Sanem Akbulut;
Gün ışığıyla gözlerimi açtığımda istemsizce heyecanlanmıştım,ne olursa olsun nişanlanacaktım ve bu çok garip bir histi.Yatağımdan kalkıp banyoya gittim...
***
Günaydın babacım
Koşar adımlarla babamın yanına gidip boynuna sarıldım ve yanaklarına sulu bir öpücük kondurdum neden bilmiyorum ama sanki babamı bir daha göremeyecekmiş gibi hissediyordum...
Mehmet-Günaydın güzel kızım benim,hazır mısın nişana?
Hazırım baba
Mehmet-Güzel teşekkür ederim kızım bu yaptığın fedakarlığı asla unutmayacağım ama umarım mutlu olursun
Umarım baba...
***
Aynanın karşısına geçmiş beş dakikadır kendimi izliyordum Asaf'ın en son denememi istediği siyah uzun yırtmacı olan bir elbise vardı üstümde altımda ise tek bant topluklu ayakkabı vardı,saçlarım her zamanki doğallığıyla bırakmıştım makyajımda zaten klasik kırmızı ruj ve eyerlinerden oluşuyordu...
Bir süre sonra evin bahçe kapısından Asaf'lar görüldü nişan bahçede olacaktı elindeki çiçeği aldım oturmaları için koltukları işaret ettim çiçeğimi Nilüfer ablaya verip yanlarına geçtim...
***
Birgül-Allah tamamını erdirsin çocuklar,hep mutlu olun inşallah
'Amiin amiiin'
"Cidden amin yani bu adamla ömür zor geçer"
Amin Birgül annecim
Asaf-Amin anne amin
Mehmet-Bana bak damat kızımı üzmeyesin haa yoksa canını yakarım bilesiiin
Asaf-Bilmez miyim yalnız iyi taklit yapıyorsunuz
Akif-Üzmez cesaret edemez benim oğlan sen merak etmeyesin Mehmet efendi
Mehmet-Ben uyarımı yapayım da gerisi Allah kerim
Nişan bitmiş olmasına rağmen bahçe kapısı bir kez daha açıldı ardından bir silah sesiyle bir çuval gibi yere yığıldım son duyduğum şeyler başıma koşan kişilerin ayak sesleriydi...
***
Genç kız kendini bir sağa bir sola atıyordu,nereye gideceğini bilmez bir hali vardı saatlerdir aynı yerde dönüp duruyor bazen yeri çömelip ağlıyordu bir kez daha yere çömeldi genç kız ardından bir ses duydu,küçük bir kız çocuğu sevinçle ona koşturuyordu.Küçük kız genç kızın yanında durdu kocaman bir gülümsemeyle elini uzattı,
"-Niye ağlıyorsun?"dedi küçük kız genç kıza genç kız gözyaşlarını silip kızın elinden tuttu ve ayağı kalktı...
"Annemi bulamıyorum o beni bırakıp gitti"dedi genç kız ve tekrar etrafa bakmaya başladı.Ümitsizce başını salladı...
-"Gel hadi gidelim"dedi küçük kız,genç kızı çekiştirmeye başladı genç kız itiraz etti
Nereye?Nereye götürüyorsun beni?
-"Hadi gel annen seni bekliyor"dedi küçük kız
Genç kız heyecanlandı,gözlerinin içi parladı,kalbi hızla atarken sordu"annemin yerini biliyor musun?"Küçük kız gülümsedi ve genç kızın elini bırakıp yürümeye başladı genç kız merakla takip etmeyi başladı önünde yürüyen ufacık kızı,tanıyormuş gibiydi sanki çok yakın olduğu biri gibiydi küçük kız...
Küçük kız bir köprünün ününde durdu "Hadi bak annen orada" dedi ve köprünün sonunda ki duran güzel,alımlı kadını gösterdi ve bir anda ortadan kayboldu,genç kız çok şaşırmıştı nasıl olur da böyle yok olabilirdi ki?Ama hiç bir şey umurunda değildi köprünün sonunda annesi vardı,mutluydu.
Genç kız annesine doğru koşmaya başladı koştu,koştu,koştu...Ama köprünün sonu yoktu koşmaya devam etti bir yandan da"Anne geliyorum"diye bağırmayı da ihmal etmedi.Bir süre sonra annesi de küçük kız gibi ortadan kayboldu genç kız dizlerinin üstüne çöktü,ağlamaya başladı aynı zaman da da annesine seslenmeye...
Annee,neredesin?Çok özledim seni yanına gelmek istiyorum
Annesi genç kızın yanında beliriverdi eliyle yanaklarından akan göz yaşlarını sildi sarıldı kızına,"Olmaz güzel kızım,yanıma gelmemelisin daha değil"dedi genç kız merakla sordu"Neden?Ne zaman geleceğim peki ya da sen gelsen olmaz mı?Anne hüzünlü bir sesle cevap verdi"Olmaz prensesim ben gelemem artık ama sende gelme babanı yalnız bırakma tamam mı?Küçüklüğüne de sahip çık ve bir daha yanıma gelmek isteme"...
Güzel kadın ortadan kayboldu genç kız şimdi anlamıştı o küçük kızın,kendi çocukluğu olduğunu.
Asla mutlu edemediği,hep bir yanını eksik bıraktığı çocukluğunu...
***
"Hocam hastanın nabzı düşüyor"dedi korkuyla kadın doktor hemen"elektroşoku hazırlayın"diye haykırdı"
***
Yapılan onca müdahale işe yaramamış ve kadın ameliyathaneden beyaz bir örtüyle çıkmıştı,doktorlar hastayı morga götürüyordu arkalarında haykıran adamı duymadan...Yaşı ellilerin sonunda dayanmış adam çaresizce haykırıyordu önce karısını sonra ise kızını almıştı bu fani dünya şimdi ise tek yapabildiği şey çaresizce kızının arkasından ağlamaktı"Götürmeyin kızımı,üşür mogrda orası soğuk"diye haykırdı adam ölmedi diyordu söz verdi benim kızım gidemez hemen diyordu...
Hayali vardı çünkü bu kızın,çocukları olacaktı mutlu olacaktı babası ile daha nice yaşlara girecekti ama şimdi 27 yaşındayken toprağın soğukluğuna mahkum kaldı.Son kez sarılmıştı sıkı sıkı babasına hissetmişti genç kız bir şey olacağını ve babasına son bir kez sarılmıştı...
Şimdi ise bir kurşun sesi kızının sesini ilelebet susturmuştu adamın kızını...
***SON***
'Fani dünya,kalp kırmayın,kırdırmayın,ezmeyin,ezdirmeyin,zalimlerden olmayın siz siz olun her zaman destek veren taraf olun bu dünya ölümlü yarını belli değil ya şimdi yaşarsın anlarını yada bir daha asla yaşayamazsın.Sevdikleriniz kıymetini bilin yarın o kokusunu,sesini,o güzel gülüşünü bir daha asla duyamaya bilirsiniz çünkü'
-Neden böyle bitirdim bilmiyorum bende ama güzel oldu sanırım ilk defa hakim bakış açısı kullandım ve ölüm sahnesinde kullandım bunu umarım başrülün hayallediği kısım güzeldir son bölüm için yorumlarınızı yazarsanız iyi olur şimdiden teşekkürler-
![](https://img.wattpad.com/cover/356262188-288-k42537.jpg)
YOU ARE READING
FEDAKAR/+18
RomansaBir kızın babasının istekleri doğrultusunda şekillenen hayatı...Bu kitapta cinsellik,küfür ve madde kullanımı bulunmaktadır rahatsız olanlar okumasın