𝙱𝚛𝚘𝚔𝚎𝚗 𝙲𝚑𝚒𝚕𝚍 / 𝚃𝙰𝙴𝙺𝙾𝙾𝙺 / 𝙰𝙽𝙶𝚂𝚃 𝙵𝙸̇𝙲

1

Merhaba bir çoğunuz beni tanıyorsunuz. Evet ben Zeynep. Öncelikle ilk bölümümüze başlamadan önce fic hakkında kısa bilgilervermek istedim.

Bu fic Broken Child yani Kırılmış Çocuk  ismindende anlaşılıyor zaten. İki gencin birbirlerini sevmesiyle başlıyor her şey ama zaman geçtikçe anlaşamıyor bu iki genç ve acı olsada hayat bu iki genci ayırıyor.

Bölüm 1

Yazarın kaleminden✍🏻

Kış zamanlarından bir gündü. Soğuk havada incecik giyisileriyle yürüyen bir çocuk vardı. Soğuk tüm vücudunu kaplamış adeta donma hissi veriyordu çocuğa. Ama bu çocuğun umrunda bile değildi. Sanki soğuk hava vicudunu soğutduğu gibi acılarınıda soğutuyordu.

Sokakta sakince yürüyen çocuğun omzuna hızla birşey değerek onun yere düşmesine neden olmuştu. Soğuktan donmuş vicudunu ne kadar kıpırdatmak istesede yapamamıştı soğuk vicudunu ele geçirmişti bile.

O sırada yerde soğuktan donan çocuk onun düşmesine sebep olan bir genç gördü yanında. Yanındaki genç önce özür dileyip sonra yerde soğuk eşliğinde donan çocuğu kaldırdı.

Çocuk teşekkür edip yoluna devam etmek istiyordu ama genç buna izin vermemiş onu durdurmuştu.

Th:
Sen... sen bu soğukta bu incecik giyisiyle üşümüyor musun? üstelik montun bile yok!

Jk:
Hayır üşümüyorum ben soğuk havalara bayılırım özellikle soğuk ve rüzgarlı havalara.

Genç yavaş addımlarla çocuğa yaklaşıp ellerini çocuğun kollarına vurmuştu. Çocuğun kolları buz gibi olduğu için gençin vicuduna titreme gelmişti.

Th:
Buz gibi kolların senin... senin evin yok mu bu soğukta böyle gezmek iyi fikir mi sence?

Jk:
Evim yok. Hem söylediğim gibi ben soğuk havayı seviyorum bana bir şey olmaz.

Çocuk cümlesini bitirir bitirmez genç üzerindeki sıcak montu kafasındaki şapkayı çıkarıp çocuğa uzatmıştı.

Th:
Bunları giy hava çok soğuk. Emin ol ikiside seni çok sıcak tutucaktır.

Jk:
Teşekkürler istemiyorum kendin giyin sana soğuk olmasın.

Th:
Sana al dedim benim montum var. Ama sen şu incecik giyisilerle bu doğuk havada montsuz bir şekilde duramazsın. Al ve giy...

Çocuk almamakta ısrarcıydı ama genç ondan dahs çok ısrarcıydı ya alıcaktı, ya alıcaktı. En sonunda çocuk pes edip gençten montu ve şapkayı almış üzerine geçirmişti.

Mont o kadar sıcaktı ki çocuk üzerine geçirir geçirmez soğuk vicudu titredi ve yavaşca ısınmaya başlamıştı. Genç halinden memnunmuş gibi çocuğa bakıp gülümsüyordu.

Th:
Aç mısın?

Jk:
Hayır teşekkürler

Th:
Yalanı sevmem. Hadi gel benim evime gidelim hem ısınırsın hemde sana yemek veririm karnını doyurursun

Çocuk duyduğu şeyle sevinmişti ama kabul etmesinin doğru bir karar olmuycağını dşündü. Bu yüzden kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.

Th:
Geliyorsun...

Genç sıcak eliyle çocuğun soğuk elini tutup çekiştirerek evine götürmeye başladı. Çocuk genç onu nereye sürüklerse oraya gitmek zorundaydı.

Th:
Geldik...

Genç cebinden anahtarını çıkarıp kapıyı açmıştı önce çocuğu içeriye almış ardından kendisi içeri geçmişti. Çocuk evin her tarafına şaşkınca bakarken genç gözlerini tatlı çocuğa dikmiş gülümsüyordu.