• Coraline •

82 23 42
                                    

İyi okumalar :)

•••••••••••••••••••••

Daha önce hiç aşık olup birini sevdiniz mi? Belki birinden hoşlanmış, onunla geleceğe dair hayaller kurmuşsunuzdur.

Belki ondan karşılık almış, ya da gözlerinizin önünde onun başkasını sevmesini izlemişsinizdir. Aldatılmış, yalan sevgi sözcükleriyle birine kalbinizi açmışsınızdır. Ve o kişi kalbinizi yakıp kül etmiş, ne hissettiğinizi düşünmeden çekip gitmiştir.

Peki ya bunların hepsini aynı anda yaşamak, tek bir günde paramparça olmak nasıl hissettirirdi?

Mahvederdi. Yok olmuş kalp, sevgisiz bir ruhla ayakta duran beden bile bunları kaldıramaya bilirdi bazen.

Aynı benim gibi.

Ben Coraline. Bu bir intihar mektubudur. Ölmeden, nefes almağa bile zorlandığım dünyanı terk etmeden önce size kendi hayat hikayemi, hayatıma giren Profesyonel Yalancıyı anlatmak istedim.

Bundan bir yıl önce biriyle tanışmıştım. Hayatıma; babamın koruması olarak işe başlayan, sonra kalbimi açıp güvendiğim, şimdiyse ruhumu mahveden biri ile.

Darol ile.

Babam mafyaydı. Kaçakçılık gibi işlerle uğraşan biriydi. Beni evden dışarı asla bırakmıyordu. Sesimi çıkarmıyordum. Çünkü hayatımdaki tek insandan nefret etmek istemiyordum.

18 Şubat tarhinde Darol babamın koruması olarak işe başlamıştı. Siyah saçları, kehribar gözleri, sert çene hattına sahip yakışıklı yüze sahipti. Bedeni kaslı olmasa da yapılıydı.

Dikkatimi çekmişti.

Fakat ben evdeki hiç bir erkekle konuşmuyor, yakın bile duramıyordum.

Zaman geçtikçe onunla evde sürekli karşılaşmaya başlamıştım. Babam ona fazla güveniyor olmalıydı. Normal ev sahipleri gibi evde dolaşa biliyordu.

Benimle konuşmaya çalışmıştı bir keresinde. Ama ben babamdan korktuğum için konuşmazdım. Bana babamın bunu sıkıntı etmeyeceğini söylemiş ve konuşmamı sağlamıştı.

Gerçekten de babam buna kızmamıştı. Ona neden bu kadar güveniyordu ki?

Samimi biriydi. Gülümseyince her iki yanağında da gamzesi orataya çıkıyordu. Çok güzel bir gülümsemeye sahipti.

Zaman geçtikçe daha da yakın olmuştu bana. Her akşam ben uyumadan önce odama gelir, gelirken de benim için kahve kendi için viski getirirdi. Ona neden her zaman viski içtiğini sorduğumda kahve sevmediğini söyledi. Kahve sevmeyen birini ilk kez görüyordum.

Ben ona alışmağa başlıyordum. Sürekli soru sorup duruyordum mesela. Onunla ilgili her şeyi merak ediyor, öğrenmek istiyordum. O kadar soru sormama rağmen hiç sıkılmadan cevap verirdi gülümseyerek.

Bazen onunla göz göze gelirdim, ama utanır çekerdim bakışlarımı. Çok derin bakıyordu. Bakınca dalıp gidiyor, içine çekiliyormuş gibi hissediyordum.

Onun hakkında bir çok şey öğrenmiştim. Bir şeye ya da birine sarılmadan uyuyamazdı. Çilek ve elma en sevdiği meyvelerdi, okyanus kokulu şeyleri çok severdi. Okyanus kokulu diyince kendimin okyanus kokulu parfümler kullandığımı fark edince mutlu olmuştum. Salak aşıklara dönmüştüm.

Bana daha da yakın olmaya başlamıştı, ismimle değil sabah yıldızım diye seslenirdi. O cidden çok güzel ve özel seviyordu. Siz söyleyin böyle bir insandan hoşlanmamak, sevmemek mümkün olur muydu? Yaptıklarını bir başkası yapsa aynı hissetmezdim, çünkü benim için çok farklıydı. Söyledikleri hissettirdikleri, bana olan davranışları, gülümsemesi benim için güzel ve özeldi.

Profesyonel Yalancı - CoralineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin