1.3

154 13 3
                                    

💌

Bir aydır yaptığı gibi seri adımlarla yakalanmadan sınıfına doğru yürümeye çalışıyordu. Bu yöntem genel olarak işe yarasada yakalanma ihtimali de vardı o yüzden elinden geleni yapmaya çalışıyordu.

Bu durumdan çok sıkılmış olsada bir türlü bu boktan burnunu çıkaramıyordu. Her gün ettiği lanetleri tekrarlayarak sınıfa girmeyi başarmıştı.

Ne yazık ki sonuç pek istediği gibi olmamış aksine sınıfa girdiğinde tahtaya yaslanmış ve kendisine sırıtarak bakan Chan ile göz göze gelmişti.

Şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra kendilerini dikkatle izleyen arkadaşlarına göz atıp tekrar gamzeli çocuğa dönmüştü.

Chan dikkatle ne yapacağını izlerken sırtını tahtadan ayırarak sevdiği çocuğa doğru bir adım atmıştı. Tam bu sırada ise kimsenin tahmin edemeyeceği bir şey oldu.

Seungmin sahte gülücüğünü Chan'e gösterdikten sonra sırtında ki çantayı en arkada oturan Felix'in suratına fırlatıp ne yaptığını kimse anlamadan koşarak sınıftan çıktı.

Bu sefer şaşkınlığını üzerinden atan Chan olurken o da peşinden koşmaya başlamıştı. Seungmin o ana düşündüğü tek şey peşini bırakmayan bu sapıktan kurtulmaktan başka bir şey değildi.

Okulun merdivenlerinden önde Seungmin arkasından Chan hızlı hızlı iniyorlardı. Zemin kata geldiklerinde ise Seungmin götüne motor takılmışcasına son gazla çıkış kapısına koşarken Chan arkasından "Min yavaş ol yere düşeceksin " diye nefes nefese bağırıyordu.

"O zaman peşinden gelme " dedikten sonra bahçeye atmıştı kendini. Kapının önünde bir kaç saniye nereye gideceğini düşündükten sonra yönünü arka bahçeye çevirmişti.

Sabah sabah bu koşu onu çok yorulmuştu ama Chan ile konuşmak istemiyordu çünkü onunla konuşursa ne olacağını çok iyi biliyordu ve arkadaşlarını haklı çıkarmak istemiyordu.

Chan de en az onun kadar konuşmanın ne sonuç vereceğini biliyordu ama Seungmin'in aksine o kimseni ne dediğine ya da ne yaptığını kafasına takmıyordu sadece sevdiği insanla birlikte olmak istediği için bu kadar ısrarcıydı.

Seungmin daha fazla koşamayacağını hissetiğinde durmak zorunda kaldı. Etrafına baktığında ise Chan ile ilk konuştuğu yerde olduğunu fark etmesi uzun sürmemişti. Lanetler ederken nefes almakta zorlandığı için daha fazla koşamayacağı için sırtını duvara yaslayıp ecelini beklemeyi tercih etti.

Eceli ise onu çok bekletmemiş saniyeler sonra önünde belirmişti. O da nefes nefeseydi, onun için beklenmedik bir sabah koşusu olmuştu.

Seungmin gözlerini kapatıp kaçabileceğini düşünürken nefesini düzene sokmaya çalışıyordu ama Chan yine onun planlarını suya düşürerek iyice yaklaşıp başını omuzuna yaslayarak nefesini düzene sokmaya çalışmaya başlamıştı.

İkiside üzerlerindeki yorgunluğu atmışlardı ama hızlı atan kalpleri hiç yardımcı olmuyor aksine düzensiz nefeslerini daha da bozuyordu.

Chan olduğu konumdan çok memnun ve bunun bozulmaması için elinde olsa zamanı durdurabilirdi. Min ise memnun olduğu halde bir son vermesi gerektiğini düşünüyordu ve zor olsa da sonunda kendine gelip elini Chan'in kaslı göğsüne koyarak hafif itmeyi başarmıştı.

Chan bir adım gerileyip sevdiği çocuğun yüzüne baktı ve gördüğü dağınık ifade gülümsemesini sağlamıştı. " Artık konuşabilir miyiz?" diye sorarak sessizliği bozmuştu.

"Kaçsam da peşindesin, konuşalım da kurtulayım bari " gözlerini devirmeyi ihmal etmeden sitem etmişti. Bu tavrı Chan'in daha çok hoşuna giderken sahte bir üzüntüyle "Bu söylediklerin kalbimi kırdı yavrum ama biliyorsun kaçan kovalanır bende gerekeni yaptım" demişti.

Seungmin hoşuna gittiğini belli etmemek için yalandan oflarken "Lafı uzatma dedoş ders başlayacak gitmem gerek " demişti. Başkası ona 'Dedoş' deseyde çoktan yumruğu geçircekken şuan sadece karşısında ki çocuğun dudağına yapışmak istiyordu.

Genişleyen gülümsemesiyle "Hemen konuşalım o zaman bebeğim"diyerek açtığı mesafeyi tekrar kapatarak Seungmin'in dibine girerek kollarını ince bele sarmıştı. Seungmin şaşkınlıkla ona bakarken havada kalan ellerini onun kollarının üstüne koymuş "Ne yapıyorsun lan sapık " diye çemkirmişti.

Chan bu konuşma için ilk ve son şansı olacağının farkındaydı ve bu şansını sonuna kadar kullanmakta ısrarcıydı da. Yüzlerinin arasında santimler bırakarak "Min sana olan sevgilimi sana ifade edemem belki ama eğer bana bir şans verirsen bunu her saniye hissettiğinde emin olacağım. Yavrum lütfen kalbini çaldığın bu sapık dedoşa bir şans ver " demişti.

Aradan geçen bir kaç saniyeden sonra Seungmin kendini daha fazla tutamayarak gülümserken Chan'in de bir farkı yoktu. Chan hayalini kurduğu saniyelere geldiğini düşünerek daha fazla yaklaşarak özlemle kavrulduğu dudaklarla kendi dudaklarını buluşturmuştu.

İki aşığın özlem gidermesi daha uzun sürebilirdi tabi daha düzgün bir yer tercih etselerdi.

"Aslanıma bak be nasıl da sömürüyor yengeyi"

💌💌💌

Changlix ve diğer önemsizler

Changbin kişisi sizi ekledi
Changbin kişisi Sapık Dedoş kişisini ekledi

Changbin: DİKKAT
DİKKAT
SON DAKİKA HABERİ
ALLAH'IM NELER GÖRDÜM İNANAMIYACAKSINIZ
özet geçiyorum
Az önce sınıfın camından dışarı izliyordum bi baktım Seungmin ve Chan arka bahçeye koşarak gidiyor bende kavga var sanıp hemen inip arka bahçeye gitti ama kavgadan daha önemli şeyler dördüm
BUNLAR ARKA BAHÇEDE BİRBİRLERİNİ SÖMÜRÜYOLARDI
CHAN SEUNGMİN'İ AYAKTA GÖTÜRÜYOR DU
BİRAZ DAHA GEÇ GİTSEM YİĞENLERİMİZ OLABİLİRDİ

Grubun adını 'Töremize göre Cbin'in ölüm vakti ' olarak değiştirdiniz

💌

Hellooo bebişler

Sonunda kavuştular

Umarım beğenmişsinizdir 💙🤍💙

Super Kiss Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin