28. Bölüm

1.4K 86 14
                                    

Öncelikle hepinize teşekkür ederim. 34,1bin okuma elde etmişim. Sizleri seviyorumm❤️

Elleri anında bel boşluğunu buldu." Neler oluyor?(Asrın)" Bilmiyorum dercesine başını salladı."Ah!" Çığlık atıp iki büklüm olduğunda kucağıma alıp evden çıktım. Apar topar onu arabaya bindirip hızla hastaneye sürmeye başladım. Neler oluyor böyle? Her şey üst üste geliyor.

Müdahale odasına alınmıştı. Nefes alamıyordum artık kalbim sanki patlayacak gibiydi. Duvar kenarına ko çöktüm artık gücüm yoktu. Sanki bir rüyaydı bu kötü bir rüya kabus.

Kapı açıldığında yerimden kalktı. Doktor elini koluma koyup beni sakinleştirmek istermiş gibi kolumu sıktı." Geçmiş olsun öncelikle merak etmeyin Dilay hanım ve bebeğiniz gayet iyi. Stresi bağlı kanama meydana gelmiş.(Doktor)" Bebek,bebek,bebek bir bebek Dilay'da bebek?

Kafamdaki bu salak düşünceyi doktorun gözümün önünde salladığın parmağı ile kendime geldim. "Ben ben eşimi görmek istiyorum onun yanına gitmem gerekiyor (Asrın)" Gülüp eli ile yolu şimdi ben tekrar mı anne oluyordum benim bir bebeğim daha olucaktı. Ağlayacak durumda gülmem gerekiyordu bu bebeği kaybediyorduk biz. Babam elini sıkı tutması gerekiyor ben nasıl şimdi Dilay'ı bırakıp Berfu'yu arayıp bulacaktım.

Dilay'ın yanına girdiğim de kolunda serum ile uyuyordu." Merak etmeyin bebeğe zarar verilmeyecek ilaçlar var içinde biraz kadın doğum uzmanı olan arkadaşımızın yanına sevk edeceğiz sizi(Doktor)" Başımı sallayıp Dilay'ın yatak ucuna oturdum. Elimi karnına uzattığım da titriyordu.

Geri çektiğim de yüzünü incelemeye başladım. Ne hale düşmüştük böyle. Birkaç saate nasıl maf olmuştuk biz, gözleri şişmiş göz altı morarmaya başlamıştı, yüzü solmuştu. Titrek bir nefes alıp anlını öptüm.

Dışarıya çıkıp bir sigara yaktım. Şu küçük illetin kafamı susturmasını istiyordum şu sik kadar izmaritin yanışı içimdeki kör ateşi söndürsün istedim onu benden alsın istedim. Telefonumu çıkarıp babamı aradım. Çaldığı gibi açmıştı.
"-Baba ne yaptınız?(Asrın)
- Polis'e şikayet ettik merak etme. Bir bilet bulduk çocukların bir kısmını oraya gönderdim kacmanalarını engellemek için bir kaçını da senin dövdüğün korumalara gönderdim siz ne yaptınız hastanede ne yaptınız?(Halûk) sigarayı yere atıp söndürdüm
-Eve gelince konuşalım baba(Asrın)
-Nasıl istersen evlat(Halûk)"

Telefonu kapattıktan sonra içeriye girdim. Dilay'ın yanından hemşire çıktığında kaşlarım çatıldı. Hızla çıktığı bölüme girip baktığım da uyanmıştı." İyi misin(Asrın)" Bir kaç dakika yüzüme baktı sonra kafasını evet anlam da salladı. Gözleri tekrar dolmuştu.
" Öğrendin mi?(Dilay)" Başımı salladım burnunu çekip gözlerini sildi. Yanına oturup kendime çektim. Kollarım arasında hıçkırıka hıçkıra ağlıyordu kıyamıyordum bu şekilde olmasına dayanmıyordum.

Kendimden ayırıp yüzünü ellerimin arasına alıp baş parmaklarım ile sildim. "Güzelim ağlama evet şuan kötü bir süreçten geçiyoruz ama illa ki Berfu'yu alacağız bebeklerimiz birlikte büyücek ağlama ama bak oda üzülür(Asrın)" Başını evet anlam da sallayıp göz yaşlarını tekrar sildim. O sırada içeriye doktor girdi." Merhabalar hoşgeldiniz ben Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Büşra Aktay." Yanında getirdiği ultrason cihazıyla bize kendisini tanıtmıştı.

Oturduğum yerden kalkıp Dilay'ın diğer tarafına geçtim. T-shirtünü sıyırıp karnını açığa çıkardım. Büşra Hanım'da ultrasonu ayarlamış bizi bekliyordu. Jeli karnına döktüğün de Dilay bir nefes aldı.
Karnına baktıktan sonra bize döndü. Ve yüzünde kötü bir iznelim olduğunu söyleyebilirim. "Üç haftalık hamilesiniz tebrik ederim.(Büşra Hanım)" Dilay'ın saçını okşadığım da Büşra Hanım'ın başka bir konu hakkın da konuşma istediği belliydi."Asrın , Dilay hanım riskli bir gebelik bekliyor sizi dikkat etmeniz gerekiyor bugün belki geç gelmiş olsaydınız bebeğiniz kaybetmiş olabilirdiniz. Stres,üzüntü gibi şeylerden uzak durun(Büşra)" Başımı saklamakla yetindim. Bir saat içinde taburcu olabileceğimizi söylediler. Bu durumun içinde ben Dilay'ı nasıl koruyacaktım ya bebek o peki?

Düşüncelerim beni bitirirken Dilay'ı anneme bırakıp bende aramaya katıldım. İlk önce karakola uğramam gerekiyordu.
"- Hoşgeldiniz Asrın Hanım buyrun(Polis)
- Hoşbuldum.(Asrın)" İfade odasına girmiş bütün her şeyi anlatmıştım. Dilay'ın ifadesi gerekiyordu ve ifadesi daha sonra alınacaktı. Kemal'in beni aradığı numarayı bulmaya çalışıyorlardı ama nafile bir şey bulamamışlardı. Bizi eve gönderip araştırmalara devam edeceklerini söylediler ve ben hiç gitmek istemiyordum.

Annemlere geçtiğimiz de sessiz,ıssız terk edilmiş, unutulmuş bir yer gibiydi. Ceketimi eşyalarımı bırakıp içeriye kafamı uzattığım da Dilay ,annemin dizine uzanmış saçlarını okşuyordu. İkiside konuşmuyor susuyordu.

Annem beni gördüğün de elini uzattı, uzattığı eli sıkıca tutup ben de diğer dizine yatırdı. İkimizinde buna ihtiyacı vardı." Her şey daha güzel olucak çocuklar. Berfu gelecek bir bebeğiniz daha yolda ikiniz dik durmalısınız hele ki Asrın, zor bir süreç zor bir dönem ama bebeğin ve Dilay için güçlü sen duracaksın ve Dilay'da senin sayende.(Ela)" Haklıydı saçlarımı okşayıp anlımı öptü.

Uzun süre susmuş Dilay uyuyunca onu yatağa yaptırmıştım. Şuan kedi yavrusu gibi uyuyordu. Yüzüne dağılmış saçlarını parmaklarımın arasına alıp okşadım. Gerçekten bir kaç saate biz bitmiştik tükenmiştik.

Sabaha kadar gözüme uyku girmemişti. Erken saate kalkıp Feride hakkında bilgi öğrenme umuduyla ortak arkadaşlarımı arıyordum. Bir umut.

"-Alo Emir merhaba(Asrın)"
-Merhaba Asrın dinliyorum (Emir)
-Kusura bakma senide böyle rahatsız ettim ama benim için önemli bir konu(Asrın)
-Yardım edebileceğim bir şey ise seve seve(Emir)
- Feride'yi hatırlıyorsundur benim kızımın annesi(Asrın)
- Evet evet hatırlıyorum(Emir)
- İstanbul ya da ne bileyim farklı bir şehirde saklanabileceği bir yer var mı?(Asrın)
- Bildiğim kadarıyla yok(Emir)"

Bu şekilde 10'u geçkin arkadaşımızı aramıştım ama nafile hiç bir şey yoktu. Son çare Feride'nin kara kutusu olan biri Ecrin , aramaktan başka çarem yoktu. Bana yardım edeceğinden de emin değilimdim.

"-Alo?(Ecrin)
-Alo Ecrin ben Asrın senden bir şey isteyecektim
-Feride'nin İst-' sözüme devam etmemi izin vermeden lafımı kesmişti'
-Hayır Asrın Feride ile alakalı hiç bir şey duymam istemiyorum (Ecrin)
-Anladım ama cidden şuan ihtiyacım var (Asrın) 'Sinirli ve memnun olmadığını belirtir şekilde nefes verdi'
-Çabuk söyle (Ecrin)
-Kızımı kaçırdı bulmam gerekiyor İstanbul ya da yakınlarında bildiğin bir yer var mı?(Asrın)"

Uzun sayılmayacak ama benim için uzun olan bir sessizlik çöktü." Aslın da yok ama bir yerden bahsediyordu neydi Şile mi yoksa İzmir'de bir yerden şirketten birininmiş. Asrın çok dikkat et Feride sana takıntılı ve neler yapabilir kestiremezsin dikkatli ol lütfen (Ecrin)"
Korkmalı mıydım? Ondan korkan onun gibi olsun." Bana oranın tam ismini atar mısın lütfen (Asrın)" Onaylayan mırıltılar çıkarıp telefonu kapatmıştım.

Polise haber vermem gerekiyor mu? Onlarla mı haraket etmem gerekiyor ya da ne bileyim Feride ile birebir temasa mı geçmeliyim kafam karışmıştı. Peki Ecrin'in söyledikleri kızıma zarar verir miydi? Aklıma geldikçe delirecek gibi oluyordum bir umut.

Beğeni ve yorumlarınız benim için önemlidir. Küçük bir yorum dahi yaparsanız bana destek olursunuz.

Birazcık beklettim sizi özür dilerim. Sizlerin seviyorummmm iyi okumalar.

Bir de Instagramdan grup açıp açmamak konusunda şüpheliyim yorumlarda şunu bi tartışalım bana yardımcı olunuz

Bir Anne Mevzusu Gxg G!PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin