Festival [CHANBAEK texting]

18

"Emniyet kemerimi taktım, uzak dur"

Baekhyun kaşlarını çatıp konuştuğunda Chanyeol hüsranla arkasına yaslandı.

"Yardımcı olabilirdim" büyük olanın mırıltısı Baekhyunun gülmemek için yanaklarının içini dişlemesine sebep olmuştu.

Sahi, burada işi neydi ki?

Chanyeol titreyen elleriyle kontağı çevirip arabayı çalıştırdığında heyecanı her halinden belliydi. Sakinleşmek adına belli belirsiz nefesler çekti ciğerine.

Hadi ama. Ballı böreği tam yanıbaşındaydı ve kokusu çok yakındı. Nasıl sakin olabilirdi?

Baekhyun telefonunun ekranına bakıp saçlarını düzelttiğinde Chanyeol göz ucuyla ona baktı
"Delireceğim"

"Ne dedin?" Narin eller saçlarında gezinmeye devam ederken gözleri arabayı süren oğlandaydı

"Delireceğim dedim. Güzelliğinden delireceğim"

Baekhyun kafasına hızlıca önüne çevirip gözlerini yola sabitledi. Utanmıştı. Ona hiç gocunmadan iltifatlar sıralayan bu eşek sıpası onu hep utandırıyordu.

"Kyungsoo nasıl?" Konuyu dağıtmak adına söylediği şey Chanyeolün hafifçe gülmesine sebep olmuştu. Sonrasında hemen kendini toparladı ve kaşlarını çattı

Bal böceği ondan önce tam da istediği konuyu açmıştı işte "Hiç iyi değil"

Baekhyun üzgün bakışlarını Chanyeole çevirdi. Uzun oğlanın suratı epey asılmıştı

"Jongin de iyi değil biliyor musun, onu hiç böyle görmemiştim daha önce"

"Kyungsoo okulunu bırakmayı düşünüyor" Chanyeol hiç bekletmeden bombayı patlattığı anda Baekhyun'un gözleri irice açılmış ve "NE?!" diye cırlamıştı

"Şaka mı bu Chan??"

"Çitlembiğim hakkında asla şaka yapmam"
Üzgün sesi dışarıdan duyan birini ağlatabilirdi. Sanki Kyungsoo amansız bir hastalığa yakalanmış gibi çenesini titretti

"Gözlerimin önünde eriyip gidiyor dağ gibi oğlan"

Dağ gibi oğlan? Tamam, evet biraz abartmış olabilirdi

Baekhyun iç çekerek dolu gözlerini Chanyeolden ayırmadı. Chanyeol arabayı sürerken arada bir ona bakıyordu ve siktir

Kaşlarının ucu havaya kalkmış, dudakları titrek ve dolu gözlerle ona bakan Baekhyun zihnindeki iğrenç kapıların açılmasına sebep oluyordu

"Peki, peki ne yapacaksınız?? Dördüncü senesi ve böylece bırakamaz.. ahh inanamıyorum jongin ne yaptın sen"

Baekhyun gerçekten fazlasıyla üzülmüştü. Dirseklerini dizlerine yaslayıp kafasını elleri arasına aldı

Chanyeol onu böyle görmeye dayanamayarak arabayı uygun bir yerde sağa çekti ve Baekhyun'un başının yanında duran ellerini kendi büyük avuçları arasına aldı

Baekhyun bu hareketlilik ile doğrulup Chanyeole bakmıştı

"Aslında şu an Çitlembiğin en büyük sorunu şey.." Chanyeol fırsattan istifade tuttuğu ellerin üstünü okşarken lafı ağzında geveleyip duruyordu.

Bu fırsat bir daha ne zaman ele geçerdi kim bilir.

"Şer-Jonginin yanında refakatçi olan kişi işte. Biliyorsun bizim çocuk o hastanede staj yapıyor.."

Baekhyun anlamış gibi başını salladı "gördükçe üzülüyor tabi.. çok normal.."

Chanyeol hızlıca başını salladı. Baekhyun'un gözleri tek bir noktaya odaklıyken o, yüzündeki gülümseme ile onu izliyordu.

"O kızı oradan göndertebilirim" Baekhyun gözlerini Chanyeole çevirdiğinde iri çocuk gülümsemesini silip yeniden perişan bir ifade yerleştirdi suratına

"Gerçekten bunu yapar mısın?" Chanyeolün hali yokmuş gibi çıkan sesiyle Baekhyun tuttuğu elleri hafifçe, güç vermek istermiş gibi, sıktı "evet halledeceğim, güven bana"

"Sana her şeyden çok güveniyorum aşk balım"

Chanyeol kafasını koltuğa yaslamış ışıldayan gözleriyle Baekhyun'un güzel yüzüne bakıyordu.

Dünyanın en aşık adamı mıydı bilinmez ama en aşık bakan adamı olduğu kesindi.

Dayak yemeyi göze alarak avuçlarındaki narin elleri dudaklarına götürdü ve üstlerine bırakabildiği kadar öpücük bırakırken mırıldandı "teşekkür ederim aşkım"

Evet. Yolun geri kalanında arabayı Baekhyun sürmüştü. Çünkü chanyeol acıyan gözü ve kanayan burnuyla pek de araba sürecek durumda değildi.