Özürlü

222 37 24
                                    

Güneşin doğmasına yakın yataktan kalktım.

Kalkmak yerine ölemiyoruz ki amk?

Sebepsizce etrafıma bakma gereği duydum.Aslında odam o kadar büyük değildi.Tam karşımda dolabım,dolabımın yanında çalışma masam vardı.

Her gece ağlayarak yattığım yatağın kenarında ise,ölü kardeşim ile olan fotoğraflarım vardı.

Bilmem?Belki kardeşime söz vermesem çoktan ölmüştüm şuan?

Telefonumdan gelen mesajla gözlerim telefona kaydı.

Elime alıp baktığımda sanal alışveriş merkezinden gelmişti(İsim vermek istemiyorum).

Zaten bana saçma uygulamalar hariç kim yazardı ki?

Telefonu aldığımdan beri yüklü olan uygulamaya gitti elim.Sildim uygulamayı.Daha fazla küçük kardeşim ile almak istediğimiz şeyleri sonradan alıp paramı boşa harcamak istemiyorum.

Kaç gündür batmış haldeyim.Bunun yüzünden kaç gündür arkadaşlarım bana ulaşmaya çalıştı.En sonunda onlara beni rahatsız etmemelerini,okula birkaç gün gelmeyeceğimi söylemiştim.

Ve bugün arkadaşlarımın zoruyla okula gidiyordum.

Ha?

Ailem mi?

Onlar ailemi ki?

Neyse,ailemle hergün kavga ettiğim Allah'ın yararsız kulu Minho yüzünden konuşmuyorum.

Minho bir yıldır uğraştığım projemi teslim günü gözümün içine baka baka yırtmış,ve bütün emeklerimi çöp etmişti.

Zaten o olaydan sonra Minho ile hep kavga eder oldum.Bana ne yaptıysa aynısını yaptım.Kısasa kısas direkt.

Sanırım bir iki ay oluyor bu olay olalı.Proje yüzünden sınıfta kaldığımda,ailem zerre düşünmeden beni evlatlıktan reddetmişlerdi.Sanırım bazı kişiler aile olmayı hak etmiyor?

Küçük kardeşim ise bir hafta önce öldü.Hala onu unutamıyorum,unutamamda zaten.

O gitmeden önce kalbimin en orta yerine yazılmıştı sanki,hiç bırakmayacaktı beni.

Parkta şarkı dinlemeye zamanım olsun diye hemen ayağa kalktım.Odamın duvarlarına bakmamaya çalışıyordum.Çünkü her yerde küçük kardeşimin fotoğrafı vardı.

Kendimi şey gibi hissediyordum.Anksiyetesi olan,insanların ona bakmasıyla kriz geçiren kişiler?

Kendimi direkt lavaboya atmış ve çökmüş,iğrenç yüzüme bakmıştım.

Kardeşime söz vermiştim.Bu dünyayı onun gibi değilde,her istediğini yapıp mutlu olan biri olarak yaşayacaktım.

Sözümü tutmazsam...Kardeşim bana küser ve bir daha barışmaz değil mi?Onu hayal kırıklığına uğratamazdım.

Lavaboda çıkıp dolabıma yöneldim.Elime gelen okul kıyafetini giydim ve aynalara bakmadan evden çıktım.Şuan çökmüş Halimi görmek bile istemiyordum.
--
Parka geldiğimde direkt kendimi bir salıncağa atmış ve en sevdiğim şarkıyı dinlemeye başlamıştım.

Baby Came Home

Ne kadar anısı olmasa da bu şarkı benim için herşeydi.Asla soğumayacağım ve dinlemeyi bırakmayacağım tek şarkıydı Baby Came Home.

Açıkçası zaten direkt The Neighbourhood hayranıyım.Adamın her şarkısı mükemmel.

Şarkının başlamasıyla gözümden bir damla yaş düştü.

Ne ara bu tür olaylar yaşamaya başlamıştım?Zerre bilmiyordum.

Tek bildiğim herşeyin Minho yüzünden başlamasıydı.Yaklaşık üç aydır kavga ediyorduk ve sanırım artık ona karşı çıkma zamanım gelmişti.

