Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şans eseri geldiğim o bina, kalbine giden yolun ilk adımıydı
"Amına koyayım bale akademisinin önünde ne sikim yapıyorsun!?" Elimle kolumda hali hazırda asılı olan bale çantamı sıkıca tutup tüm bahçeyi inleten sesin geldiği yöne doğru baktım.
"Ne bileyim amına koyayım senin attığın navigasyonu sikeyim, beni bale okulunun önüne getirdi" motosikletine yaslanmış vücudu dövmeler içinde olan çocuk yanında aynı kendisi gibi siyahlar içinde son model bir arabaya yaslanmış olan çocuğa dönerek konuştu.
"Sırf seni bulmak için kaç kilometre geldiğimden haberin var mı?" Arabaya yaslanmış olan omuz silkip akademinin bahçesinde göz gezdirdi.
"Bana ne oğlum senin kaç kilometre geldiğinden sizde son dakika maçın olacağı salonu haber vermeseydiniz" kolunda ve vücudunun belirli yerlerinde dövmesi olan çocuk diğerinin söylediğine sessiz kalıp olduğu yerde yüzünü sıvazladı.
Vücudu tıpkı bir resim defteri gibi duruyordu, neredeyse vücudunda çizim olmayan hiçbir bölge yoktu.
Bence fazla dövmeye sahip olmak hoş durmuyordu fakat bahçede gözlerini büyüterek bakan kızlar benimle aynı düşüncede miydi? Tartışılırdı.
"Senin yüzünden maçıda kaçırdık, o kadar bilet parasını da ödemiştim" arabaya yaslı olan çocuk bahçede sanki içlerine düşecekmiş gibi bakan kızlara bakıp sırıttı.
"Ne güzel oturur burda biraz kız keseriz fena mı olur?" Bu olanları gidip Jennie'ye anlatsam benim onları gizlice dinlediğimi düşünebilirdi ama hayır aramızda mesafe olmasına rağmen onların konuşmalarını rahatlıkla duyabiliyordum.
Gerçi bahçede onlara ağzının suyu akarak bakan bir sürü kız olduğu için onların yüksek sesle konuşması pekte garipsenecek bir şey değildi.
"Beni beklediğin için teşekkür ederim Ros- bu serseriler kim lan?" Jennie'nin yanıma gelmesiyle şoka uğraması bir olmuştu çünkü ciddi anlamda bende dahil tüm kızlar bahçede durmuş bale akademisinde görülmeyecek tiplerden olan iki serseriyi kesiyorlardı. Ee doğal olarakta bu ilgi o ikisinin hoşuna gitmişti.
"Yalnız şu arabaya yaslanan fena değilmiş" Jennie'nin flörtöz şekilde kurduğu cümleyle göz devirdim.
"Sen bari yapma Jennie" Jennie söylediğim şeye omuz silkip ilerlemeye başladı. Bu sırada arabaya yaslı olan çocuk Jennie'ye dönüp bedenini süzmüştü. Yaptığı hareketle suratımı buruşturdum. Kabul Jennie güzel kızdı, ona bakılması normaldi fakat bari bunu yaparken saklamaya çalışsaydı.
Aniden esen rüzgarla bedenimin baştan aşağıya titrediğini hissettim. Her akademi çıkışı birlikte metro ile evlerimize dönüyorduk fakat bugün diğer günlerin aksine daha rüzgarlı ve soğuktu.
Ellerimle ince bale üstümün olduğu kollarımı kapatmaya çalıştım "Bugün hava çok soğuk" Jennie söylediğim şeyi onaylamak adına başını salladı.
