Coğrafya Kadermiş +18

1.bölüm✨

2 Ay önce

12.sınıf olup köpek gibi çalışmak yerine aklı beş karış havada gezenler burda mı?

Onlardan biri de benim

Hadi gelin asıl hikayemize dönelim...

Ben Ayça 18 yaşında sarışın uzun boylu, takıntılı Mardinli olup Adana'da yaşayan ve matematiğin m sini yapamayıp eşit ağırlık bölümünde olup rezil bir okulda sürünüyorum. Derslerim de az çok anlayacağınız kadar berbat. Genel olarak sınıfımla asla anlaşamam çünkü hepsi iki yüzlü ve yılan her neyse 1 kişi hariç o da çocukluk arkadaşım Sevim tabi kii
.
.
.
.
.
Daha 1.dönemin başındayken okul devamsızlığım 7.5 gün olmuştu yine derse geç kalmıştım ve haftanın ilk gününden yarım gün yok yazılmak istemiyordum buz gibi havada koşa koşa sınıfa yetişmeye çalışıyordum ki merdivende ayağımın takılmasıyla korkulukları tutarak yere yapışmaktan son anda kurtulmuştum ama az ileriden bir ses geldi:

"Kızım kaç defa uyarmadım mı ben seni"

Arkamı dönüp "alarm çalmamış hocam" diyerek tekrardan yoluma koşa koşa devam ettim.

Sınıf kapısına vardığımda kapıyı çalmayı unutarak direkt sınıfa daldım koşmaktan saçım başım dağılmış bir halde orta sıra en öne otururken hemen karşımda duran daha önce görmediğim 30 yaşlarında uzun boylu esmer kalıplı ve çekici bir öğretmen gözlerimin içine bakıp

"Lütfen kapıyı çalıp tekrar girer misin kızım "

dediğinde şok olmuş bir şekilde

"kusura bakmayın hocam aceleyle hızlı geldim yok yazılmamak için" dedim.

Çattık ya ruh hastası adam

"Kapıyı çalıp tekrar girmezsen yok yazacam haberin olsun" diyerek güldü ve sandalyesine oturdu.

Manyak mı bu adam yoksa şaka falan mı yapıyordu yok yok beni delirtmek istiyordu kesinlikle...

Haftanın ilk gününden yeterince sinir olmam yetmezmiş gibi sınıfımızın bir numaralı yılanı Mine pis pis gülüyordu ona doğru dönüp ağzımı açacaktım ki en yakın arkadaşım Sevim hemen olaya müdahale ederek beni susturdu.

"Ee karar verdin mi yok yazılmak konusunda" diyen hocaya baktım ve "sorun değil hocam yazın" dedim.

Cidden bu adamı boğazlamama az kaldı.

"Peki sen bilirsin" Diyerek yoklamayı almaya başladı.
.
.
.
"Ayça"

ismimi söylediğinde "burda" diyerek karşılık verdim. Gözlerime bakarak pis pis güldü ve "yok" dedi.

Ciddi ciddi yok yazdı.

Bende Ayçaysam bunu ödetirdim sana bekle sen allahın manyağı ayrıca o manyaksa ben ondan manyağım...

Kalkıp ders anlatmaya başladığında coğrafya öğretmeni olduğunu anladım. Ders programımız bunun yüzünden değişmişti demek ki.
.
.
.
.
.
.
.
Ders çok hızlı geçmişti çünkü hem şakalaşıp hem de ders anlatıyordu diğer hocalar gibi sadece ders anlatıp sıkmıyordu.
...

Zil çaldığında asla dışarı çıkmazdık Sevimle

Sevim bana dönüp "kanka fena iyi hoca" dediğinde kendimi tutamayıp kahkahayı patlattım "şaka değil mi" dedim.

"Sen adama sinir oldun ondan böyle geliyor şu an yoksa çok iyi" dediğinde daha da gülmeye başladım.

"Adı neymiş" diye sordum.

"Ferhat Arslan hemde senin gibi mardinliymiş" Dedi

Arslan soy ismi çok tanıdıktı ama hadi bakalım.

Ders zili çaldığında sıramdan kalkıp sınıf defterine baktığımda beni yok yazmamıştı. Dalga mı geçiyordu bu adam benimle tekrardan sırama geçip yerime oturduğumda ferhat hoca sınıfa gelmişti.
.
.
.
Ders anlatırken sürekli gözlerimin içine bakarak "anladın mı Ayça" diyerek soruyordu.

Benimle derdi neydi

Hemen yan sıradan mine' nin tiz sesi geldi "hocam ben anlamadım" diye.

"Nereyi anlamadın Ayça" demişti.

Dalga mı geçiyorsun canİm

Mine hemen "Allah korusun hocam Ayça değil adım Mine" dedi o sırada dayanamayıp gülmeye başladım.

Ben gülmeye başlayınca Ferhat hocada gülmeye başladı.

Bu kadar rezil bir kız olamazdı.

Mine'nin çoktan yüzü düşmüştü bile.
.
.
.
.
.
.

Ders bittiğinde güzel bir oh çekip Sevim'in getirdiği börekleri afiyetle yemeye başladık. Aynı zaman da ferhat hocayla ilgili konuşuyorduk

Sevim "Kanka Ferhat hocada sanki taktı sana" dedi...

"o bana taktıysa bende ona takarım o zaman" diyerek gülmeye başladım.

Evet ilk başta sinir olsam da hemen yumuşamıştım çünkü sempatik bir hocaydı sürekli ders ders diye üzerimize gelmiyordu, uğraşıp şakalaşıyordu.
.
.
.
.
.
.
💅