1-İHTİRAS

23 2 4
                                    

Dudaklarının yumuşaklığından kendimi zor ayırdım. Ne yaptığını zannediyordu? Ne hakla beni öpebiliyordu!? Hışımla yataktan kalktım ve camın önüne doğru ilerledim. "Ne yaptığını zannediyorsun sen!?" diye bağırdım ona. Bağırmam çok etkili olmamıştı ki yüzünde bir gülümseme vardı.

Bana doğru bir adım attı. "Yaklaşma!" dedim hızlıca. Geriye doğru bir adım daha attım ve cama yaslandım. Bana doğru bir adım daha attığında aramızda sadece bir adımlık mesafe kalmıştı.
Daha da adım atmadı, böylesi onun için de daha iyiydi yoksa bir tokadımı yiyebilirdi.

"Umarım bu benim ilk öpücüğümdü triplerine girmezsin." dedi yüzündeki gülümsemeyle. Beni çıldırtmaya çalışıyordu kesinlikle.

"Hangi kameraya el sallayayım? Neredeler? Bu kadar yeter şakanın bokunu çıkarma beni rahat bırak."

"Sen hâlâ olayın ciddiyetini kavrayamadın galiba. Evleneceğiz diyorum ve bu bir şaka değil, müstakbel karıcığım." Aramızdaki bir adımlık mesafeyi aşarak çenemi havaya doğru kaldırıp gözlerine baktım.

"Sen de anlamak istemiyorsun galiba sevgili exciğim, seninle evlenmeyeceğim!" diye bağırdım suratına doğru. Ağzımdan saçılan tükürükleri umursamadım bile. İyi olmuştu ona. Tükürüğümde boğulsundu.

"Sana seçenek hakkı sunmadım. İster kabullen ister kabullenme kabul edeceksin." Kafasını eğdi ve gözlerime yaklaştı.

"Etmeyeceğim!" Tekrar bağırdım. Beni sinir etmekten başka bir halta yaramıyordu. Biraz mantıklı olmaya çalışarak "Seninle neden evlenmek zorunda olayım?" diye bir soru sordum. Vereceği sikik cevap umrumda bile değildi.

"Yarın bunu detaylı konuşacağız. O zaman belki sana bir şeyler anlatabilirim. Tamamen ruh halime bağlı, benimle iyi geçinmeye bak." diyerek geriye doğru adımladı ve kapıyı çarptı. Uzaklaşan adım seslerini duydum. Arkamda yaslandığım camda kayarak yere oturdum. Ne gibi bir zorunluk olabilirdi ki?

🗣️

Aradan saatler geçmişti, ben hâlâ camın önünde oturuyordum. Hava aydınlanmaya yüz tutmuştu. Sadece kafamın içindeki boşlukla baş başa kalmıştım. Uykum da gelmiyordu ki bir uyusam rahat rahat. Ama yok illa bir sıkıntı çıkacak bir yerden.

Oturduğum yerden kalktım. İçeride mavimsi bir ışık dolanıyordu. Daha güneş bile doğmamıştı. Odanın içinde ilerledim. Kapının kolunu tuttum ve sessiz olmaya dikkat ederek aşağı indirdim. Küçük bir klik sesinden sonra açıldı. Kilitlememişti. Ya da miştiler?

Kapıyı açınca karşıma kısa bir koridor çıktı. Koridor karanlıktı ama nereden geldiğini anlamadığım ışık hüzmeleri sayesinde bazı şeyleri görebiliyodum. Koridorun sonunda sol tarafta aşağı inen merdivenler ve merdivenlerin başında bir oda vardı. Bulunduğum odanın hemen sol tarafında ise yukarı çıkan merdiven vardı. Tanrı aşkına bu ev kaç katlıydı?

Odanın sağ tarafında ise kapısı açık bir lavabo vardı. Oraya doğru ilerledim ve kapıyı kapatıp ışıkları açtım. İlk önce aynadaki çehremi gördüm. Gözlerimin altında hafif morluklar vardı. Dudaklarım kurumuştu. Elimi yüzümü yıkadım ve ağzımı çalkaladım. Ardından buradan çıktım.

Tekrar aynı koridora çıktım. Bu sefer koridorun sonundaki merdivenlerden aşağı indim. Kaldığım odadaki gibi mavi ışık hüzmeleri odanın içini dolduruyordu. Aşağısı geniş ve ferah bir salondu. Bir oturma takımı ve TV ünitesi vardı. TV ünitesinin arkasında duvar vardı ve o duvarın arkasına dolanan küçük bir koridor vardı. Koltuk takımının arkasındaki duvar boydan boya camla kaplıydı. Bahçeye açılan bir sürgülü kapı vardı.

Sürgülü kapı açıktı. Önündeki yere kadar uzanan beyaz perde rüzgarın etkisiyle havalanıyordu. Merdivenleri indiğimde daha fazla etrafı incelemedim.

MAFIA STEP BROHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin