MAFIA STEP BRO

3-BUZ

Kim 3-4 günde bir bölüm gelir dedikten 2 ay sonra bölüm atıyo?????

Keyifli okumalar. (yankılı)

Nikaha saatler vardı.

Nikahıma saatler vardı.

Nikahımıza saatler vardı.

Bu düşünce beni heyecanlandırıyordu. Bu biraz korku dolu bir heyecandı. Onunla evlenmeyi hep istemiştim ama artık ikimizin de değiştiğini düşünüyorum. Aradan yıllar geçmişti ve ikimiz de büyümüştük, değişmiştik. Doğru da olsa yanlış da olsa geçmişte bir şeyler yaşamıştık. Ama bunlar geçmişte kalmıştı.

Yatağıma baktım. Gönderdiği beyaz elbise hala orada duruyordu. Sade, uzun ve omuzlarında dantel işlemeleri olan bir elbiseydi.

Elbisenin altına bir de beyaz topuklu ayakkabılar göndermişti. Ayakkabılar diyorum çünkü aynı modelin 2 farklı numarası ve 3 farklı ayakkabı vardı.
Elime telefonumu aldım ve ona mesaj yazmaya başladım. En sonki konuşmamızdan sonra daha aşağı inmemişti hala çalışma odasındaydı.

Ben: Bu ayakkabılar ne?

Yazdıktan sonra bekledim. Son görülme ve okundu bilgilerim kapalıydı o yüzden hiçbir şey göremiyordum. Birkaç dakika sonra telefonumun ekranı aydınlandı.

Aras: Beğenmedin mi?

Ben: Hayır. Ama neden bu kadar çok?

Aras: Giy diye.

Ben: Başka hangi amaçla kullanabilirim?

Aras: 🤷🏼 👠?

Ben: 🖕🏻

Aras: 🐻p.

Ben:🖕🏻🖕🏻

Telefonu kapattım ve ayakkabıları denemeye başladım. İnsan neden 2 numara alırdı ki? Seneye de mi giyeceğim sanki ben bunları! Bir tanesi sade önü kapalıydı. Bir tanesi şeffaf bantlı, önü açık ve bantının üzerinde birkaç taş detayı vardı, ki benim en çok bu hoşuma gitti. Bir tanesi ise düşük topuklu ve tamamen şeffafdı.

Hazırlanmadan önce duş almaya karar verdim. Odamda bulunan banyoya ilerledim. Duşu aldıktan sonra rafta bulunan, temiz olduğunu düşündüğüm, küçük havlularla bedenimi kuruladım. Ardından kullanılmamış bir diş fırçasıyla dişlerimi fırçaladım. Rafları karıştırdığımda bir de nemlendirici krem buldum ve onu da kullandım. Zaten başka bir şey yoktu. Benim de hiçbir şeyim yoktu. Burada sadece bardayken yanımda olan kol çantam vardı. Diğer her şey evimdeydi. Oraya en yakın zamanda gidecektim.

Çamaşırlarımı giyindikten sonra elbiseyi üzerime geçirdim. Belimi sarması çok güzel bir detaydı. Üzerinde minik taş detayları olan topukluları giydim. Saçlarımı kurutup ellerimle şekil vermeye çalıştım. Yarısını bi omzumdan aşağı salıverdim. Saate baktığımda çok az kalmıştı. Belki de yarım saat dahi yoktu. Odamın kapısı tıklatıldı. Müsait olduğumu belirttikten sonra kapı açıldı. Önce kafası ardından vücudunu gösterdi. Kokusu bir anda tüm odayı esir aldı sanki.

"Hazır mısın?" dedi yanıma yaklaştığı sırada. Onu süzdüm. Üzerindeki takım elbise tıpkı insanların dediği gibi jilet gibiydi. Traş olmuştu ve sanki saçları da kesilmişti. Gözleri her zamankinden daha koyu bir tondaydı. "Hazırım." dedim sesimi bulduğumda.