¹

14.8K 1.2K 2K
                                    

Jungkook heyecanla aynadaki yansımasını bakarken kocaman gülümsüyordu. Jimin'le Yoongi'nin evindeydi, Taehyung ile randevuya çıkacaklardı. Aslında çok uzun zaman önce öylesine bir hevesle istediği bir şeydi aklından çoktan çıkmıştı ama isteğini unutmamıştı kocası.

İki gün önce kendisine randevuya çıkıp çıkamayacaklarını sormuştu, Jungkook başta şaşırsa da büyük bir hevesle kabul etti. Daha sonra Jimin ile konuşmuş, arkadaşı gerçek bir randevu gibi olması için onların evine gelmesini teklif etmişti. Hem hazırlanmasına da yardım edecekti.

Böylece planları şekillendi, Jungkook Jimin'lerde hazırlandıktan sonra saat akşam 20.00'da Taehyung gelip onu alacaktı. Daha önce hiç randevuya çıkmamıştı, hem ne yapacaklarını da bilmiyordu heyecanlıydı yani.

Jimin şık olması gerektiğini söylemişti, böylece siyah bir takım giyme kararı aldı. Geniş kumaş pantolonu olan düz sade bir takım giymiş, ardından çok resmi göründüğünü düşünerek mor renk de bir papyon takmıştı.

Düzgünce alnına dökülen yumuşak saçları, kulağındaki parlak küpeleri ile muhteşem görünüyordu. Jimin oturduğu yataktan kalarken "Ay çok güzel oldun, Taehyung hyung'un dibi düşecek." diye neşeyle şakımıştı.

Jungkook onun bu tavrına şirince sırıtıp saçını elinin tersiyle geriye atıyormuş gibi yaptı, ardından "Acaba nereye gideceğiz ki.." diye merakla mırıldandı. Taehyung söylememişti çünkü.

Jimin uzanıp Jungkook'un dağılan saçını düzeltirken, "Bilmem ki, hem gelir birazdan saat sekiz olmak üzere." demişti. Jungkook dudaklarını büzüp kafasını salladı, ardından yeniden aynaya baktı. Normal hayatında çok rahat giyinen biriydi, takımlı olmak garip gelmişti ama çok yakışmıştı.

O kendisine bakmaya devam ederken çalmaya başlayan telefonu ile hemen yatağa doğru ilerledi, telefonu aldığında beklediği kişi arıyordu. Gülümsedi elinde olmadan, beklemeden aramayı cevapladığında karşı hattaki Taehyung "Bebeğim, geldim aşağıdayım. Hazır mısın?" dedi.

Jungkook görmeyeceğini bilse de kafasını sallayıp "Geliyorum hemen." dedi. Bu sırada çoktan odadan çıkmak için yürümeye başlamıştı. Jimin'e veda edip hızlıca aşağı indiğinde Taehyung'u arabanın yanında kendisini beklerken bulmuştu.

Esmer küçüğünü görmesiyle hızla üzerindeki kıyafetleri incelemiş iç çekmişti, her şey yakışıyordu güzeller güzeli eşine. Bu sırada Jungkook özenle yaptıkları saçlarının dağılmasını umursamadan koşarak kocasının kollarına atladı.

Taehyung sanki günlerdir birbirlerini görmemişler gibi kendisine sarılan bedene gülerken kollarını sıkıca ona sarıp yumuşak saçlarına öpücükler bıraktı. Bir yandan da "Çok güzel olmuşsun." diye mırıldanmıştı. Jungkook aldığı iltifatla gülerken uzanıp esmerin boynuna ıslak bir öpücük bıraktı.

Sarılmayı bırakıp geri çekilirken adamın her zamanki gibi takımlı olduğunu görmüştü, "Sende çok yakışıklısın." diye karşılık verdi, gerçekten kocasının vücuduna tam oturan takımlar öylesine güzeldi ki her seferinde bayılıyordu.

Taehyung uzanıp dudağına minik bir öpücük bırakmadan duramadı, ardından arabanın yolcu kapısını Jungkook'un binmesi için açmış "Gel bakalım." demişti. Jungkook hevesle geçip oturdu yerine, bu sırada Taehyung kapıyı geri kapatmış kendi yerine geçmişti.

Jungkook kemerini bağladıktan hemen sonra "Nereye gidiyoruz?" dedi. Taehyung arabayı çalıştırırken, "Güzel bir yemek yiyelim önce." diye yanıtlamıştı. Küçük olan kafasını salladı hemen, her zamanki gibi açtı.

Taehyung aldığı onaydan sonra, "E ne yaptınız bütün gün?" dedi. Jungkook yerinde kıpırdanıp tamamen ona doğru döndü. Dudakları istemsizce büzülürken, "Çok güzeldi, Yoongi hyung bize kahvaltı hazırlamıştı. Çok lezzetliydi. Sonra alışverişe gittik Jimin'le, bana şık olmamı söyledi diye takım aldım. Papyonum nasıl?" diye hızlı hızlı konuştu.

destiny creator|miracleWhere stories live. Discover now