Mafia Husband | Tk

28

SelammxX yep yeni bir bölüme daha hoş geldiniz. Umarım bölümü seversiniz. Yeniden bir nah fake'i yememek istiyorsanız sizden ricam oy verin. Ne siz bekleyin ne ben ♡

275 Oy 250 Yorum

Yazım yanlışları varsa kusuruma bakmayın lütfen♡♡

Keyifli okumalar dilerim<33

***

"Çok güzel Jungkook! Tanrımm hayal ettiğimden bile güzell! Hemen Jimin'e fotoğraf atacağımm...". Taehyung küçük bir çocuk gibi iki ayağının üzerinde tatlı tatlı zıplayarak, kocasının az önce garaja getirttiği arabalarına bakıyordu. Gözü pembe ve mor arabasından başka bir şey görmezken, bakışları birden mavi Porsche'ye kaymıştı.

"Aşkım bune!? Bu da benim mi!? Yaaa çok aşığım sanaa!". Taehyung kocasının bu cömertliğine ne kadar alışkın olsa da her defasında duygulanmadan edemiyordu. İşte bu kez de kocasına doğru koşup, Jungkook'unun boynuna sarılmakla yetinmişti. Jungkook ise güzeli mutlu olduğu için istemeden daha da keyifleniyordu. Taehyung'u böyle mutlu görmek için dünyayı onun önüne serebilirdi.

"Ölürüm senin gülüşüne, sevişine. İyi ki benimsin be yavrum. Sen olmasaydın ben ne yapardım lan? Sen benim neşe kaynağımsın, gülüş sebebimsin. Aşığım ulan...". Taehyung'unu sıkıca kavradığı gibi ayaklarını yerden kesecek raddede bebeğini havalandırmış ve hatununu şen şakrak gülüşü eşliğinde döndürmüştü.

"Sen de benim her şeyimsin. Seni hak edecek ne yaptım bilmiyorum Jungkook...". Taehyung içinden, kocasına sahip olduğu için ne kadar şanslı olduğunu düşünüp, onları asla ayırmaması için tanrısına dualar ediyordu. Jungkook ise Taehyung'unu mutlu etmelere doyamadığı için James ve bir kaç adamının daha elinde duran buketlere bakıp gülümsemişti.

"Bitmedi. Bir sürprizim daha var.". Bebeğinin kulağına fısıldadığı an Taehyung heyecanla başını kocasının omzundan kaldırmış ve güzel gözlerini kocaman açarak Jungkook'unun gözlerine bakmıştı. "Cidden mi? Ya sen çok romantikleştin ayı kocacığım yaa!". Taehyung kıkırdayıp, yavaş bir şekilde kocasının omzuna vurduğunda Jungkook da kıkırdamış ve hatununun alnına sert ve baskılı bir öpücük bırakmıştı. Sonra da bebeğinin ayaklarını nihayet zeminle buluşturup, işaret parmağı ile adamlarının ellerindeki buketleri işaret etmişti.

"Ağlamak istiyorumm.". Taehyung buruk sesiyle mırıldanmış ve çiçeklerinin yanına gitmeden önce kocasına dönüp, dudaklarını öpmüştü. Sonra da küçük bir çocuk gibi büzdüğü dudaklar eşliğinde çiçeklerinin yanına koşturmuştu. Her bir buketi detaylı bir şekilde inceleyemesede hepsine göz atmıştı. Türlü türlü çiçeklerin olduğu buketlerin üzerinde birde tatlı, minik zarflar vardı. Merakla birinin üzerindeki zarfı almış ve renkli puantiyesi olan zarfın içinden küçük not kağıdını çıkarıp, okumadan önce kocasının yanına geri koşturmuştu.

"Seni ne çok sevdiğimi çiçeklere sor çünkü onlara fısıldadım aşkımızı...". Taehyung okuduğu not karşısında tatlı tatlı sırıtmaya başlamıştı. Fakat aklına o an bir şey takılmıştı. Kocası bu kadar romantik değildi ki. Zarif parmaklarının arasında tuttuğu not kartını hafifçe yukarı kaldırıp, kocasının gözlerine sokmak istercesine sallamıştı.

"Kime yazdırdın bunları? Sen böyle şeyler yazamazsın. Senin yazacağın max not, 'Güzel gözlerine öldüğüm hatunum.' falan filan olur aşkım.". Jungkook, bebeğinin bu zekiliği karşısında dayanamamış ve gür bir kahkaha patlatıp, güzelinin alnına baskılı bir öpücük bırakmıştı.

Jungkook nasıl bebeğinin her bir zerresini dahi en ince ayrıntısına kadar biliyor hatununu tanıyorsa, en az Jungkook kadar Taehyung da kocasını çok iyi tanıyordu. "Yok bilemedin yavrum. Ben yazsaydım şöyle derdim, 'Gözlerine canımı versem az kalır, en iyisi beni ölünce gözlerine gömsünler.' ".