Ejderha Prenses Lucy

END

Nela'dan

Sıkıntıdan patlamak üzereyim. Başımı masaya koydum ve uyumaya çalıştım.

"lucy nerede."Diye sordu gajeel.

"ejder dünyasında. Buz ejderi ile çalışmaya gitti."dedim sıkıntıyla.

"buz ejderi mi?"dedi gray.

"hı hı"diye mırıldandım."canım sıkılıyor"diye devam ettim.

"lucy heartfilia burada mı?"dedi bir ses. Kafamı çevirince bir çocuk gördüm. Kulakları ve yüzünde benekleri vardı. Sonra arkasında bir kaç kişi daha belirdi.

"size ne"dedi natsu.

"doğru düzgün konuş böcek. Ve sorularımıza cevap ve-" canavarın sesini bir ses kesti.

"demek zeref böceklerini yolladı."bu lucy idi. Canavarlar dişlerini sıktı.

"Kendini bir şey sanıyorsun"dedi yüzünde yara olan.

"sen hiç konuşma silver. Senin ölü olduğunu ve diğerlerine ihanet ettiğini biliyorum. Buraya sadece gray ile konuşmaya geldin."dedi lucy. Herkes (canavarlar da dahil)şaşkınca silver denilen adama baktı.

"s-sen ne saçmalıyorsun"dedi silver korkuyla.

"hatta seni öldürmek için keith öldürmek yeter. Ama sen de ölmek istiyorsun. Çünkü babadan oğluna geçen güçlü bir büyü olan buz şeytan avcılığını kullanıyorsun. Bu güçle gray in güçlenip end i öldürmesini istiyorsun. Ama hissediyorum. Daha doğrusu biliyorum. End gray in tanıdığı biri. Kim olduğunu bile biliyorum. Ama bunu siz şeytanlara söylemem."

"bülöf yapıyorsun"dedi öndeki kadın.

"nasıl düşünüyorsanız öyledir. Ama bu bilgi kimseye gitmeden benle beraber mezara gidecek. Çünkü buradaki her hangi kişinin üzülmesini ve kendini suçlamasını istemiyorum. Bu en güçlü kişide olabilir en güçsüz kişide. Ama bu bilgiyi kimseye söylemiyeceğim konusunda söz verdim. Ayrıca grayi tanıyorum. O tanıdığı birini daha doğrusu değer verdiği birini asla öldürmez. Babasının isteği bile olsa o kişiye asla zarar vermez. O kişide ona zarar veremez zaten. End kendinin kim olduğunu bilmiyor. Ama ben biliyorum. Ve birine onu koruyacağıma dahi söz verdim. Endin sadece gücünü biliyorsunuz. Bunu yapmak zorundayım."dedi lucy ve elini havaya kaldırdı. Şeytanlar çığlık atmaya başladılar.

"b-bize ne yaptın?"dedi bir şeytan.

"aklınızdan end in gücü ile ilgili olan kısmı sildim. Bunu yapmak zorundaydım. O kişinin üzülmesine izin veremem."diye cevap verdi lucy. Sonra gözleri kırmızı oldu ve şeytanlara bakmaya başladı. Şeytanlar yavaşça yere çöktü."ölümsüz olsanız bile böyle bakarsam ölürsünüz."dedi. Sonra birden hepsi yere yığıldı ve yok olmaya başladılar. Sadece keith ve silver kaldı. Keith baygındı. Silver ise dizlerinin üstüne çökmüştü.

"way canına. Senin güçlü olduğun konusunda uyarılmıştık. Ama bu kadar güç düşünmemiştim. Peki b-"silverın sözünü lucy kesti. Lucy arkasına dönerek.

"İstediğin kadar konuş gray. Fakat söyliyim keith in gücünü emdim az biraz güç seviyesi kaldı. Yani az vaktin var."dedi ve ellerini başında birleştirdi. Önünde birden portal oluştu. Lucy de içine girecekken

"Şuan duygularını hissediyorum. İyi bir oyuncusun lucy. Eğer bu end kim ise sende inanmak istemiyorsun. Fakat gözlerinden her şey okunuyor."dedi silver.

"haklısın. Bu kişinin end olduğuna inanmak istemiyorum. Bu kişi iyi kalpli biri. Bu nedenle kötü olduğuna inanmak... Bu yükü tek başına sırtlanmak çok zor. Ama asla kimseye söylemiyeceğim."dedi Lucy arkasını hiç dönmeden. Portalın içine girdi ve kayboldu.

1 HAFTA SONRA

Happy'den

"luşy neden gelmiyor?"dedim üzüntüyle nelaya.

"kim gelmiyormuş"dedi bir ses. Arkamı dönünce luşy yi gördüm. Uçarak yanına gittim ve sıkıca sarıldım.

"neredeydin luşy?"diye sordum.

"Ders alıyordum."dedi luşy

"Ders mi? Ne dersi?"dedi gajeel

"Bale dersi. Ne olacak gajeel. Tabikide ejder avcılığı dersi."dedi luşy. Gülmeye başladım.

"Lucy usta seni bekliyor."dedi erza. Luşy ona bakmadan

"Peki" dedi ve ustanın odasına doğru yürümeye başladı.

Lucy'den

"Gel lucy. End mesele-"

"Usta üzgünüm kimseye söyleyemem."dedim ustanın sözünü keserek.

"Lucy lonca bir aile dir ve aileler arasında gizli saklı olmaz."

"üzgünüm usta. Ben sözümü tutan biriyim. Ve bunu kimseye söylemiceğim konusunda söz verdim"dedim hızla.

"Lucy. Eğer söz verdiysen sözünü tutmalısın. Aferin kızım."dedi usta. Bende gülümseyip odadan çıktım. Gajeellerin yanına gittim. Aklımda hala end meselesi vardı. Onun end olduğuna inanmıyordum. O çok iyi kalpli biri. Hayır asla bunu öğrenmiyecekti. Bunu izin vermiyecektim. Natsunun bunu öğrenmesine izin vermiyecektim...

KISA YAZDIM BİLİYORUM. BUNU YAZARKEN BİLE ÇOK ZORLANDIM...