Kayra

91 8 8
                                    


"Dostluk sadece gölgede değil, gün ışığı altında da değerlidir." -Thomas Jeferson

  Karanlık. Ama daha güvendeyim. Daha yalnız, daha iyi ve tabiki daha huzurlu... Kötü olan yanıysa, düşünmek zorunda kalmak. Düşündüm bende. Onu, beni ve daha çok bizi... Gözümün ondan başkasına bakmadığı zamanları düşündüm. Birbirimiz için ölüşümüzü... Kokusunun ait olduğum yerdeymiş gibi hissettirmesini, kollarının 'Yanımdayken sana kimse dokunamaz.' dercesine sarışını düşündüm. Özlüyordum. Hiç kesilmesin istediğim o ses tonunu, tabi bir de anılarımızı düşündüm. Hatırlamak, söz konusu o olduğunda müthiş bir acı veriyor. Eskiye dönmek için her şeyimi verecek olsamda... Güzel (!) yanağım ıslandığına göre ağlamaya başlamıştım. En son ne zaman ağladığımı düşündüm. İki gün önce sinema salonu dışında, tam bir ay olmuştu. Tedavim biteli ağlamam da kesilmişti. Ama diğerleri bir yılı aşkın süredir ağlamıyorum sanıyordur, eminim. Napayım, geceleri dolabımın içine ağlamak için başkalarını çağıramam heralde. Hem böyle bilmelerinin bir zararı yok. Gerçi böyle kötü bitmeseydi, kimse bir şey bilmek zorunda falan kalmazdı...

"Eylül Hanım, Murat Bey salonda sizi bekliyor. Odanızdan çıkmadığımızı duyunca telaşlandı."

Meryem abla... Aslında öz ablam değil. Ama evde yakın hissettiğim tek çalışanımız. Yalnız olduğumuzda oda bana 'Eylülüm' der. Tam anlamıyla sır tutabilen biri. Babamdan herhangibir şeyi gizlemek zorunda kaldığımda, çok yardımı dokunuyor doğrusu. Onunla geçirdiğimiz bir sürü anımız var. Ben bunları düşünürken, Meryem abla kapıya vurunca cevap vermem gerektiğini anladım.

" Meryem, babama şu an gelemeyeceğimi söyle lütfen."

Sesim biraz boğuk çıkmıştı. Zaten şu an berbat halde olduğuma emindim. Açıklama yapmaya veya burdan kalkmaya hiç niyetim yoktu. Tabi halim de yoktu.

"Başak Hanım da burda ama."

Meryem abla bir kere de üstelemesen. Başak mı? Ona zaten kalmak istediğimi söylemiştim niye gelmişti ki. Gerçekten yorgun hissediyordum. Söyleyebileceğim onca cümle varken sadece "Çıkamam" dedim. Sesimde biraz naz tınısı vardı, kabul. Ben bunu der demez Başak:

"Eylül hemen çık ordan canım. Yani zor kullanmak istemiyorum" dedi.

Sessiz kalmayı tercih ettim. En fazla ne yapabilirdi ki?

"Pekala." dedikten sonra, biri kapıyla uğraştı. Anahtar sesi miydi o? Tabi ya yedek anahtar ondaydı! Ben her ne kadar gereksiz olduğunu söylesemde, o beni dinlememiş, kendine 'benim odamın' yedek anahtarını yaptırmıştı. Ah harika, şimdi de o anahtarı sessizliğimi bölmek için kullanıyordu! Kapıyı açtıktan sonra "Ben hallederim." dedi. Sanırım bunu Meryem ablaya demişti.
Kapıyı kapattı ve tekrar kilitledi. Yanıma yaklaştığında ayak seslerini duyabiliyordum. Ses kesildiğinde üzerimdeki yorganı bir anda çekti. Huzur dolu karanlığımı bozmuştu! Ona bağırmak istedim ama halsizdim. Gerçi birden tavanda ki ışıkları görünce biraz da olsa kendime gelmiştim. Ama yine de konuşmak yerine kafamı diğer tarafa çevirdim. Yatağın kenarına oturdu.

"Eylül, burda böylece istediğin kadar bekleyebilirsin. Ama ben senin tekrar o eski haline dönmeni bekleyemem."

"Yalnız kalmak istiyorum."

"Bende yanında olmak istiyorum. Söylesene biz ne zaman birbirimizi yalnız bıraktık?"

Hiçbir zaman. Ben hep onun yanındaydım ve o da benim yanımda olmuştu. Tedavi gördüğüm zamanlar, mutluyken veya üzgünken... Bildim bileli en yakın arkadaşım Başaktı.

"Hiçbir zaman." dedim ondan tarafa dönerken.

"Aynen öyle. Şimdi kalk ve salona in. Ben de rahatça aşağıda ağaç olmuş Kayra'nın yanına gidebileyim. Biraz daha bekletirsem gerçekten sonum iyi olmayabilir."

Kıpırdmak istemediğimi belli etmek için yatağa biraz daha yayıldım.

"Öyle mi Eylül Hanım. Ben size yapacağımı bilirim." dedi alaycı bir ses tonuyla.

Ve beni gıdıklamaya başladı! Aşırı gıdıklanan biriyim ve normal insanlar gibi karnımdan veya ayağımdan gıdıklanmam; sağ kol dirseğimden gıdıklanırım. Nedenini bilmiyorum ama böyleyim işte. Başak da bunu bildiği için şu an beni gülme krizine sokuyordu. Biraz önce 'Kendini köprüden atar mısın?' deseniz itiraz etmeyecek olan ben, şimdi kahkaha atıyordum. Cidden ruh sağlığım bozulmuştu! Uzun süren gıdıklama seansından sonra, zorla da olsa ellerini tuttum ve durdurdum.

"Biri kalkmaya karar verdi galiba." dedi keyifli bir şekilde.

"Tamam, yeter, gerçekten!"

"Ha şöyle! Yola gel bakalım." dedi ve ayağa kalktı. Ben ayaklarımı yataktan aşağı doğru sallarken onu izlemiyordum. Bir kaç kıyafeti elime tutuşturduktan sonra, elerini beline koydu ve önümde dikildi.

"Şimdi doğru banyoya. Üzgünüm ama berbat gözüküyorsun. Biliyorum moral bozmada iyiyim." dedi gülerek.

"Söz tutmak üzerinde de biraz çalış bence." dedim ayağa kalkarken.

"Ya sen ne zaman kendine geldin de laf sokmaya başladın? Hadi canım acele etsen iyi olur. Yoksa Kayra gebertecek bizi."
Derken beni banyonun içine doğru sürükledi. Kapıyı kapattıktan sonra "Bekliyorum." diye seslendi.
Evet, belki banyo iyi gelebilirdi.

...

Su kesinlikle daha iyi hissettiriyordu. Ama artık çıksam iyi olacaktı. Üstümü giyinip, saçımı kuruttum. Saçımı öylesine topladıktan sonra banyonun kapısını açtım. Halıya bastığımda Başak, dergiden başını kaldırmış bana bakıyordu.

"Bana iki saat sekiz dakikadır içerde ne yaptığını söylermisin?" dedi satine bakarak.

"Farklı bir şey yapmadım." dedim sırıtarak, o da sırıttı.

"Kayra gitti mi?"

"Bekleseydi kök salcaktı çocuk. Üçümüz dışarıda bir şeyler yeriz diye tahmin etmiştim ama zamanı pek ayarlayamamışım." dedi ayağa kalkarken.

"Şimdi daha iyisin umarım?"

"Evet. Teşekkür ederim. Her zaman yanımda olduğun için." derken ona sarıldım.

"İstesen de benden kurtulamazsın. Dostlar bu günler içindir." dedi ve oda sarıldı.

Sarılmamız bittiğinde gözleri dolmuştu. Saçlarını düzeltti ve kendine gelmek için hafifçe öksürdü.

"Hadi şimdi aşağı inelim. Meryem abla nefis bir yaş pasta yaptığını söyledi. Yemek için sabırsızlanıyorum." derken gözleri parlıyordu.

"Yarışa var mısın?"

"Her zaman." dedi meydan okuyarak.

Merdivenleri koşarak indik ve mutfağa kadar yarıştık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 01, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SİYAH MASUMİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin