miraculous | taekook

i think about him, he's so cool

Kısa bir flashback düz yazı + texting

Bundan önceki bölümün bildirimde sorun vardı bakmayı unutmayın

•••

Kanlar içindeki kız son kalan gücüyle yoyosunu fırlatıp terasa atladı.

Nefes nefese bir şekilde kendini odasına attığında bacaklarında güç kalmadığından yere yığıldı. Kara kediye gecenin bu saatinde ulaşmak çok zordu ve akumalanan kimse olmadığından onu haberdar etmek de zordu. Birkaç arama bıraktığında ve cevapsız kaldığında hala ne yapacağını düşünüyordu. Birazdan dönüşmek üzereydi bu yüzden şanslı tılsımı kullanamazdı.

Yolun sonuna gelmişti.

Bu yaralarla bu kadar kan kaybederken hayatta kalması imkansızdı.

Hepsi kendi suçuydu. Kimliğini saklamakta başarısız olmuştu bu yüzden Hawkmoth'un adamları onu takip edip tuzağa düşürmüşlerdi. Onlarla savaşıp kendini kurtarmayı başarmıştı ama savaşırken aldığı yaralar oldukça ciddiydi.

Kendini zorlayarak ayağa kalkıp yerde bıraktığı kan lekeleri ile kardeşinin odasına ilerledi.

Onu tehlikeye atacağı için çok suçlu hissediyordu ama kardeşinden başkasına güvenemezdi.

Zorlukla yürüyordu genç kız, biraz daha dayanması gerektiğini kendine söyleyip duruyor ve bilincini yitirmemek için özellikle bir uğraş veriyordu.

Odaya girdiğinde gözleri direkt yatağında uyuyan kardeşini buldu. Gözleri dolduğunda yavaşça ona yaklaştı ve "Taehyung." diye fısıldadı. Sesi çıkmıyordu çünkü zar zor konuşuyordu. Uyanması için eliyle hızla dürttüğünde gözlerini açan çocuk korkuyla yerinden sıçradı.

"Uğur böceği?! Burada ne işin var?"

Uyku sersemliğini atmak için gözlerini ovuşturan Taehyung ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Gece lambasını açtığında gördükleri ile şokla elini ağzına götürdü.

Uğur böceği kanlar içindeydi ve bir kolu ile bir gözü yoktu. Vahşi bir savaşın içinden çıkmıştı.

"Ne oldu sana böyle?!" diyen genç çocuk korkuyla içini çekti. Bu çok dehşet verici bir görüntüydü.

"Beni iyi dinle Taehyung. Yeterince vaktim yok."

Uğur böceği bunu söyleyip sonra hızla ekledi.

"Tikki, benekler kapansın."

Kwamisi hızla uçup kızın yanında durmaya başladığında uğur böceği kostümü tamamen gitmişti. Taehyung'un şimdi gördüğü şey az önce gördüklerinden çok daha fazla şaşırmasına sebep oldu.

Ablası, uğur böceğiydi.

Bunca zamandır, Paris'in süper kahramanı hemen yan odasında uyuyordu.

Kötü olan ise, Taehyung'un şu anda ablasının kanlar içindeki ve parçaları kopmuş bedenine bakıyor olmasıydı. İstemeden gözleri dolduğunda "Ne yaptılar sana?" diye fısıldamıştı.

"Taehyung, Taehyung şimdi sakin ol ve beni dinle. Kimliğimi öğrendiler ve bana saldırdılar."

Ablası biraz öksürüp ağzından kan çıkmasına sebep olduğunda Taehyung duyacağı şeylerden korkmaya başlamıştı.

"Mucizeyi senden başka kimseye veremem. Yeni uğur böceği sen olacaksın."

"Ama sen..."

Konuşmasına izin vermedi genç kız.