2. Bölüm

18 1 11
                                    

Sabah alarmın sesiyle uyanmıştım ve artık alarm sesimin değiştirilme zamanı gelmiş gibiydi,artık çok sinir bozucu olmaya başlıyordu. Yatakta doğrulup banyoya gittim.

İlk günlerden bile okula gidesim gelmiyordu ve yine ilk günden devamsızlık yapmamam gerekiyordu. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım ardından saçlarıma şekil verdim. Banyodan çıktığımda kardeşim beni karşıladı. O banyoya geçerken kafasına vurdum ve o arkasına dönüp boş boş bakarken ben hızlıca odama çantamı almaya gittim. Kahvaltı yapmak yerine okuldan bir kaç şey atıştıracaktım ardından hızlıca okula gittim. Hoseok Hyung ve Taehyung'u beklememiştim.

Okulda sınıfa girip sırama kafamı koyup ve biraz dinlenmek istiyordum. İlk gelen kişi bendim ve sırama doğru yürüdüğümde sıramda tekrar kırmızı bir gül bulmuştum. Kaşlarımı çatıp etrafa baktım kapıyı açıp dışarıya da baktım ama görünürde birisi yoktu. Sanırım benle dalga geçmek için bunu yapmışlardı. Sinirle kıkırdayıp gülü aldım ve önceki gibi çantama koydum.

Ve bu gülün de dikenleri yoktu.

Cidden şaka yapmak için böyle bir şey mi düşünmüşlerdi? Kafamı iki yana sallayıp sıraya kafamı koydum bunları düşünmek istemiyordum. Sınıfın kapısının açıldığını duydum ve yanımda hareketlilik hissettim, kafamı kaldırıp bakmak yerine uyumayı seçtim. Biraz uyuduktan sonra uyandığımda ders zili çalmıştı.

Gözlerimi avuşturarak etrafa göz gezdirdim. Yanımda bir erkek oturuyordu ama kafası bana dönük ve başkasıyla konuştuğu için yüzünü göremedim. Umrumda da değil zaten çünkü bugün kendimi kötü hissediyordum ve galiba hasta olmuştum. Hasta olduğum zamanlar sinirli veya aşırı sessiz olurdum.

Öğretmen derse girdi ve ders başladı ben sadece dersi dinliyordum. Ama yanımda oturan çocuk gözlerini dikmiş bana bakıyordu ben de ona bakınca onun Jungkook olduğunu gördüm. Yüzünde aynı gülüşle beni izliyordu.

Ne tesadüf ama ?

"Selam." dedi sakin bir sesle.

"Selam." dedim. Sanki dün gece her yerden stalk yapmamışım gibi. Galiba bu alışkanlığımı bırakmam gerekiyordu.

"Tanışmadık sanırım Jeon Jungkook." dedi ve elini uzattı.

"Park Jimin." dedim uykulu ve hasta olmaya hazır sesimle. Ve galiba şimdi yüzüm şiş ve saçlarım dağınıktı emin değildim ama umarım tahmin ettiğim gibi değildir.

Jungkook'un yüzünü daha ayrıntılı izlediğimde yanağında küçük bir yara izi gördüm ve gözlerimi gözlerine getirdim. O da beni izliyordu. Gözlerimi kaçırıp etrafa baktım. O sırada hoca derse girdi ve ders başladı.

Dersin sonuna doğru hoca serbest bırakmayı seçti. Tabii benim işime geldiği için tekrar uyumak için hazırlanıyorum ki Jungkook'un sesini duydum.

"Telefon numaranı vermeyecek misin?"
Bir anda durdum ve ona baktım aklından ne geçiyordu acaba? Kesinlikle bilmek istiyordum bu yüzden telefon numaramı yazmak için masadaki defterimde bir parça alıp yazdım ve ona verdim.

"Akşam mesaj atarım numaramı kaydedersin." Bu arada tabii onu Jungkook diye kaydetmeyecektim fakat nasıl kaydedeceğimi de bilmiyordum. Akşama kadar bulurdum belki.

"Tamam," dedim sakince "Başka söylecek önemli bir şey yoksa uyuyorum?"

"Uyuyabilirsin." dedi gülerek.

Tekrar uyumak için kafamı sıraya koydum yarın doktordan rapor alarak devamsızlığımı sildirebilirdim.

💤

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Visal | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin