileri olmayan insanların ezilmesi, ezilen kişileri ezen kişilerin ise saygı görülmesi... Beni sorarsanız hep o yeşil saçlı çocuğa zorbalık yaptım. Bunun tek nedeni o zamanlarda sevgi görmek, ilgi verilmek, üstün tutulmak istediğim için. Bu ortaokula kadar sürdü fakat brokoli kafa ortaokul 3.sınıfta farklı bir şehire gitti, bunun benim yüzünden olduğunu düşünmüştüm, ama daha sonra asıl mevzuyu anladım. Brokoli kafanın babası onları küçük yaşta terk etmişti, annesi ise ortaokul 3.sinifta intahar etmiş.. Brokoli ise tek arkadaşı olan Uraraka diye birisinin yanına gitmiş. Bu yüzden onunla ortaokuldan sonra hiç görüşememiştik. Bana hep iyi davranırdı, hep arkadaş olmak isterdi ama ben hep ona zorbalık yaptığım için önemsemezdim. Brokoli'nin annesi öldüğü gün onun o çığlıklarını duyduğumda umursamamıştım ama asıl nedenini anlayınca kendime bir söz vermiştim. Kimseye, özellikle Brokoli'ye asla zorbalık yapmayacağım... Ama o annesini mezara bile gömmeden şehirden gitti. Ondan asla özür dileyememiştim, şimdi ise bana sinirli gözlerle tam karşımda bakıyordu...

-17 yıl önce-

[Izuku]

"Bakın kimin kutusunu buldum!"

Kacchan elinde benim kutumu tutup bütün herkese gösteriyordu, hemen elinden almaya çalıştım. Beni her zamanki gibi yere itti ve konuşmaya devam etti.

"Bence Izuku'ya Deku demeliyiz!"

Etraftakiler kıkırdamaya başladı. Etrafa anlamaz gözlerle bakıyordum çünkü Deku'nun ne olduğunu bilmiyordum.

"K-kacchan, Deku ne demek?"

Bana doğru döndü ve eğildi.

"İşe yaramaz bir sürtük demek, sende tam olarak Deku'sun!"

Herkes kahkahalar atmaya başlayınca gözlerim doldu.

"K-kacchan, ama biz senle arkadaş değil miyiz, neden böyle bi takma isim kullanıyorsun?"

Bakugo bi anda sinirlenip bana doğru sert adımlarla yürüdü.

"SENİ KÜÇÜK VELET, BANA ARTIK KACCHAN DEMEYİ BIRAK YOKSA SENİ BEKLEYEN BİR AİLEN OLMAZ!"

Sonra yavaşça sırıttı.

"Zaten senin baban yoktu dimi, senin işe yaramazlığını fark edip terk etmiş seni!"

Öylece donmuş bir şekilde kacchan'ı izliyordum. Gözlerimdeki yaşlar bile durmuştu. Yavaşça kalktım, bakugoya doğru yürüdüm ve dudaklarımı araladım.

"S-sen cidden çok kötü bir insansın bakugo."

Durmuş göz yaşlarım tekrardan dökülmeye başladı ve koşarak oradan ayrıldım. Her zaman ağladığımda gittiğim yere, yani ağaç eve gittim.

Kacchan's Sweet Broccoli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin