Festival [CHANBAEK texting]

34

"Abartıyorsun Baekhyun" Chanyeol karşısında sinirden çılgına dönmüş adama rağmen sakinliğini koruyarak söylendi

"Abartıyor muyum? Abartıyorum öyle mi?!" Baekhyun sevgilisinin bu gevşek halleriyle daha da sinirlenmişti. Eline gelen bir kitabı, büyük ihtimalle Kyungsoonun kitaplarından biriydi zira fazlasıyla kalındı, Chanyeole fırlatırken bağırdı.

O kadar gergin, sinirli ve en kötüsü kırgındı ki yüzünün rengi kırmızıdan mora çalıyordu

"Senden önce olan bir şeydi güzelliğim, bir öne-" "ÖNEMİ VAR! SENİ SİKİK!" Baekhyun hiddetle Chanyeol'ün sözünü kesti.

Bir pazar akşamı, Chanyeol ile keyifli vakitler geçirirken lisedeki fotoğraflarını bulmak için sevgilisinin galerisinde gezindiği sırada bir erkekle olan fotoğraflarını görmeyi elbette beklemiyordu.

Hele ki sıradanlıktan uzak, belli ki randevu gününe ait olan fazlasıyla aşk kokan fotoğrafları hiç ama hiç beklemiyordu

"Benden öncesi ne Chanyeol?! Benden öncesi ne ha??" Baekhyun sinirden nefes nefese kalmıştı. Bunu sorgulamaya hakkı olup olmadığını fark edemeyeceği kadar kıskançlığı gözünü bürümüştü

"Ben sende liseden beri varım! Siktiğimin 8 senesi! Sekiz senedir aşıksın bana!" Chanyeol sessizce karşısında oturmaya devam ettiği sırada duraksayıp saçlarını hırsla geriye attı "ve o fotoğraflarda ortaokulda değilsin Chanyeol.  Çünkü o zamanlarda da beraberdik."

Chanyeol miskince yerinden kalktı ve iki adımda sevgilisinin karşısına geçip gözünün üstüne düşen kahve saç tutamlarını nazikçe geriye attı "bana karşılık vermeyip, her yerde iğrenç bir ibne olduğumu haykırdığın zamanlarda sana sadakat borcum olduğunu düşünmüyordum bebeğim" yumuşak sesine karşılık sözleri balyoz gibi inmişti Baekhyun'a

"Benden başkasına dokunmadığını söylemiştin" Baekhyun karşısındaki adamın gözlerine bakarken mırıldandı. Chanyeol'ün parmakları ise sevgilisinin saçlarında oyalanırken yavaşça aşağıya indi ve elinin tersiyle yüzünü okşamaya başladı. Konuşmadan önce hafifçe gülümsemişti "ve sen de buna inandın. Çünkü sana çaresizce aşık olduğumdan emindin"

Baekhyun yanağında dolanan tüy kadar hafif dokunuşlarla adeta hipnotize olmuştu. Cevap vermek, bağırıp ne demeye çalıştığını haykırmak isterken yalnızca "ne?" diye cılızca sorabilmişti

"Her gün.. hem de her gün, evinin önüne gelip başkasıyla olduğun düşüncesiyle kavrulan benken.." Chanyeol'ün dokunuşları iyiden iyiye kendini belli ederken yeniden gülümsedi "bazı günler vücudundaki izlerle yüzleşmek zorunda kalan benken.." Baekhyun gözlerini ondan çekemiyor, neredeyse nefes dahi alamıyordu. Chanyeol'ün bu hali onu öyle şaşırtmıştı ki, yalnızca zorla yutkunabildi

"Ben tüm bunları yaşamışken, sen sana olan aşkımın tadını öyle bir çıkardın ki Baekhyun," Chanyeol nihayet gözlerini karşısındaki titrek gözlerle buluşturduğunda okşadığı çeneyi kavradı "Biriyle flört etmiş olabilme ihtimalime dahi böylesine çıldıracak kadar kendini kaybettin."

Sesi sakindi. Yavaş ve tane tane konuşuyordu. her cümlesi Baekhyun'un kamburlaşmasına neden olurken kısa olan yeniden yutkundu.

Haklıydı.

Ne diyebilirdi ki?

Baekhyun tam ağzını açacağı sırada Chanyeol parmakları arasındaki çeneyi hafifçe sıktı ve onu susturdu "şşh, özür dileme. Bundan nefret ediyorum." Ondan kısa olan bedene doğru eğilip burunlarını birbirine sürttü

"Onunla hiçbir şey yaşamadım, yalnızca o gündü. Ve bitti" dudaklarını hemen altındaki dudaklara bastırdı. Öpücükten oldukça uzak bir temastı yalnızca. Baekhyun’u yatıştırmak içindi belli ki

"Telefonumdan silmeyi unutacağım kadar önemsizdi" Baekhyun hafifçe gözlerini kapatıp açtı. Chanyeol ona böyle derin bakarken kafasını toparlaması epey zordu onun için

"O zaman şimdi siler misin?" Baekhyun'un masumca çıkan sesine karşılık Chanyeol yeniden gülümseyerek kafasını olumsuzca iki yana salladı

"Silmeyeceğim. Çünkü silsem dahi, yaşanmamış sayılmayacak. Tıpkı senin başkalarıyla yaşadıkların gibi bal çiçeğim. Böyece, neler hissettiğimi anlarsın belki.."

Chanyeol Baekhyun'un çenesindeki elini indirerek kollarını sevgilisine sardı ve kafasını omzuna yaslayarak bedenini iyice ona bastırdı. Tutuşu sertti ve Baekhyun canının yandığını anlayamayacak kadar dalgındı

"Ayrıca, sana olan aşkımı ve beni hafife almaman gerektiğini de öğrenirsin."