old neighborhood

20:25

vazgectim textingden devam
_____________________________

kocagayasireti

eskibirgayimhanim
yok yok yok
kac saattir zilini caliyorum
acmiyor

hyunicinejinkacmis
ya nerede bu cocuk

changminnie
telefonunu caldirmaya devam et

eskibirgayimhanim
MINHO ARIYOR
BEKLEYIN

changminnie
he oh be

minho-jisung telefon konuşması(düz yazı)

"Alo? Minho? Neredesin ya tanrım, korktum."

"Merhabalar, ben Seul Özel Hastanesinden arıyorum."

"N-ne?"

"Minho Bey'in yakınısınız, değil mi?"

"Evet?" Kalbi hızlanmaya, çenesi korkudan kasılmaya başlamıştı Jisung'un.

"Minho Bey, karşıdan karşıya geçerken araba çarpmış ve kafasından yaralanmış."

Gözleri yuvasından çıkacak kadar büyümüştü oğlanın."Ne diyorsunuz siz?!"

"Birden böyle aramak istemezdik, üzgünüm. Şu an korkmanızı gerektirecek bir şey yok. Ancak bilincini kaybetmişti. Şu an iyi, bilinci açık."

"B-ben hemen geliyorum." Karşı taraftan yanıt beklemeden hızla hastaneye yol aldı Jisung.
_______________

Koşa koşa geldiği sokaklar, hızla girdiği hastane kapısı...
Hepsi bembeyazdı ve dönüyordu biraz Jisung'un gözünde, çok koşmaktan olsa gerek.

"Lee Minho'nun yakınıyım. Lütfen söyleyin, nerede, hangi odada?"

"Buyurun buradan." Asistan ona yönü gösterdi.
Minho'nun odasına bir hışımla girdi oğlan, o hızla gözüne çarpan tek şey yatakta uyuyan ve başında bandaj olan Minho, ve onun elini sıkıca tutan Michae idi.

Öylece kaldı yerinde, ama bu çok uzun sürmedi. Şu an sadece Minho önemliydi, her ne kadar bu aklına kazınmış olsada.

O kadının şu an burada ne yaptığını sormaktan daha vahim bir durum vardı.

"Minho!" Michae'yi ittirip Minho'nun ellerini bu sefer o tutmaya başladı.
Michae ona çatık kaşlarla bakarken Jisung'un gözleri sadece Minho'da idi, gözünden bir damla yaş aktığını farketmemişti bile.
Yarım saat geçti, Jisung Minho'nun yanındaki koltukta oturmuş onun uyanmasını bekliyor, Michae de duvar kenarına yaslanmış gözlerini odada gezdiriyordu. Jisung'a karşı çıkamamıştı, nedenini bilmiyordu fakat çekinmişti ondan.

Sonunda Minho'nun gözleri yavaş yavaş açılırken Jisung bunu hemen farkedip yerinde hopladı, bununla beraber Michae doktoru çağırdı.

"Minho! Tanrım, şükürler olsun."

Minho gözünü açtığında çatık kaşlarla etrafı inceledi, sonra hemen yanında olan oğlana döndü.

Başını zar zor hareket ettiriyordu, başında çokta hafif olmayacak bir ağrı vardı.

"Sen... Kimsin?" Dedi Jisung'a.

Jisung çatık kaşlarla ona baktı, ne demek sen kimsin?

"Ben mi? Minho, Jisung ben sevgilin. Sen iyi misin?"
Minho bu laf üzerine hızla doğruldu, şu an içinde olduğu durum umrunda olmadan.

"Sevgilim misin? Sen mi?"

Jisung korkuyla arkasındaki doktora döndü.
"Bu ne demek oluyor doktor bey?"
Doktor sıkıntıyla yaklaştı Minho'ya. "Durum şu ki; hastamız kafasına yediği darbeye bağlı olarak geçici bir hafıza kaybı geçirmiş."