3| Garip Akımı'na Karşı İkinci Yeni Akımı

16 2 0
                                    


Nedir Bu İkinci Yeni?

İkinci Yeni, Türk şiirinde 1950'li yıllarda ortaya çıkmış bir şiir hareketidir.

Garip akımının şiir anlayışına tepki olarak doğmuş ve büyük bir şair topluluğu tarafından benimsenmiştr. İkinci Yeni şairlerinin en belirgin özelliği okuyucunun hayal dünyasında farklı çağrışımlar meydana getirebilmek için şiirlerinde Türkçenin kuralları dışına çıkmalarıdır. Hareketin kuramcısı ve isim babası Muzaffer İlhan Erdost'tur.Edip Cansever, İlhan Berk, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Ece Ayhan, Ülkü Tamer ve Tevfik Akdağ İkinci Yeni Şiir topluluğu şairlerindendir.

Hareketin bir bildirgesi yoktur. İlkeleri sonradan şiirler ve şiir üzerine yazılar, makaleler yayımlandıkça belirmeye başlamıştır.İkinci Yeni, birçok edebiyat eleştirmeni tarafından "Çağdaş Türk Şiirinin en son ve en özgün atılımı" olarak kabul görülürken bazıları için de edebiyatta bir skandal olarak değerlendirilmiştir.

Nerden Çıktı Bu İkinci Yeni?

İkinci Yeni, Türk şiirinde Garipçiler ve 1940 toplumcu gerçekçi kuşağının etkilerinin yoğun olduğu bir dönemde ortaya çıktı.

İkinci Yeni'nin doğuşunda dünyadaki mevcut şiir anlayışının büyük etkisi oldu. İkinci Yeni temsilcileri Dadaizm ve Letrizm gibi akımların dünyadaki yansımalarından etkilendiler.

Varoluşçuluk düşüncesinin, Fransız gerçeküstücülerinin, gizemci ya da biçimci şairlerin Türkiye'de iyice tanınmasıyla beraber İkinci Yeni şiir anlayışı şekillendi.

1950'lerde, önceleri birbirinden habersiz bir şekilde ve genellikle Garip şiirine bir tepki olarak yazan Ece Ayhan, İlhan Berk, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Cemal Süreya, Edip Cansever gibi isimler 1956'dan itibaren şiir ve yazılarını Pazar Postası'nda yayımlamaya başladılar.Böylece bu şairlerin eserlerinde görülen şiirsel değişim belirginleşti ve bir hareket niteliği kazandı.

Muzaffer Erdost, 19 Ağustos 1956'da "Son Havadis" gazetesinde yayımlanan İkinci Yeni başlıklı yazısında bu şairlerin bir hareket temsil ettiği belirtildi. "İkinci Yeni" nitelemesi daha sonra benzer şekilde şiir yazan bu şair grubunun adı olarak kabul gördü.Bu şairlere daha sonra Ülkü Tamer, Tevfik Akdağ, Yılmaz Gruda, Kemal Özer, Özdemir İnce, Nihat Ziyalan, Alim Atay, Seyfettin Başçılar, Ercüment Uçar gibi başka isimler de eklendi.

Garip Akımı'na Karşı İkinci Yeni

Orhan Veli Kanık'ın "İkindi Üstü" eserine yaptığı bir eleştirisi:

"Bazı genç şairler şiir yerine hikaye yazıyorlar. Bir şiirde birçok sanatlardan birçok unsurlar bulunabileceği gibi hikaye unsuru da bulunabilir. Ama belkemiğinin şiir olması gerektir. Hikayeye karışan şiir unsurunun o hikayenin hikayeliğini bozmaması gerektiği gibi. Bunları düşünmeme son günlerde elime geçen bir şiir kitabı sebep oldu. İkindi Üstü adını taşıyan bu kitabın şairini tanımıyorum ama genç bir şair olduğunu sanıyorum. Galiba da ilk kitabı. Genç bir şairin, üstelik insana birçok umutlar veren bir şairin ilk çıkardığı kitap için kötü sözler söylemek istemem. Bununla beraber oldukça önemli bulduğum bir nokta üzerinde durmadan da edemeyeceğim. İkindi Üstü şairinin hoşlandığı birtakım olaylar bulunabilir. Üstelik bunlar güzel şeyler de olabilir. Ama bunları anlatmakla şiir söylemiş olmayacağını, bunların şiirden ayrı şeyler olduklarını bu genç şairin düşünmesi lazım. Düşünmezse, hem kendine, hem de şiire kötülük etmiş olur."

DİPNOTLAR

Garip Akımı: Garip hareketi, garip akımı ya da birinci yeni olarak bilinen; Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday'ın öncülüğünü yaptığı şiir hareketidir. Türk şiirinde o güne kadar yer etmiş kalıp ve anlayışlardan kurtulmak gerektiğini savunur ve biçimciliğe, duygusallığa karşı çıkıp söyleyiş güzelliğini esas alır.

1940 toplumcu gerçekçi kuşağı : 1920'li yıllarda Nazım Hikmet öncülüğünde başlayan bir şiir anlayışıdır. Genellikle yoksulluk, yaşam mücadelesi, eğitimsizlik, işçi ve köylülerin ezilmesi, sömürülme, eşitsizlik ve baskı gibi toplumsal konuları ele almışlar ve şiirlerini de bu konular hakkında yazmışlardır.

Dadaizm: Bu akım, dünyanın, insanların yıkılışından umutsuzluğa düşmüş, hiçbir şeyin sağlam ve sürekli olduğuna inanmayan bir felsefi yapıdan etkilenir. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından gelen boğuntu ve dengesizliğin akımıdır. Dadacı yazarlar, kamuoyunu şaşkınlığa düşürmek ve sarsmak istiyorlardı. Yapıtlarında alışılmış estetikçiliğe karşı çıkıyor, burjuva değerlerinin tiksinçliğini, pisliğini, iğrençliğini, berbatlığını, rezilliğini vurguluyorlardı.İlk bildirgenin yayınlandığı yer: Zürih,İsviçre.

Letrizm: Harfçilik (letrizm) bir edebi akımdır. II. Dünya Savaşı sonunda ortaya çıkmıştır. Özelliği, şiirde kelimelerin değil harflerin temel alınmasıdır. Amacı, harflerin temel alınması yoluyla farklı tarzda bir şiir yazılmasıdır. Edebiyatta klasik akımlara karşı çıkan bir karşı-akımdır.

Varoluşçuluk: (Egzistansiyalizm) Bireyin, dünyayı anlayamamasından doğan bir umutsuzluk içinde, hayatı tatsız ve saçma bulması görüşüyle hareket etmesidir.Bu özelliği sebebiyle edebiyatta bu tür eserlere bunalım edebiyatı da denmektedir. Edebiyatta üslupçu bir tavra ve göz kamaştıran cümlelere karşı bir akımdır.

Gerçeküstücülük: (Sürrealizm) Gerçeküstücülük, bilinç ile bilinç dışını birleştiren bir yoldur. Gerçeküstücülük akımı, gerçek dışı anlamında değil aksine gerçeğin insandaki iz düşümü şeklinde bir yaklaşımdır.

Fazla Şiirden Ölen Şair:  Edip cansever Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin