5. Bölüm

451 15 5
                                    

Şimdi anlıyordum neyin eksik olduğunu O EKSİKTİ. O yanıma gelir gelmez yatak ve benim  içim huzur dolmuştu. Lanet olası Harry diye geçirdim içimden. Şarkı bitmişti ve gözlerim kapalıydı. Henüz uyumamıştım. ‘’Keşke saçların bu kadar güzel kokmasa.’’ Bu lafıyla vücudum kaskatı kesilmişti. Bir şey söylemeye yeltendim ama hızla vazgeçtim.Şuan uyuduğumu zannediyordu. ‘’Tanrım gerçekten inanılmaz kokuyorlar.Teninin yumuşaklığından bahsetmiyorum bile.Daha önce hiç böyle hissetmedim. Lanet olsun ben olgun kadınlarla sex yaparım ve uyurum. Oysaki bir kadınla yatmak kokusunu boğulana kadar içine çekmek harikaymış.Yada bu kadın sen olunca harika oluyor. Sen bana cinsel bir şey yapmadan,masum bir şekilde yatakta sarılan annemden sonra ilk kadınsın. Yada kızsın.’’ Resmen benim uyuduğumu sanarak bütün düşündüklerini itiraf etmişti. Elini sırtımdan kalçama kaydırdı. Bu hareketiyle onun sapık olmadığını  düşünmem yok olmuştu. Ardından bacağıma eğildi ve üzerine çekti. Saçımı öptü ve ‘’Fark ettiğim kadarıyla böyle uyumayı seviyorsun melek.’’ dedi. Bunu nasıl fark etmişti ki uyurken benimi izliyordu. Doğru tahmin. Ben yorgana da böyle yapardım. Biran saçma sapan bir dürtüyle ona resmen sarıldım. Güldüğünü göğsünün inip kalkmasından anlamıştım. Ardından hayatımda ilk kez heyecanlı bir uykuya daldım.

Havayı kokladım. ‘’Peynirli krep!’’ Hızla gözlerimi açtım.Harry şaşırmıştı. ‘’Bunu nasıl anladın?’’ Hemen ayağa kalktım. ‘’Ah tanrım 1 yıldır yiyemiyorum. Annem sürekli yapardı.’’ Kollarımı kıvırdım ve dudaklarımı yaladım. ‘’Bunları nerden buldun.’’ ‘’Evle ilgilenen kadına yaptırdım seveceğini düşünmüştüm.’’ ‘’Yanağına koooocamannn bir öpücük koydum. ‘’Harikasın Harry bebeğim.’’ Gözleri kocaman olmuştu ve elini öptüğüm yanağına koymuştu. Krepleri görünce kafayı yemiştim. Hızla bir tanesini kaptım ağzıma soktum. Harry şaşkınlıkla konuştu. ‘’Bu geçen gün istediğimiz pizzadan diş kadar ısırık alıp onu da zor yiyen kız mı?’’ ‘’Başımı salladım. ‘’Krep krep krep…’’ İlkini şup yuttum. Çiğnemedim de denilebilir. İkincisini de ağzıma sığdırmaya çalıştım. Öyle küçük değillerdi. dışarıda kalanları da ağzıma soktum. Yarısını yuttum.Boğazım gıcık olmuştu.Öksürdüm ama gıcık geçmiyordu. Harry boğuluyorum sandı. Önce meyve suyunu ağzıma bardakla beraber soktu nerdeyse. Gıcık geçmiyordu ve ben gıcığa gıcık olmuştum. Harry ciddi anlamda boğuluyorum sanmıştı. Kalktı ve beni hızla ayağa kaldırıp arkama geçti.Ellerini önde karnımda birleştirdi ardından sıktı. Bir yandan da öküz gibi bağırıyordu. ‘’Çık yemek parçası boğazdan çık!’’ Nefessiz kalmıştım. Her sıkmasından sonra bir kelime söyleyebiliyordum. ‘’Harry- dur- ben-boğul-muyorum!’’ ‘’Evet! Kurtaracağım seni! Dur boğulmuyor musun?’’ Ellerini gevşetti ama bırakmadan yüzüme baktı. Ellerimi ellerinin altına soktum ve karnımı ufaladım. ‘’Lanet olsun evet boğulmuyorum ama sayende bağırsaklarım,midem ve ciğerlerim yer değiştirdi!’’ Oda karnımı ufaladı .’’Şey ben ölüyorsun sanmıştım.’’ ‘’Bırak karnımı ben ölmedim ama seni öldürürüm.’’ Ellerini çekti ve tekrar yerine oturdu.Aklıma dün gece söyledikleri geldi. Acaba hayal filan mı görmüştüm.Diğerlerini de 6 dakikada yedim. Harry dalga geçti. ‘’Bide bana diyordun ayı diye.’’ Kaşlarımı çattım.’’ Bana ayımı diyorsun.’’ Daha cevabını beklemeden üstüne atladım. Havluyu kafasına vurdum. Oda bir iki hamlede uzun ince havluyla ellerimi bağlamıştı. Ellerime baktım. ‘’Vay bunu nerden biliyorsun?’’ dedim. ’’Küçükken balığa çıkardım.’’ ‘’Şimdi çöz.’’güldü. ‘’Harry sana çöz dedim.’’ Odanın kapısı açıp çıktı. ’’Harryyyy! Bayım hemen buraya geliyor ve bunu çözüyorsunuz.’’ ‘’Tamam tamam sakin ol ama karşılığında ne verebilirsin?’’ ‘’Bir yumruğa ne dersin!’’ ‘’Öpücük.’’ ‘’Morartırım gözünü!’’ ‘’Yanaktan.’’ Bir süre düşündüm. ‘’Anlaştık.’’ ‘’Söz mü?’’ ‘’Şansını zorlama.’’ ’’Tamam tamam.’’ Ellerimi çözdün. Yanağına ulaşmak için ayaklarının üzerine çıktım. Kafamdan uttum ve tekrar aşağı indirdi. ‘’Ne yapıyorsun sen?’’ ‘’Ben öpeceğim.’’ Doğruya bunu hesaplamamıştım.Tam öpecekti ki kapı çaldı. Hemen kaçtım ve ‘’Kapı.’’ dedim. Gözlerini devirdi.’’Ben açarım.’’ dedi. ‘’Hayır ben açacağım.’’Bakıştık ve aynı anda kapıya doğru koşmaya başladık. O merdivenlerden kenarından kayarak indi bende 5’er 5 ‘er atlayarak indim. Daha çeviktim tam kapının kolunu tuttum ki gıdıklamaya başladı. Dayanamadım ve yere düştüm. Bir türlü durmak bilmiyordu bense yerde kahkaha atıyordum. Kapı çalıyordu ve biz yerde yatmış oynuyorduk. Harry kalktı ve saçını düzeltti. Gömleğim göğsüme kadar çıkmıştı.Hızla aşağı çektim.Utanmıştım. Kapıyı açtım.Hoş bir kız içeri girdi. ‘’Ah lanet olsun sende Harry’nin sevgililerindensen şimdiden söyleyeyim Harry’nin yeni lolita sevgilisi değilim.Birazdan öyle bir yalan atarsa onu beraber dövelim.’’ Kız güldü. Harry kıza sarıldı.’’Hoş geldin Eleanor’’ ‘’Naber Harry’im?’’ ‘’Eh işte (Beni gösterdi) uğraşıyoruz.’’ ‘’Aa sen Candra olmalısın.’’ ‘’Aaa sen Harry’nin sevgilisi omalısın.’’ Büyük ve neşeli kahkahası yankılandı. ‘’Ah hayır tatlım aslında ben Louis’in sevgilisiyim.’’ Güldüm. Sevinmiştim. Lanet olsun neden seviniyordum?! ‘’Buraya senin için geldim.’’ Bana bakıyordu. Önce arkama baktım. ‘’Kim ben mi?’’ Tekrar güldü. ‘’Evet senden başka kimseyi göremiyorum.’’ ‘’Neden?’’ ‘’Harry’nin baxterından ve gömleğinden kurtul diye kıyafet getirdim.’’ Utanmıştım. omzuma dokundu.’’Hadi gel Lou’nun odasına gidelim.’’ Harry’nin odasından neredeyse hiç çıkmamıştım. Büyük ve toplu bir odaya girdik. ‘’Kesinlikle Harry’nin odasından daha toplu.’’ Güldü. Anladığım kadarıyla gülmeyi seviyordu. ‘’Normalde bu maymunların hepsi çokk dağınık ama kadın topluyor.’’ ‘’Sahi nerdeler?’’ ‘’Çekimler uzadı.Dün orada kaldılar.’’ Başımı salladım. ‘’Al normal kız iç çamaşırları ve elbise.’’ Hızla üstümü giyindim. ‘’Şey elbise biraz kıza değil mi?’’ ‘’Harry bacaklarının çok güzel olduğunu ve oldukça kısa bir şeyler getirmemi söyledi.’’ Başımı salladım. ’’Bunu ödeyecek.’’ Güldü.’’Hadi aşağıya inelim.’’ Harry bir şeyler tıkınıyordu. Kızacaktım ama misafir vardı.Ne misafiri? Bende misafirdim.Ah misafir diyince aklıma gelmişti.Ben bugün gidecektim! ’’Aaa ben gidecektim.’’ Eleanor bana döndü. ‘’Nereye?’’ ‘’Yani yurda geri döneceğim.’’ ‘’İyi olduğuna emin misin sen çok hastayken bende buradaydım.’’ Başımı salladım. ‘’İyiyim.’’ ‘’Saat daha oldukça erken. 2 3 saat sonra gidersin.’’Bir süre düşündüm. ’’Mm şey pekala.’’ Oda Harry’nin tabağından bir şeyler otladı. ‘’Ne yapalım?’’ ‘’Bilmem.’’ ‘’Yüzelim.’’ Anlamsızca baktım.’’Nerede?’’ Harry’e baktı. ‘’Ona arka bahçeyi gösterdiğini söyle.’’ ‘’Ah hayır!’’ Elimi tuttu ve çekmeye başladı. ‘’Gidiyoruz.’’ ‘’Tanrım bu-bu harika.’’ Kocaman havuzlu çiçekli böcekli bahçeye ayaklarım değer değmez cennette olduğumu düşünmüştüm. ‘’Bende ilk gördüğümde dilim tutulmuştu.’’ Harry zaten şortla geziyordu. Hiç tereddüt etmeden atladı. Eleanor’da tekrar elimi tuttu. ‘’Hadi odada yedek mayom olacaktı. Kendi kırmızı olanı aldı bana da siyah olanı verdi.Aslında seçimi bana bırakmıştı.Bende rasgele siyah olsun demiştim. Giyinip havlularla aşağı indik. Harry çıkmış güneşleniyordu. ’’Buranın havası çok dengesiz.’’ ‘’Kesinlikle.’’dedi ve suya atladı. Bende pozisyon aldım. Tamı tamına 7 yıl yüzmeye gitmiştim. Tam atlarken Harry arkamdan belimi yakaladım. Ona döndüm. ‘’Daha yeni iyileştin .’’’’’Bana bak sinirlerimi bozma! Boğarım seni suda.’’ Kaşlarını kaldırdı. ‘’Suya giremezsin.’’ ‘’Öyle mi?’’ der demez Harry’i suya fırlattım ve sinirle üstüne atladım.Üste çıkmasına engel oluyordum.Daha 10 saniye geçmeden hareketi kesilmişti. Suda güldüm. ‘’Yemezler Harry hemen dışarı çık. ‘’ Ses soluk gelmeyince suya daldım. En dipteydi.Tam kolundan tutup yukarı çıkarıyordum ki beni çekti. Kollarımı kilit yapmıştı. Su altında vuramıyordum da. Saçını tuttum ve yukarıya doğru yüzdüm. Biranda ikimizde sudan çıktık. Nefes nefese kalmıştık. Birazda güneşlendim.Saat bayağı geç olmuştu. Üstümü değiştirdim. ‘’Gitmeliyim.’’ Eleanor yüzünü asmıştı. ‘’Seni sevdim biraz daha kal.’’ ‘’Ah bende seni çokkk sevdim ama gerçekten artık gitmeliyim.Zaten kaç gündür okula gitmiyorum.’’ Oda üstünü giyindi. Harry’nin odasına gittim. Aynada biraz kendime baktım. Yüzümü ve ellerimi duru suda yıkadım. Harry kapıdan içeri girdi ve klozetin üzerine oturdu. ‘’Gitmek zorunda mısın?’’ ‘’Evet.’’ ‘’Bak-ben-şey.’’ ‘’Lafı dolandırma Harry söyle.’’ ‘’Yani gitmesen?’’ ‘’Bunun imkansız olduğunu biliyorsun.’’ Boynunu büktü. Aşağıya indim. Eleanor’la sarıldık. Kapıdan çıktım. Harry garajdan arabayı çıkardı.Okulun önünde durduk. İnerken kolumdan tuttu.’’Bak Candra-yani ben ah lanet olsun. Açık ve dürüst olmalıyım. Ben aşka inanmam. Aşık olanların yarım akıllı olduğunu düşünürüm. Sanada aşık değilim ama nasıl desem-farklı evet farklı hissediyorum.’’ Söylediklerini düşündüm.’’Ben bu arabadan indikten sonra sonsuza dek bir birimizi görmeyecektik. ‘’Üzgünüm Harry biz farklıyız senin tanrı bilir kaç bin fanın var. Bense ülkesinden ayrılmış ve okulun yatılısında kalan biriyim. Kendine iyi bak.’’  Arabadan indim ve okula yürüdüm. Nedense beynim bunu doğru bulsa da kalbim ona söylediğim sözlerin doğruluğu ve ağırlığıyla cayır cayır yanıyordu…

Şans MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin