Her zaman anne olmak istiyordum. En büyük hayalimdi ve sonunda gerçek oldu. Bir taşıyıcı anne sayesinde bir kızım oldu. Anlaşma sonucunda parası alıp gitmişti. Üç yılın ardından tekrar geldi. Bu sefer ya kızımı alacaktı benden ya da onunla evlenip k...
Diğer bölümde Dilay'ın kıyafetini koymuştum. Lakin bir sorun çıkmış.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir önceki bölüm Dilay'ın giydiği kıyafet.
Asrın Kaya Dilay'ın odasına girdiğimde burda değildi. Aylin'e sorduğum da gittiğini söylemişti. Korumaları aradığım da eve geldiğini ve o saaten sonra dışarıya çıkmadığını söylemişti. Babası gelmemişti ve rahatsız etmemişti. Edemez de zaten. İçmek istiyorum. Hemde çok içmek istiyorum.
Koltukta oturmuş çakmağım ile oynuyordum. Ceren bir şey anlatıyordu ama anlamıyordum . Kolumu çimçirmesi ile acı bir inleme ile kendime çektim. " Hayvan acıdı." Kolumu okşadım. "Hak ettin sik kafa. Dinle sende beni." Tek kaşını kaldırıp muzipçe sırıttı." Kimi düşünüyorsun sen?" Gözlerini kısıp bana doğru yaklaştı." Dilay'ı." Söylediğim ile çığlık atıp üstüme atladı. Lan ben ne demiştim az önce." Hayır hayır yanlış anladın." Gözlerini devirip kafama vurdu. " Mal kıza bugün pat diye evlenelim diyorsun. Onu geçtim. Aşık aşık kıza bakıyorsun sonra diyorsun ki ben aşık değilim." Benim taklitimi yaptığında dizine tekme atmaya çalıştım. O sırada kafan yastık yedim." Ah! Yeter be of." Ayağa kalkıp kaçmaya çalıştığım da bileğimden tuttup otururdu." Bi otur koca kafa." Gözlerimi devirdim. Ve tekrar kafama tokat yedim." Yeter lan! Şamar oğlana döndüm!" Kollarını birbirine doladı." Salak yardım etmeye çalışıyorum sana. Seviyorsun, kızın ile de güzel ilgileniyor. Kendine gel yoksa çok geç olabilir." Anlamsız gözler ile ona baktım. "Kızın yanına gitsene salak. Hatta orda kal sen." Kafama tekrar tokat yedim." Ah yeter lan vura vura salak oldum! Niye kalıyorum hem Dilay'da" Ayağa kalktığım da diz kapağıma tekme atmıştı. Dizlerimin üstüne çöktüm." Sikicem amına kodugumun seni yeter lan!" Bağırdığım da gözlerini devirdi." Dilay'ı sik. Git kızın yanına mal yakın ol işte." Aslında mantıklı olabilirdi yanına gidip ona göz kulak olmak. Ay kendimi niye kandırıyorsam.
Evden yaka paça atılmıştım. Şuan arabada Dilay'ın kapısının önündeydim. Sağanak yağmur ve kulakları ağrıtacak bir gök gürültülü vardı. Telefonumun çalması ile izlediğim evden gözlerimi çektim. Arayan Dilay'dı. "- Efendim - Asrın hanım ne kadar daha orda kalacaksanız? -Bilmiyorum - İçeriye gelin." Yüzüme kapanan telefon ile gülümsedim. Arabadan çıkıp hızlı adımlarla evin girişine geldim. Kapıda beni bekleyen Dilay ile gülümsedim." Hadi içeriye geçin. Bende size çay getireyim içiniz ısınsın." Başımı salladım. Birkaç adım atmıştı ki bana döndü elimi tuttup peşinden sürüklemeye başladı. Bir odanın önünde durmuştuk. "Burası banyo sıcak bir duş alın hasta olmayın. Bende size kıyafet getireyim. Başımı sallamakla yetindim. Banyoya girdiğim üstümde ki ıslak ceketi çıkardım ardından gömleğimi kapı tıktıklandı. " Gel" başını içeriye uzattım. Birkaç saniye gözleri vücudumda gezindi. Gözlerini kaçırarak eşyaları bana uzattı. Gülümseyerek ellerimi ellerine sürterek aldım kıyafetleri. Yavaşça eğilip boynunu öptüm. Çok hızlı nefes alıp veriyordu. Benim temasım ile nefesini tuttu. Hay sikeyim azıyorum.