Bu kadar zorbalık ona yeterde artardı çünkü.

Beni yanlış anlamayın,Minho'yla ne kadar kavga etsekte düşman değildik.

Her kavga edişimizin sonunda soğuk mermere oturur sırtımızı duvara yaslardık.'Acıyor mu?' Ya da 'Özür dilerim' derdik birbirimize.

Aslında daha çok Minho derdi,onun kadar güçlü değildim.Fakat inatçı köpeğin tekiydim.

Arkadaşlarıma bile söz vermiştim onu döveceğim diye.

Neyse

Dertlerime geri dönelim.Sizinde içinizi fazla karartmak istemiyorum ama.

Of,Cidden hayat böyle birşey mi?

5 harften oluşan bu kelime...Neden bu kadar zordu?Yoksa bana mı öyle geliyordu sadece?

Yeni yeni aydınlanmaya başlamış havaya çevirdim gözlerimi.Sanki benim bakmamı bekliyormuş gibi dudağıma bir damla düştü.

İnanıyordum,kardeşim benim mutluluğumu istiyordu.

Kendisinin yapamadığı şeyi benim yapmamı isteyip gurur duymak istiyordu.

O hiç ölmemişti ki?

O benim kalbimdeydi.

Yapacaktım,kardeşim için yaşayacaktım bu hayatı!

Sebepsizce gözlerimi yere indirip kıkırdadım.

Bazı şeyleri yapmak için uğraşmak  gerek değil mi?

O zaman...Uğraşacağım sonuna kadar
uğraşacağım!
--
Hayattan daha beter okulu gördüğümde adımlarımı yavaşlatmış yavaş yürümeye başlamıştım.

Bin kere dedim Seungmin'e bana okulun saat kaçta başladığını demesini!

Hergün geç kalıcam korkusuyla koşa koşa geliyorum okula ya!

"Sincap"Sinir olduğum sesi duyduğumda benim sinir hatları gerilmiş patlamamak için zor durmaya başlamıştım.

Adımlarımı yavaşça hızlandırmış bana yetişmemesi için zıplaya zıplaya gitmeye başlamıştım.

"Ne var yine?"dedim mırıldanarak.Artık birşeylerin bitmesi gerekiyordu değil mi?

Her zaman bunu mu yaşayacaktım ben?Yok mu benim hayatımın en ortasına gelip bana hayatı sevdirecek kişi?

"Aish beklesene ne bu hız arkandan köpek mi kovalıyor?"Dedi ve gülmeye başladı.Kendi dediğine güleni ilk defa görmüyordum.Maalesef hergün Changbin yüzünden görüyordum kendi kendine güleni.

Minho arkamdan bana yetişmiş bedenimi ona çevirip ellerini belime koymuştu.İçimde birşeyler hareketleniyordu fakat sinirdendir.Minho'dan hoşlanmam ben ulan!

Fazla yüzüne bakmaktan gerek,minho kıkırdamış ve konuşmaya başlamıştı.

"Ne oldu yakışıklı yüzüm hoşuna mı gitti?"Konuşurken bir yandan beni kendisine daha fazla çekiyor aramızdaki mesafeyi azaltıyordu.

Birazcık oynamaktan zarar gelmez ha?

Ellerimi omuzlarına koymuş yüzümü yüzüne yaklaştırdım.

"Evet Minho...Yakışıklı yüzün hoşuma gitti"Dedim ve yüz mesafemizi en aza çıkarttım.

Konuşsam dudaklarımız birbirine değecekti ve Minho etkilemişti.

Kendimi geriye itip kahkaha atmaya başladım.

Minho ne olduğunu anlamamış bana bakıyordu.Özürlü.

"Bana diyene bak!Yoksa seni etkim altına falan mı aldım?Tabii bu yüz için ne kadar uğraştım ben haberin var mı?"

Demiş ve önüme dönüp kıkırdayarak yürümeye başlamıştım.

Sanırım Minho hala olduğu yerde donakalmış salak gibi duruyordu.

Ama yüz ifadesini görmeniz gerekiyordu!
--
Slm
Bu bölüm daha çok Jisung'un yaşadıklarını bilmeniz üzerine yazıldı ee öyle
Bb.


Enemy/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin