on beş, final

448 51 99
                                    

1,5 yıl sonra,

hanbin & hao

hanbin
hao
disari cikabilir misin

hao
cikabilirim sanirim
bi sorun mu var hayatim

hanbin
hayirrr her sey yolunda
sadece sana bir sey gostermek istiyorum
evin onunde asagidayim su an

hao
iyi o zaman
bir kac dakika bekle
geliyorum hemenn💗💗

hanbin
bekliyorum kizilim

-

zhang hao'dan,

hanbin'le olan yazışmamızın ardından hemen uzandığım yataktan kalkıp telefonu fırlatarak dolabın başına geçtim.

ne göstereceğini ya da ne yapacağımızı bilmediğim için ne giymem gerektiğini de bilmesem de onu daha fazla bekletmemek için geçen sene doğum günümde hediye ettiği kazağımı ve uyumlu olacak bir kot pantolonumu giydim.

postacı çantalarımdan birini de ne olur ne olmaz diye taktığımda hazır hissettim. bir kaç gerekli eşyamı da çantaya attıktan sonra adımlarımı dışarıya yönlendirdim.

göstereceği şeyin ne olacağı hakkında hiçbir fikrim olmadığı için oldukça heyecanlanmıştım. çok küçük bir şey bile olabilirdi, hatta sadece beni görmek için bile gelse yine de mutlu olurdum gerçi.

dış kapıyı açtığımda babasının eski arabasına yaslanmış bir şekilde elindeki telefona bakıyordu. ehliyetini yeni aldığında babası ona yeni bir araba almayı teklif etse de o babasının eski arabasını tercih etmişti, çok tatlı biriydi.

önüne gidip başında dikilerek beni fark etmesini bekledim. anında kafasını kaldırıp beni görünce gülümsedi ve kollarını bana sardı. "hoşgeldin sevgilim."

bende ona geri sarılırken başımı iyice göğsüne gömdüm ve soğuk hava yüzünden kısa sürede çoktan üşümüş olan burnumu göğsüne sürttüm. yaptıklarımla gülümsemesi kahkahaya dönüşürken bende güldüm. yavaşça ondan ayrıldım ve ellerini tuttum. "hoşbuldum sevgilim."

gözlerini yüzümde gezdirdi, ne kadar zaman geçse de asla değişmemişti. ne onun sevgisi, ne de benim sevgim. hatta şu an lisedekinden çok daha fazla ve mutlu bir aşkımız bile olabilirdi.

burnumun kızardığını fark etmiş olacak ki kaşlarını çattı. "neden atkı almadın, hava soğuk." ben heyecandan onu tamamen unutmuştum.

"sen beni ısıtırsın diye düşündüm, olmaz mı?" yeniden güldü, o kadar güzeldi ki elimde olsa hayatının her saniyesinde gülmesini sağlardım. ona her baktığımda aklım başımdan uçuyordu.

"olur tabiki ama şu anda biraz imkansız gibi, o yüzden bir dakika bekle." konuşurken çocuğa anlatır gibi eliyle de bir işareti yapmıştı. bir insan nasıl bu kadar tatlı olabilir anlayamıyordum.

benden ayrılıp arabanın bagajından bir atkı çıkarttı ve yanıma yeniden geldi. elindekini düzeltirken konuştu. "belki ben şu anda her an yanında olamam fakat bu atkı olabilir o yüzden şimdilik ben olmadığımda bunu tak, daha önce sana verecektim ama fırsatım olmamıştı..." cümlesinin sonunda bir şeyler daha mırıldanmıştı ama ne dediğini anlayamadım.

kızıl, haobin.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin